198 syf.
·
Not rated
Keşke ismi kadar derin olsaydı diye düşünüp belki derindir de ben anlamamışımdır diye başka yerlerden yorumlarını ve analizlerini de okuduğum kitap. Eserimiz Holden diye “lanet olası” sivilceli ergenin dilinden anlatılıyor desem çok argo saymamalısınız çünkü onun da iki lafından biri küfür ve argo. Fakat Holden ile ilgili en hoşuma giden şey , diğer tüm insanlardan neredeyse nefret ederken küçük çocuklara olan sevgi ve şefkat dolu yaklaşımıydı. İyi insanlar böyledir, çıkarları olmayan kişilere, çocuklara ,hayvanlara da değer verirler. İşte herneyse tam da böyle düşünürken bir de başlık analizini okusam ki ne göreyim, zaten Catcher in the Rye, yani Çavdar tarlasındaki yakalayıcı sıfatını kendine yakıştırıyor Holden. Aslında bir şarkı sözünü yanlış anlamasıyla uydurduğu bir sıfat. Kendisini geniş bir çavdar tarlasında hayal ediyor, ve orada oyun oynayan çocuklar çavdarların uzunluğundan yönlerini bulamayıp uçurumdan düşmesinler diye onları yakalayan tarladaki tek yetişkin de kendisi. Uçurumdan düşmek demek masumiyetini kaybetmek olacağı için o çocukları ergenlikten koruduğu yönünde bir analiz var. ‘Ahlak dışılığı’ ve ‘sakınmasız dili’ yüzünden yayınlandığı dönemde okullara girişi yasaklanmış bir kitap olmasına rağmen 20. Yüzyılın en iyi ilk 100 kitabı arasında gösterilmesi ve çok fazla okunmuş olması da oldukça ilginç. Vesselam ben de okurken değil ama sonrasında çok daha fazla metaforik öge içerdiğini görünce bazı taşlar yerine oturdu. Güzel okumalar dilerim
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159.7k okunma
448 syf.
·
Not rated
·
Read in 515 days
Terapiye verecek paranız yoksa, durağınız Divan
Bu kitabı 515 günde bitirdiğime bakmayın, son 300 sayfayı 2 günde okudum. Yalom’un kalemiyle 13 yaşımda
Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek
Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek
kitabıyla tanışmıştım. Yalom’la tanışmak için sıradışı bir kitaptı. O yaşlarda ölümü çok sorguluyordum, hiç korku beslemeden. Besleyen insanlar hakkında merak düşüncelerim oluşunca bu kitabı okumuştum. Divan’dan sonra da kesinlikle
Divan
DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215.3k okunma
Reklam
108 syf.
·
Not rated
Mutsuzluk bulaşır mı?
Merhaba sevgili kitap severler. Bugün, yeni bir haftanın başlangıcında sizlerle #bahardayinegeliriz #barışbıçakçı kitabından bahsedeceğim. Kısacık bir kitap ve bir sürü öykü okumaya hazır mısınız? Kitapta her şeyden bir kuple var. Hayattan, vefadan, işsizlikten, lunaparklardan… Çok yalın bir anlatım ama çok güçlü bir gözlemin eseri olduğu belli.
Baharda Yine Geliriz
Baharda Yine GelirizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20201,945 okunma
200 syf.
·
Not rated
Yalan bir hayatı ne kadar yaşayabilirsiniz?
Bir aile apartmanı hayal edin. Baba, anne, gelinler ve oğullar. Bir çok farklı konuda her birinin ayrı ayrı düşüncelerini dinliyorsunuz. Bir karakterin konuşmasını okuduktan sonra " nasıl böyle düşünemedim? " diyorsunuz kendi kendinize. Baş karakterinizin adı Ethem. Eşi ve ailesi dolayısıyla mutsuz bir hayatı ve evliliği var. Ailede olan durumlar en çok onu etkilemiş seneler boyunca. Örneğin " sevgisizlik"... İnsan sevilmekten çok anlaşılmak ister fikrimce ki kitap da bunu doğruluyor zaten. Gün gelip ailedeki bütün yalanlar ortaya çıkınca tüm taşlar yerine oturuyor. Yalan hayatlar ve peşi sıra bilinmeyen bir çok şey gün yüzüne çıkıyor ailede. İşte tam da bu noktada baş karakterinizin hayatı güzelleşmeye başlıyor. Yazar bunu " Bizim evin içinde ne çok ses varmış meğerse, benim duymadığım. " cümlesi ile özetliyor kısaca kitabın son bölümlerinde. Karakterlerin tüm düşüncelerini gerekçeleriyle beraber çok net görüyorsunuz kitapta ve bu da size insanların düşünce ve davranışlarına farklı bir yönden yaklaşabilmeyi öğretiyor kısacası. Ek olarak söylemeden geçmek istemiyorum, kitabın en güzel sayfası 168. sayfa. Nedenini kitabı okuduğunuz zaman sizde göreceksiniz bence. Son olarak bugüne kadar okuduğum en iyi ruh tahlillerine sahip olduğunu söylemek istediğim bu kitabı herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20235.4k okunma
Umut
“Her insan bir ada” diyordu Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanında Ernest Hemingway. Hep önemli bir sembol oldu zaten ada insanlık hallerini anlatmak için sinemada da edebiyatta da. Tıpkı Güney Kore Sineması’nın nadide örneklerinden “Kim’in Adası” filminde olduğu gibi. Modern dünyanın parçalanmış ve kaotik dünyasından bir kaçış noktası,
248 syf.
9/10 puan verdi
Hafızalardan silinen şeylerle ruhunun bazı parçalarını da mı kaybetmek…
Bu kitaba başlamadan önce kitapla ilgili beklentim çok yüksekti çünkü arka kapak yazısı olsun kitabı okuyanların tavsiyesi olsun çok ilgi çekiciydi. Kitaba ilk başladığımda yazımı çok rahat olmasına ve kitap yavaş bir tonda yazılmış olmasına rağmen beğenmeyeceğim gibi bir hisse kapıldım. Ama kesinlikle öyle olmadı kitapta bir adada yaşayan bir
Hafıza Polisi
Hafıza PolisiYoko Ogawa · Kafka Kitap · 2021233 okunma
Reklam
485 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.