Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ŞEHRİN SOKAKLARI Yürüyorum şehrin sokaklarında, Gün akşama yakın. A’nı yaşıyorum. Mevsimse bahar… Erguvanlar çoktan açtı. Artık mor salkımlı duvarların,
ŞEHRİN SOKAKLARI Yürüyorum şehrin sokaklarında, Gün akşama yakın. A’nı yaşıyorum. Mevsimse bahar… Erguvanlar çoktan açtı. Artık mor salkımlı duvarların,
Reklam
Onbeş
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yesilinin her mevsimi değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmedigim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bil çizmiş olmadığım halde ve daha çok insan resimlerini fotoğraflardan kareyle büyütmeyi kolayıma geldiği için tercih ettiğim halde seni tanıdıktan sonra gözleri yeni açılmış bir küçük hayvan gibi çevreyi şaşkın ve hayran bakışlarla insani ve insan olmayanı ayırmadan incelemeye başladım ve kalemi iğne uçlu mürekkepli kalemi ve resim kağıdını alarak kırlara açıldım ve eskiden kurşun kalemle çalıştığım zamanlarda yeni tarihten önce çizgilerimdeki kararsızlık yüzünden kağıdı sonsuz çizgilerle silip izleriyle kararttığım halde doğrudan doğruya çini mürekkeple çalışmaya başladım hiç silmden seçtiğim ağaçları evleri gökyüzünü yolları otları hele bu kadar ilgi çekici olduklarını ve büyük bir sevgiyle çözülebileceğini düşünmediğim otları ve toprağı yeni bir gözle görmeye başladım ve ilk anda ışık ve gölge meselelerini hallettiğim söylenemezse de duyuş bakımından ve her şeyi sanki onların arasındaki gizli ilişkiyi sezmişçesine sürekli bağlantılarla yerleştirme bakımından kağıda geçirmeyi becerdiğim söylenebilirdi
Sayfa 460 - Selim -> Günseli
Vasıfsız Veda
"İmkânsıza talipken tarihten bir yaprak olduk."
Sayfa 21 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
ÖMÜR TÖRPÜSÜ ŞİİRİ
Yorgun şehrin; Pabuç eskiten, arka sokaklarında, Seğirtmeden, öylece yürüyorum, En az şehir kadar yorgunum... Güneşli bir gün; Akşamın mahur kızıllığına yakın. Sola duyarlı, o a'nı yaşıyorum. Mevsimlerden bahar, mayıs sonları… Erguvanlar çoktan çiçek açtı. Tuzuna bile banamadık, Yeşil eriğin geçti zamanı… Artık mor salkımlı
Ali Lidar
Sus ve anla! Neye rağmen burdayız Bırak eteklerinde yassı taşlar toplamayı İmkânsıza talipken tarihten bir yaprak olduk Dur ve dinle! Yağmur nasıl da Yağmur nasıl da hiçbir şey anlatmıyor aslında Yağmura dair bir sürü şey söylemiştim ya sana Hepsi palavra. Al ve iç! Bu sana uzattığım son kadeh Son bir kez tenezzül et bunca rezilliğe rağmen Gülmelerimiz de vardı apartman girişlerinde Meyhane masalarında öpüşme girişimlerimiz Sahi mutluyduk değil mi gece yarısı sokaklarda Yan yana yürüyüp içimizden şiirler mırıldanırken Heyhat! Onlar hayal artık biz hepsinden münezzeh Al ve iç! Bu sana uzattığım kadeh. Tamamsa git! Başlasın bitmeyen gece nöbetim Ne ilk oturansın ne son huzursuzluğumun masasına Bitmez denen onca şey hatırlanmazken bile İyisi mi uzaklaş sen iyi dileklerinle Giderken bana da limonlu bir çay söyle.
Reklam
VE ÇOCUĞUN UYANIŞI  BÖYLE BAŞLADI
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor  Acıyı ve insanlığı çocuklar  Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları  Onların bilgileri getirdi  Elleri önlerine bağlı - duruşları  Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu  Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı  Ki şimendifer  Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
İmkansıza talipken tarihten bir yaprak olduk
Sayfa 21 - İthaki
ÖMÜR TÖRPÜSÜ ŞİİRİ
Yorgun şehrin; Pabuç eskiten, arka sokaklarında, Seğirtmeden, öylece yürüyorum, En az şehir kadar yorgunum... Güneşli bir gün; Akşamın mahur kızıllığına yakın. Sola duyarlı, o a'nı yaşıyorum. Mevsimlerden bahar, mayıs sonları… Erguvanlar çoktan çiçek açtı. Tuzuna bile banamadık, Yeşil eriğin geçti zamanı… Artık mor salkımlı
333 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.