Sözümüze kandık Suretimize müzeler yaptık. Sana düşman Ona düşman İçimdeki ben bana düşman Kötülüğümüzü yılandan, elmadan kadından bildik. Biz Âdemoğulları Kendimizi tanıyalım derken Kendimize taptık. Yetti, “Ben kimim?” felsefesi! Tanımak istiyorsak insanı İnsandan uzaklaşmalı. Dünyalı 3,4 milyon tür var (Çoğu dinozorlardan yaşlı) Hepsinin var olma tılsımı Birbirinden farklı. Kim oluyoruz ki biz? Tarihte çok yeni izimiz. 80 bin yıl oldu Gencecik türümüz İki ayağı üstünde yürüyerek Afrika’dan yola çıkalı.
Malki'nin Ünlü Ziyaretçileri, Defterin Peşinde..
Malki'nin ortağı Erkohen'in şoförü Ahmet Türkyılmaz ifadesinde Malki'nin İstanbul Şişli'deki Fado Kapital Şirketi'ne sık sık uğrayan bazı isimlerden söz ediyordu: İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş eski Şube Müdürü Sedat Demir, Mali Şube eski Müdürü Salih Güngör ve Bursa eski Valisi Necati Çetinkaya. Daha da ilginç olan, Malki'nin bürosuna yapılan polis baskınına rağmen, "borçlular ve hesaplara ait defterlerin bulunmamasıydı." Oysa aynı tarihte yayınlanan yerel Bursa 2000 Gazetesi'ne göre, "Malki'nin hesapları bu binada tutuluyordu" ve "Malki'ye borcu olan iş adamlarının yanı sıra, milletvekili ve bakanların da isimlerinin bulunduğu liste ve çek-senetlere el konulmuştu." Ancak haberin aksine İstanbul Emniyeti Mali Şubesinde bu konuda hiçbir kayıt bulunmuyordu.
Reklam
508 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
“Oradaki her insan büyük acılardan geliyordu. Kimin yoksulluklardan, açlıklardan, kimi savaşlardan, kimi kan seli içinden, kimi ovalarca serilmiş yatan ölülerin üstünden geçerek, kimi asker ölüsü
Karıncanın Su İçtiği
Karıncanın Su İçtiğiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20174,576 okunma
Kim bu sözde hükümdar?
İstanbul halkının çok büyük bir bölümü, hiçbir yenilginin acısına,hiçbir zaferin sevincine katılmamış,milletinin ırzı ve namusu için şehit olanlara bir kez bile rahmet dilememis olan bu benzeri tarihte az bulunur hükümdarı kafasından silip atalı çok olmuştu. "Yüzünü ve yüreğini Ankara'ya çevirmişti." "İstanbul yıkım ve esirlik, Ankara ümit ve özgürlüktü."
Sayfa 282 - Bilgi Yayınevi·Kitabı okuyor
Kadere bak
Mart 1919'da Balıkesir'de. Bu tarihte bile beş yıldır cepheden cepheye atıldığından bahsediyor. Demek I. Cihan Harbi'nde cepheye gitmiş. Aklı geride bıraktığı ailesinde, gencecik karısında. Anne babasının ölüm haberini cephede alıyor. Çok kederli. Eve para yetiştirmekle meşgul bir yandan, evi de o çekip çeviriyor bu haliyle. Dört maaşı birden aldığına bakılırsa demek aylarca maaş alamadıkları oluyor. Gerçekleşmeyen bir tasarı olsa da karısını, kız kardeşini yanına çağırıyor. Ev tutacak. Para gönderiyor, nasıl geleceklerini anlatıyor uzun uzun: Sizi oradan vapura bindirirler. İstanbul'a çıkar Bandırma vapuruna binersiniz. Bandırma'ya çıkınca doğruca inzibat zabitine gidersiniz ki tam iskeleden çıkınca deniz tarafındaki ufacık kulübe. 'Biz filân efendinin ailesiyiz, Balıkesir'e gideceğiz bizim biletimizi alınız' dersiniz. Onlar yardım ederler. Balıkesir'e trenle gelmelerini söylüyor. "İstikbalinize adam göndereceğim." Karşılamaya kendisi gelemez çünkü o vatan müdafaasında.
Sayfa 35·Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.