GÖKhan olduk ya Bizi sömüren ANlar HANlar Bizim yolumuz tasavvuftu Canlarını yakmadan geçti zamanlar O kadar uyardık Hakkımızı alamadık Bu iş size kaldı Hakka tapan Furkan'lar Gökhan Furkan ER I 01 Nisan 2025 I
Haçlıya Fırsat Verdik, Yapacağını Yaptı.
Tanpınar'ın ifadeleriyle: Türkçenin güzellik sınırlarını tespit eden Divan Edebiyatımız neden horlandı ? Neden unutturulmak istendi ? Çünkü Divan Edebiyatının birinci kaynağı Kur'an'ı Kerim'di. İkinci kaynağı Hadisler, yani Peygamber sözleri. Üçüncü kaynağı Kısas - ı Enbiyâ yani Peygamberler tarihiydi. Dördüncü kaynağı Şemaili Şerif, beşinci kaynağı ise tasavvuftu.
Sayfa 84·Kitabı okudu
Reklam
Bütün ilimler "Ona sorulsaydı ne cevap verirdi?" ve "Böyle bir durumda o ne yapardı?" sorularına isabet etme gayretinden doğmuştur. Misal vermek gerekirse, tefsir ilmi "Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve selleme sorulsaydı bu âyeti nasıl açıklardı?", kelâm ilmi "Ona sorulsaydı bu itikadi konuyu nasıl izah ederdi?", fıkıh ilmi "O bu ameli nasıl yapardı?" sorularına isabet etme gayretinden ortaya çıkmıştır. Hadis ilmi zaten baştan sona onun sözlerini, fiilerini ve takrirlerini aktarmaktan ibarettir. Nitekim Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hayattayken bu ilimlerin hiçbirinin isim ve tedvin olarak bulunmayışının nedeni de budur. Gerek yoktu, zira o vardı. O, tüm bu ilimlerin kaynağı ve hatta kendisiydi. O âyetti, tefsirdi, hadisti, fıkıhtı, kelamdı, tasavvuftu. şeriattı. İşte sünnet derken kastedilen aslında bunların hepsidir. Adeta dinin tamamıdır. Ne Kur'an sünnetten ne de sünnet Kur'an'dan ayrı düşünülebilir. Ne şeriat, ne de diğer ilimler sünnetten ayrı düşünülebilir. Hepsi iç içedir.
Sayfa 5·Kitabı okudu
Eskiden tasavvuf mu vardı?¿
"Peygamber zamanında tasavvuf mu vardı?" dedi bir cahil! Resûlullah aleyhisselam'ın hayatı tasavvuftu, adı konmamış… Bir şeyin isminin konulmamış olması, o şeyin olmadığı anlamına gelmez ki. Bebeğin doğduğunda, hemşireler hemen ismini koymadı, hatırla. O yavrunun birkaç gün isimsiz durması, hiç doğmadığı anlamına gelir mi ki? "Efendimiz zamanında Mushaf var mıydı?" desem ne diyecen peki? Sahifeler vardı, ama Kur'an-ı Kerîm denilen kitap yoktu. Şu halde, Kurân'ı inkar mı edecen? N'etçen?
Ama ona sahip olmak, bildiği bütün zilyetliklerden tamamen farklıydı, şüpheli ve belirsiz bir tasavvuftu.
Sayfa 33·Kitabı okudu
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.