Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mâneviyattan ve ahlâktan uzaklaşan bir cemiyet ise, maddeten de yıkılmaya mahkûmdur.
Reklam
tarih boyunca birçok meselede hep ifrat ve aşırı fikirleri tercih ve müdafaa etmiş olan Batı, günümüzün modern havasında aynı fikirlere sahip çıkmak mümkün olmadığı için, şiddetli bir reaksiyon havası ile reddetme durumunda kalmıştır. bu durum, onu intikamcı bir halet-i ruhiyeye ittiğinden, eski ifratı reddedip, yeni bir şekil ararken, vasattan ziyade tefriti, öncekinin tam zıddını tercihe sevketmiştir. böylece meselelerin en mâkul çözüm yolunu bulmada bocalamaya başlamış; öte yandan içtimaî hayatta ortaya çıkan zıt görüşlerle de, cemiyetin çeşitli meselelerinde fikri anarşi içine düşmüştür. meselâ: daha 1858’lerde bir feylesofu (Proudhon) diliyle kadını, “erkeğin üçte birine bile denk olmayan âdi bir mahlûk” ilân edecek kadar aşağılar, horlar; söz, mülkiyet, boşanma, seçme ve seçilme haklarından mahrum ederken; daha evvellere gidersek 587’lerde kadında ruh var mı, yok mu münakaşasını halletmek için, Fransa’da dini bir konsül toplarken: günümüzde ise kadının da insan, onun da tabiî ve medeni haklarda erkekle eşit olduğu İslamî prensibini benimsemekle yetinmeyip, kadını kadınlık hüviyetinden çıkararak erkekleştirmenin de ötesinde müfritâne aşırılıklara, putlaştırmalara gitmiştir.
طَلَبُ ا لْعِلْم ِ فَرِيضَة ٌ عَلى كُلّ ِ مُسْلِم و مُسْلِمة “ilim taleb etmek, her müslüman erkek ve kadın üzerine farzdır.” ص
el-Aclunî, Keşfu’l-Hafa, c. 2, s.45Kitabı okudu
“aranızda en hayırlı kimseler, kadınlarına, zevcelerine karşı huyu en iyi olanınızdır.” ص
"İnsan için diyorum, işim yokdur maymunla. Rûhsuz olan bir kimse, elbet rûhu tanımaz."
Reklam
Feminzm; İslam’sız ortamlarda malum ve meşhur Laikliğe iman etmiş Demokrat sağcı ve solcu müşrik faillerce aile ocağına atılan bir bombadır. şurası bir gerçektir ki; laikliğe iman etmiş Demokrat sağcı ve solcu müşriklerin aile ocağına “Feminizm” bombasını atmalarının amacı, fahişeleri çalıştırmak suretiyle para kazanma mesleğine kavuşmaktır. İslam topraklarına İslam ümmetine rağmen hükmeden laikliğe iman etmiş Demokrat sağcı ve solcu müşriklerin en önemli vasıfları putperest olmalarıdır. tarih boyunca puperestler zahirde kadına değer verir gibi görünmüşler ve fakat hakikatte kadınları insanlık sofrasından mahkum ve mahrum etmişlerdir.
İslâm'ın Şeref Sancağı Olarak Taşırlardı...
Vesvese kuruntularla İslâm’ı hakkıyla bilmeme cehaleti gibi sebeplerle halkımızda İslâm'dan uzaklaşış ve kopuş hali baş göstermiştir. Eğer İslâm, kadınıyla erkeğiyle tam olarak anlatılsaydı durum tamamen tersi olurdu bütün kızlarımız ve hanımlarımız örtülerini İslâm'ın şeref sancağı olarak taşırlardı. Nefsin ve şeytanın kalbe verdiği kendisini çevresine beğendirmek gerici ve yobaz gözüyle bakılır endişesiyle örtünmekten kaçınan hanımlarımız medeni ve uygar görünebilmek için açılıp saçılmaya rağbet gösterir olmuşlardır.
Moda, kozmetik maddeleri, kuaförler, kadın erkek karışık eğlenceler, medenileşmenin gereklerinden sayılıyordu. Moda dergilerinin, reklamların, vitrinlerin yönlendirdiği insan sınıfları oluşmuştu.
"Kızıma eş olmak için talip olan, ona ilimde eş olması gerekir. Halbuki senin ona ilimde de eş olacağını bilemiyorum."
Reklam
şurası bir gerçektir ki; tarihi seyir içinde kadın, hep birbirinden kötü ve insan onuruyla bağdaşmayan uygulamalara muhatap olmuştur. o, ya affedilmez bir suçludur veya herkesin ortaklaşa kullanabileceği bir mal. ya insanlığı tartışılan bir yaratıktır veya yeryüzündeki tüm kötülüklerin sebebi. ya günümüzde? kadın haklarından ve özgürlüğünden çokça sözedilen günümüzde durum çok mu farklıdır acaba? bize göre hayır. değişen sadece şekiller, merasimler ve zamandır. temelde değişen pek bir şey yoktur. oysa günümüz insanı, dünün insanı kadar dürüst de değildir. geçmişte kadının, havanın, suyun ve ateşin ortak kullanımı gibi ortak kullanılması gerektiğini söyleyen Mazdek, bunu devrinin kralının yanında ve kraliçenin yüzüne karşı söyleyebilmiştir. oysa günümüzde aynı kapıya çıkacak tüm düşünce ve davranış biçimleri “kadın özgürlüğü ve hakları” (feminizm) maskesi altında yapılmaktadır.
Mustafa Yağmurlu, Çağımızda Kadın Sorunu, s. 8, İst. ,1984Kitabı okudu
Batının ihdas edip de İslam coğrafyasına ihraç ettiği ideoloji ve mitolojiler, kadını fuhşa, fıtratının zıddı olarak erkekleşmeye, soysuzlaşmaya ve maymunlaşmaya alıştırmaktan başka bir şey yapmadılar. işte şimdi Batı kaynaklı ideoloji ve mitolojilerin kadınlara yapmış oldukları bu zulümlerin tümünün maskesi olarak önümüze feminizm çıkmaktadır.
kilise babalarından gelen ve kendini insan bile kabul etmeyip şeytan sayan bozuk hristiyan inancını, Batıdaki feminist hareketlerin kaynağı olarak göstermek isabetsiz sayılmaz. 1830’lara kadar ileri Avrupa memeleketlerinde beyaz kadın ticareti yapıldığı hatırlanırsa, Batıda feminizmin ne kadar gelişme zemini bulduğunu anlamak güç olmaz. neticede kapitalizm, kazanç için kadını ve vücudunu istismarı ile kadının şeref ve haysiyetinin ayaklar altına alınmasından başka bir şey elde edilmemiştir.* yani feminizm; yeryüzünde beşerî ideoloji ve mitojiler tarafından gerçekleştirilen kadın sömürüsünün maskesidir.
Prof. Dr. Hayri Bolay, Felsefi Doktrinler Sözlüğü, s. 88-89, ist. , 1990Kitabı okudu
Erkeği kadına, kadını da erkeğe rapteden üstün faktörlerden artık eser yoktur.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.