Her şey bir günde değişebilir. Savaşmak için sanatını kullan. İnsanların duyguları değerlidir. Ölüm her yerdeydi. Ölüm her şeydi. Değişim bir şeydir. Kabul başka bir şey. Bazı şeyler kendi cezaları ile birlikte gelir. Eğer bir rüyada mutluysanız, bu sayılır mı? Sizin Yarınlarınız İçin Bugünlerimizi Verdik... Küreselleşmeye değecek tek şey
Ümit yaşar oğuzcan
Uykuların kaçar geceleri, Bir türlü sabah olmayı bilmez, Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya Deli eden uğultudur başlar kulaklarında, Ne çarşaf halden anlar, ne yastık Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık, Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın, Onun unutamadığın hayali, Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine, Sevmek ne imiş bir
Reklam
+753
"Dünyada ki her şeyi benliğine davet eden deniz, beni de çağırıyor ve artık demir alma vakti geldi. Çünkü geceler ne kadar sıcak olursa olsun, ayrılamamak donmak demektir. Veda etmeliyim, çünkü gidememek, olduğu yerde taş kesilmek ve devinimini yitirmiş bir toprağa çakılıp kalmak demektir."
Halil Cibran
Halil Cibran
Ermiş
Ermiş
... “Bizi kırdılar” “yüreğim yaralı kuşum topla ve aç kanatlarını” 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Pir Sultan Abdal’ı anma törenlerinde sekiz saat süren taciz, kuşatma, nihayetinde kundaklama ve dumanla boğulma sonucunda 33 aydın ve sanatçının katledilmesinin üzerinden 31 yıl geçti. 31 yıl, belgelemek için uzun bir süre. Aleviler olarak sözlü
“Mehlikâ”
Bir kahpe rüzgardı geldi geçti. Bilmem hangi diyardan, Hangi kuyulardan esti. Bir aşk rengi gibiydi sanki gördüm, Sarmaladım alıp bahttan düştüm. Sararmazdı oysa lavantalar, garip… Renkten düştüler, Halden düştüler, Daldan sonra topraktan düştüler. Bu diyarlar sana ağır gelirdi çiçeğim, Burada baş vermeyecektin, solardın. Buralar sadakat kokar, sevda kokar, Sana sadakat, sana sevda ağır gelirdi. Baş vermediğin taş toprak kalmadı, Sadakat diyarlarında kahpelik olmazdı. Bir hengame doğurup ârına laf düşürdün, Sen bu asra, sen bu diyarlara fazlasın.
Senden sonra çok yağmur yağdı. Çok insanlar geldi, anlatıp gittiler. Bir tarafımda eksik bir şeyler, her sızıda varlığını duyurdu. Senden sonra ruhum hep aksayarak yürüdü. Bu gurbetin bir gün biteceği hakikati içime ağır bir taş gibi çöreklenip kaldı. Hayatın daimi bir daüssıla, sevmenin özlemek olduğu bilinci ruhuma otağ kurdu. Senden sonra ağız dolusu kahkaham kalmadı, her gülüşe bir ucundan, bu dünyada bir daha seni göremeyecek olmanın kekre tadı karıştı. Senden sonra çok yağmur yağdı. “Biraz yağmur kimseyi incitmez”.
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.