Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yegane gerçek ihtilal, kafanın aydınlanması ve karakterin geliştirilmesidir, yegane gerçek kurtuluş ferttir ve yegane gerçek ihtilalciler de filozoflar ve evliyalardır.
Toplum idealler üzerine değil, insanın doğası üzerine kurulur ve insanın yapısı, devletlerin anayasalarını yeniden yazar.
Sayfa 35 - Epdilon yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kendimize, zekâmızın hazmedebileceğinden fazla hürriyet mi verdik?
Sayfa 118 - bedir yayınları, birinci baskı, 1994, istanbul
Değişikliklere karşı koyan muhafazakâr, bu değişiklikleri teklif eden radikal kadar değerlidir; belki de daha da değerlidir, zirâ ağacın kökleri ağaca yapılan aşıdan daha hayatîdir.
Sayfa 50 - bedir yayınları, birinci baskı, 1994, istanbul
Burası çok önemli
Irkın tarihte oynadığı rol, yaratıcı olmaktan ziyade hazırlayıcıdır. Biribirinden farklı genlerin cinsî üremede bir araya gelmelerini andırırcasına, bir bölgeye biribirlerinden farklı zamanlarda gelen muhtelif ırklar kanlarını, geleneklerini, veya yaşayış tarzlarını biribirleriyle veya mahallî halkla kaynaştırırlar. Böylesine bir etnik karışım, asırlar sonra yeni bir tip, hattâ yeni bir halk meydana getirebilir. Böylece Keltler, Romalılar, Angle’ler, Saxon'lar, Jute'ler, Danimarkalılar ve Norman'lar biribirleriyle kaynaşarak İngiliz'i vücuda getirdiler. Yeni bir tip şekillendiği zaman, onun kültürel yönleri tamamen kendine özgüdür, ve bu durum da yeni bir medeniyet oluşturur—yeni bir fizyonomi [dış görünüşl, karakter, dil, edebiyat, ahlâk ve sanat. Medeniyeti yapan ırk değildir, halkı yapan medeniyettir: coğrafî, ekonomik, ve politik şartlar bir kültür yaratır, ve kültür de beşerî bir tip yaratır. İngiliz, İngiliz medeniyetinin kendisini yaptığı kadar, İngiliz medeniyeti yapmaz. Eğer o gittiği her yere o medeniyeti de beraberinde götürüyorsa, ve Timbuktu'da da yemek masasına simokinle oturuyorsa, bu onun, kendi medeniyetini yeniden yaratması değil, orada dahi, o medeniyetin kendi ruhu üzerindeki üstünlüğünü kabul ettiğini gösterir.
Sayfa 44 - bedir yayınları, birinci baskı, 1994, istanbul
Bizim üzülme, rahatsızlanma kapasitemiz sonsuzdur, ve kaç güçlüğün üstesinden gelirsek gelelim, kaç idealimizi gerçekleştirirsek gerçekleştirelim, biz, kendimizi şaheserce mutsuz hissetmek için her zaman bahane buluruz; beşeriyet veya kâinatı bizim tasdikimize lâyık görmeyerek reddetmekle sinsi bir zevk duyarız.
Sayfa 119 - bedir yayınları, birinci baskı, 1994, istanbul
Reklam
Bir zamanlar kolejler, zevk sınıfındaki erkeklerin yarısı için kurulmuş lükslerdi, bugün üniversitelerimizin sayısı o kadar çoğaldı ki, artık biraz koşan biri bile Ph.D olabilir [doktora sahibi olabilir].
Sayfa 123 - bedir yayınları, birinci baskı, 1994, istanbul
Lincoln’ün dediği doğru, “ herkesi her zaman aldatamazsın.” Ne var ki büyük bir ülkeyi yönetebilmek için de, onlardan yeterince sayıda olanı aldatabilirsiniz.
"Bilgisini arttıran kederini de arttırır, ve hikmet ne kadar fazla olursa, elem ve dert de o kadar çok olur."
Sayfa 118 - bedir yayınları, birinci baskı, 1994, istanbul
zımbalar da bugün
Öğretmenler, yetiştirdiklerinden korkuyor ve onlara dalkavukluk ediyor, ve talebeler de büyüklerine ve hocalarına tepeden bakıyorlar... Yaşlılar, suratsız ve otoriter diye düşünülmemeleri için, gençleri taklit ediyorlar... İki cinsin birbirleriyle olan münasebetlerindeki hürriyet ve eşitliği de söylemeyi unutmamalıyım... Vatandaşlar, otoritenin en hafif bir dokunuşu altında sabırsızca tedirginlik hissediyor, ve sonunda... yazılı veya yazılmamış kanunlara aldırış etmiyorlar... Ve bu da diktatörlüğün [tyrannis] çıkmasına zemin hazırlayacak en şaşaalı bir başlangıçtır... Her şeyin aşırı derecede artması aksi istikamette bir reaksiyona sebep olur... Diktatörlük, tabiî olarak, demokrasiden çıkar, ve diktatörlük ve köleliğin en kötü şekli de, hürriyetin en aşırı şeklinden doğar.
Sayfa 93 - bedir yayınları, birinci baskı, 1994, istanbul
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Eser, yazarın okuduğum üçüncü kitabıydı. Okurken yer yer aklıma yazarın "tarihten alınacak dersler" kitabını getirdi. Peş peşe yada yakın zaman aralığında okumanız naçizane tavsiyemdir. Medeniyetin temelleri üzerine konuşacak olursak, eser insanin topluma, toprağa ve tarihe yeni bir pencereden bakması için yol gösterici niteliktedir desem mübalağa etmiş sayılmam zannediyorum. "Tarihten alınacak dersler" adlı kitapta geçen şu ifade; " yazılı tarihin son 3421 yılında, harbin görülmediği yılların sayısı sadece 268'dir" (s.103) ile Medeniyetin Temelleri adlı kitapta yer alan " Devleti, harici harb uğrunda dahili Barış diye tarif edebiliriz" ifadesi bana birlikte çok daha anlamlı geldi. Medeniyet uğruna insanların geçtiği yollar hayli ürkütücü demeden edemeyeceğim. Savaşlar, barışlar, yamyamlık, köle ticareti, insan eti ticareti... İnsanoğlu günümüzdeki model şekle(!) bürünmek için hayli mücadele etmiş ve hayat devam ettiği sürece keşfetmiştir. İşte bu eser size bu mücadele ve keşiflerin tam ortasına sürükleyecek.
Medeniyetin Temelleri
Medeniyetin TemelleriWill Durant · Erguvan Yayınları · 200771 okunma
Dinin başlangıçta, ahlakla herhangi bir bağlantısı bulunduğu görülmüyor.
Tarihçi bütün inançları kavramak zorunda. Mizacına en aykırı düşünceleri anlayacak kadar geniş bir idraki yoksa, tarihten vazgeçsin. Tarihçinin iki tutkusu olmalıdır: hakikat ve güzellik. Bir tezin müdafii de olmamalıdır tarihçi. Maziden alınacak büyük dersler var. Ama tarihin öğrettiklerini uygulamak, tenkidin görevi. Tarih hiçbir fayda gözetilmeden yazılırsa, faydalıdır.
Sayfa 444
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih, Voltaire ve Will Durant
. Voltaire "İnsanların barbarlıktan medeniyete nasıl geçtiklerini öğrenmek istiyorum" diyerek tarihi kralların hayatının hamasetle karışmış bir özeti olmaktan çıkarmak ister. Will Durant da bu sözden etkilenmiş olacak ki eşi Ariel Durant ile 30 ciltlik medeniyet tarihini kaleme alır ve kitaplarının girişine bu cümleyi not
Tarihten Alınacak Dersler
Tarihten Alınacak DerslerWill Durant · Bedir Yayınları · 199438 okunma
Bir gün, medeniyetimizin de öteki medeniyetler gibi ölebileceği bizi fazla rahatsız etmemeli.
Sayfa 122 - bedir yayınları, birinci baskı, 1994, istanbul
161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.