480 syf.
10/10 puan verdi
Tasavvuf ve İslamiyet Tezatı
Osman Karataş Hoca tasavvufun İslam'a çok büyük zararlar verdiğini, dinimizin içerisine birçok bidat ve hurafenin Yahudilik, Hristiyanlık, Hinduizm, Zerdüştlük'ten girdiğini ifade ediyor. İttihat ve hulul kavramları üzerinde duran yazarımız mutasavvıfların şu cümlelerinin İslamiyet'le asla bağdaşamayacağını dile getiriyor: Benim sancağım Muhammed’inkinden büyüktür.”, “Dostum ve üstadım, İblis ve Firavundur.”, “İblisten/Şeytandan tevhid dersi almayan zındıktır.”, “Üstatlara itaatsizlik yapmanın tevbesi yoktur.”, “Lâilahe illallah” avamın/halkın, cahillerin tevhididir.”, “Bâyezid Bistâmî’yi bir defa görmen, Allah’ı yetmiş defa görmenden daha hayırlıdır.” Gerçek İslam'ın ne olup ne olmadığının anlaşılması üzerine güzel bir çalışma, mutlaka okunması gereken bir eser.
Kaynaklarına Göre İslam - Tasavvuf Çatışması
Kaynaklarına Göre İslam - Tasavvuf ÇatışmasıOsman Karataş · Ortak Akıl Yayınları · 01 okunma
'kişinin en güvendiği insanın kalbinden onun sevgisini çıkartıp atan ve kişinin en güvendiği insanın kalbine onun sevgisini koyan sadece Allah Teâlâ'dır.
Reklam
'onların işledikleri fiiller, kalplerinin üzerinde pas olmuştur. Mutaffifin, 83/14
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İkbal Bayrak / Aşkın Kapısı Günümüzde unutulan ya da çoğu zaman göz ardı edilen vicdan, sevgi ve inanç gibi kavramları, etkileyici bir hikaye üzerinden hatırlamamızı sağlayan bir kitap. Selim, kayıplar ile sınanmış yaralı bir adam. Çok sevdiği aşkı Neva, neden göstermeden güzel giden ilişkilerini sonlandırınca yıkılır. Daha Neva’nın gidişini
Aşkın Kapısı
Aşkın Kapısıİkbal Bayrak · Alfa Yayıncılık · 202423 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Tasavvufun özünü anlatan “kendini bilen Rabbini bilir” sözünün aslında daha da tafsilatlandırılmış hâli ile karşı karşıyayız. Evet... Bu eser, aslında bize insanın marifetullah ve muhabbetullah kavramları ile nasıl hem kendini bilebileceği, kendine ibretle bakıp nasıl yaratıcısını tanıyabileceği izah edilmiş. Gazzâlî'nin kalbî bilgiye önem verdiği zaten çoğumuzun bildiği bir gerçek. Bu kitabında da kalbî bilginin önemine atıfta bulunmuş. Tasavvufî öğelerin yoğunluğundan dolayı taklit yoluna da fazlaca itibar edilmiş. Bunu tamamıyla tasdik ettiğim söylenemez. Gazzâlî'nin bu eseri, maalesef aslından tercüme edilmemiş. Önce Farsçadan Osmanlıcaya, Osmanlıcadan da günümüz Türkçesine aktarılmış. Bence çevirinin çevirisi olan eserlerin güvenilirliği genelde az oluyor. Nitekim bu kitapta da tercüme hataları çok fazlaydı. “Duyu” kelimesinin yerine “duygu” kullanılınca; cümle içinde “beş duygu” gibi başka noktalara savrulabilecek anlamlara yol açılıyor... Gazzâli'nin tasavvufî tarafını anlamak için okunmasını kesinlikle tavsiye ederim. Ufuk açıcı bir tarafı olduğu bariz. Ama tercüme hataları göze fazla batıyor...
Kendini Bulmak
Kendini Bulmakİmam Gazali · Gelenek Yayıncılık · 2017188 okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Dünya malına meyletmemek, her daim ibadet üzerine yaşamak, elinde olanı başkalarıyla paylaşmak, herkese hoşgörü ile yaklaşmak, yapıcı olmak, dünya nimetlerine aldanıp dünyaya bağlanmamak gibi amaçlarla oluşan tarikatların günümüzde geldiği noktayı görünce insan düşünmeden edemiyor.Kitabı biraz ismine bakarak okumaya başladım,içerik daha çok tasavvuf nedir,kavramları,tarikatlar,önemli mutasavvıflar ve tasavvufta sayıların,renklerin,kıyafetlerin,müziğin ezoterik anlamları ile felsefe ilişkisinin anlatıldığı bir başvuru kaynağı şeklinde.Kitabın sonunda ahilik teşkilatı ile masonluk üzerine bir bölüm de var.
Ezoterik Tasavvuf
Ezoterik TasavvufMesud Topal · Destek Yayınları · 202290 okunma
'hâne mamur olacak ki sultan gelsin,kalp temiz olacak ki, içine ilahî hakikatler ve marifetler tecelli etsin.
'aslında insan, içinde aşk olan dostluğu hep gönlünde büyütür. ve dostunu taptaze olan bir dostlukla özler. özlemi insanın içinde hiç tükenmeyen dostluk ise, Allah'ın dostluğudur.
488 syf.
10/10 puan verdi
Fuzûlî, dünyadaki güzelliklerin aslında ilahi güzelliğin bir yansıması olduğunu ve bir kişiye duyulan aşkın gerçekte o kişide bulunan ilahi unsur olduğunu kabul ederek, Kur’an ve sünneti, peygamber gibi yaşamayı amaçlayan tasavvuf doktrininin temsilcisi olmuştur. Eserlerinde Kur’an, sünnet, hadis ve kıssalara fazlaca yer veren Fuzûlî’de aşk ise, alelade bir eğlencenin ötesinde, bütün benliğini feda ettiği ilahi bir tutkudur. Şiirlerinde görülen aşk tipleri, gerçek muhatap olan Allah’ı arayan “Mecnûn”lardır. Fuzûlî, insanlığı yücelten iman ve salih ameli gaye edinen şiirler peşindedir. Ancak buna çalışırken de kuru ve yavan bir didaktikliğe düşmemiştir. "Leylâ vü Mecnûn" mesnevisi, her ne kadar, bireysel hayatla ilgili olan aşkı konu edinse de hayatın her safhasına tesir eden dinin etkisindedir. Hem Fuzûlî’nin almış olduğu eğitim ve yetişme tarzı hem de dönemin sosyal ve kültürel şartları, böyle bir eserin ortaya çıkmasında, çok önemli etkenler konumundadır. Zira bu eser XIII. asırdan itibaren tevhid, aşk ve marifet kavramları üzerinde şekillenmeye başlayan İslami edebiyatın olgun bir sentezi konumundadır. Eserin kökenine dair bulgular henüz netleşmemiştir. Şimdilik VII. yüzyıla kadar götürülmekle birlikte İslâm öncesi hatta M.Ö 4000’lere, Sümer ve Asur kaynaklarına dayandırıldığı da görülmektedir. Arap, Fars ve Türk edebiyatı sahasında farklı şairler tarafından kaleme alınan Leylâ vü Mecnûn eserini zirveye çıkaran Fuzûlî, minyatür, opera, piyes ve sinema gibi çeşitli sanatlara kaynaklık etmiştir.
Fuzuli
Fuzuli
Leylâ vü Mecnun
Leylâ vü MecnunFuzuli · Dergah Yayınları · 20171,905 okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Tasavvuf edebiyatının başlıca eserlerinden olan Mantıku't-Tayr'da kuşlar ile ilgili bir hikâye kullanılarak, çeşitli semboller aracılığıyla tasavvufun temellerini, önemli prensiplerini ve tasavvufî yaşam ile inancı anlatılmaktadır. Mesnevi tarzında yazılmış bir eserdir Mantıku't-Tayr, tasavvufî bir temaya sahip olmasının yanı sıra kişinin tasavvufa dair ve tasavvuf yoluna dair bilgi edinmesi açısından da önemlidir. Zira kitapta tasavvufun temel prensipleri, özellikleri, kavramları ve inanç yapısı açıklanmıştır. Hüdhüd sırtında tarikat elbisesi ile tasvir edilirken Simurg Tanrı için bir sembol olmuştur. Kuşların her birinin zaafı kişinin tasavvuf yolunda o zaafa sahip olmasının kötülüğü ve sonuçları ile açıklanmıştır. Mantık-ut Tayr Allah'ın birliği, İslam dininin son peygamberi Muhammed'in methi gibi konulara giriş ile başlar ve ardından kuşların kendilerine bir padişah seçmek istemelerinden bahseden bir giriş bölümü ile başlar. Kıssadan hisseler eseri çok zenginleştirmiş. Peygamberler, Hulefa-i Raşidin ve Tasavvuf büyüklerinden çokca kıssalar sizi eserden istifadenizi artıracak.
Mantıku't-Tayr
Mantıku't-TayrFeridüddin Attar · Sufi Kitap Yayınları · 20184,713 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Hakkında: Varidat, 15. yüzyılda yaşamış olan düşünür ve isyan lideri Şeyh Bedrettin'in en önemli eserlerinden biridir. Tasavvuf ve felsefeyle harmanlanmış bir dil ile kaleme alınan kitap, Bedrettin'in varlık, bilgi, insan ve toplum hakkındaki düşüncelerini barındırır. Varidat, sadece bir tasavvuf eseri olmanın ötesinde, o dönemdeki siyasi ve sosyal düzene karşı bir başkaldırının da manifestosu olarak kabul edilir. Bedrettin, eserinde eşitlik, adalet ve özgürlük gibi kavramları savunur ve insanlığın daha iyi bir geleceğe ulaşabileceğine dair inancını dile getirir. Varidat, 10 bölümden oluşmaktadır. Her bölümde farklı bir konu ele alınır. Bu konulardan bazıları şunlardır: * Varlığın birliği * İnsanın Tanrı'ya yakınlaşması * Nefsin terbiyesi * Aşk ve irfan * Toplumda adalet ve eşitlik Varidat, Arapça ve Farsça kelimelerle karışık bir Türkçe ile yazılmıştır. Bedrettin, eserinde oldukça sembolik ve metaforik bir dil kullanır. Bu da kitabın anlaşılmasını bir nebze zorlaştırır. Tasavvufa ve felsefeye ilgi duyanlara, Şeyh Bedrettin'in hayatını ve fikirlerini öğrenmek isteyenlere ve 15. yüzyıl Anadolu'sunun siyasi ve sosyal atmosferini merak edenlere Varidat'ı öneriyorum.
Varidat
VaridatŞeyh Bedrettin · Genesis Kitap · 2012271 okunma
“Kavramları kullanırken bile kul olmak gerekir. ‘Etik’ yerine ‘ahlak’ diyeceksin. Kullandığın kavramlarda ve dilde Allahu Teala’yı tercih etmezsen, eylemlerinde de Allahu Teala’yı tercih edemezsin. Bunu bir türlü anlayamıyoruz.” •| Savaş Ş. Barkçin, “Çağrışımlar”.
Tasavvuf pek çok şekilde tarif edilegelmiştir. İlk dönem süfliliğin önemli isimlerinden Cüneyd-i Bağdadi'ye göre tasavvuf insanın dünya zenginliklerinden uzak durup, onlara meyletmeyip Allah'a yönelmesidir. Aynı zamanda tasavvuf çok kapsamlı bir semboller sistemidir. Ezoterik bir disiplindir. Tasavvufta da bilginin hiyerarşisi söz konusudur. Her bilgi her kişiye açık değildir. Bilginin karşılık bulması, işlevsellik kazanması için kişinin bir hiyerarşik sistem içinde eğitilerek alabileceği kadar bilgiyle ilerletilmesi, giderek aldığı bilginin niteliğinin ve gücünün de artmasıdır. Herkese açık olmayan bilgi sembollerle saklanmakta ve aktarılmaktadır. Ezoterizmin Osmanlıcadaki karşılığı "batinilik'"tir. İçteki, içyüz anlamlarına gelmektedir. Türkçedeki karşılığı "içrek" sözcüğüdür. "Ezoterik bilgiler" herkese açıklanamayan, gizli, gizemli bilgiler demektir. Bu bilgilere ulaşabilmek için belirli eğitimlerden geçip disipline olmak gerekmektedir. Tasavvuf kavramları, kurumları, ritüelleri ile başlı başına ezoterik yani gizemli bilgilerle donatılmış bir yapıdır. Ezoterizm bir din veya inanç sistemi değildir. Bu yüzden tasavvufu İslam'dan ayrı bir yerde düşünenler büyük bir hata yapmaktadır. Çünkü Tasavvuf'un amacı İslam'ın dışında bir inanç sistemi kurmak değildir. İslam'ı daha iyi anlamak, bilmek ve kâmil insan mertebesine yükselmeyi hedeflemektedir.
Sayfa 14 - Destek YayınlarıKitabı okudu
199 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.