Çocukken sanıyorsun ki dünyanın hepsi bu kadar. En sevdiğin kişiyi sonsuza kadar seveceksin, annene o gün beslediğin duyguları hiç değişmeden sonsuza kadar hissedeceksin. Evin hep orası, en büyük acın kafeste ölen kuşun olacak... Çocukken sanıyorsun ki en büyük haz leblebi tozu, onun eline yanlışlıkla değebilmek, bir de babanın kahvesinin dibinde kalanını içebilmektir olsa olsa. Zaman denilen kavramı öğrenmen ile kaybetmeyi öğrenmek eş zamanlı. Günbegün dolar karşısında değer kaybeden memleket parası gibi her şey mi değişir? Her şey değişiyor. Eline değmekten fazlasını deneyimlediğin an elini tutabilmenin uyandırdığı haz azalıyor, bir lokma telvenin verdiği keyfi günde 3 fincan kahve vermiyor. Çoğaldıkça azalıyor her şey hayatında ve sen anlıyorsun ki büyümek kaçak göçek kafaya diktiğin o kahve telvesi gibi buruk, acı ve gereksiz bir hamle.
Sayfa 33 - Cinius Yayınları