The Egg By: Andy Weir Translation: Selin Çıray Öldüğünde evine gidiyordun. Trafik kazasıydı. Özellikle dikkat çekici bir şey değil, ama yine de ölümcül. Arkanda bir eş ve iki çocuk bıraktın. Acızı bir ölümdü. İlk Yardım Ekibi seni kurtarmak için ellerinden geleni yaptı, ama işe yaramadı. Vücudun o kadar kötü bir şekilde parçalanmıştı ki, inan
Sultan Murad da yiğit, gözünü daldan budaktan esirgemez bir padişah imiş. Bağdat üstüne sefer eylemeye karar vermiş. O kavli kararında olsun, Murad’ın anası birgün padişah oğlunu huzuruna çağırmış, “oğlum Murad,” demiş, “sefere gidiyorsun Bağdat üstüne, hayırlı uğurlu, kademli olsun. Osmanlı büyük bir devlet, senin de yer götürmez askerin var, var
Sayfa 306 - Görsel YayınlarKitabı okudu
Reklam
Değirmi sakallı Borlu: -Müsaade buyur!- diye doktoru bir kenara çekerek, Avni’nin de duyabileceği bir sesle, hastanın bu masarifi kaldıramayacağını, kendisini sıkıca bir muayeneden geçirip Almanya’dan gelen ilaçlarla derdine derman olmasını rica ettiğini söyledi. Avni söze karışıp: -Bilmem olur mu ki? Bana Kayseri’de bu taşlar ameliyatsız düşmez dedilerdi- diyecek oldu, fakat doktorun sert bir el hareketi onu susturdu: "Düşmez ne demek? Taşın cinsine bağlı. İlaçla eriyen taş var, erimeyen var. Önce iyi bir tahlil yaptırıp bunu anlamalı, bünyenin hususiyetlerini her bakımdan incelemeli, tedaviyi buna göre tayin etmeli. Operatif müdahale en sonra düşünülecek şeydir. Öyle her karnı ağrıyana ameliyat diyen doktorlara pek güvenme. Bugün tababetin esası kimyadır. Cerrahlık yavaş yavaş maziye karışacak."
Sayfa 41
Büyülü Ceket
Giyim kuşam zarifliğine değer vermekle beraber, hemcinslerimin üzerindeki elbiselerin dikimindeki kusursuzluk derecesine hiç aldırış etmem çok kere. Ama bir akşam, Milano’da özel bir toplantıda tanıştığım kırk yaşlarında görünen bir adam, sırtındaki elbisenin pürüzsüzlüğü ve kesilişindeki mutlak güzellikle gerçekten göz alıyordu. Bilmiyorum
Sansürsüz zamanlar görüyorum şimdi ,mozaiklenmemiş.Tek taşlar güllerden daha güzel kokarmış! Öyle söyledi köşede ki çiçekçi kız...Ben inanmadım ... Kaldırımlar yağan rahmeti kabul etmiyor lena.Bir ukde kaldı içimde kuru bir dalda olsa veremeyişim... Unutmadan, köşedeki çiçekçi ye yeni yeni çiçekler gelmiş.Güller,karanfiller,sünbüller,papatyalar,nergisler...Tamam söz,vallahi söz unutacağım artık. ...Bir başörtülü gibi kendi ülkemde paryayım şimdi.Saygıyı ve sevgiyi sende gördüğüm dediğin adam artık o kadar saygılı ve sevgili değil . Her akşam kapıyı açan insanın da kalbi var lena, gelene her daim sevgi ve saygı besle.Üzülme mezara kadar bu mecburiyetin.Sonrası Allah büyüktür.Seni bu denizler ortasında anafora teslim edenleri hep yaradana havale et.Dua et.İnan yaradan benden daha çok seviyor seni. Ben gidiyorum artık lena.Çiçekçilerin önünden geçmiyor,Allah seni sevdiğine kavuştursun diyen dilencinin sözü üstüne ise bir bardak sen tadında bir çay içiyorum. Çok mu konuşdum ! Sabaha kadar konuşsam dinlersin biliyorum. Ama! zamanımız bitti artık.Kendine iyi bak yada ne bileyim hoşçakal demek içimden geçmiyor inan.En iyisi hayırlı akşamlar diyeyim . Hayırlı akşamlar lena.Hakkım sana helaldir sende hakkını helal et bana!!!! - Ökkeş özdemir-
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır” Bazı yazarların tüm kitapları okunmayı hak eder. Her kitapta ayrı bir şölen yaşatır size bu yazarlar. İnsanların kelime ihtiyaçlarını, edebiyat sevgisinde gelen okuma ihtiraslarını işte bu eserlerle karşılar. Sizi çok yormadan, kaliteli metin aramaya sevk etmeden, okuduğunuzda sizde gerçek okuma
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,7bin okunma
Reklam
Olayların başka türlü olamayacağı kanıtlanmıştır, çünkü her şeyin amacı vardır; o halde her şeyin, en iyi amaç için olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Burun, gözlük takmak için yaratılmıştır. Bunun içindir ki gözlük kullanıyoruz. Bacaklar dizlik takmak için yaratılmıştır. Onun için ki dizlik kullanıyoruz. Taşlar yontulmak ve şato yapılmak için oluşturulmuştur. Onun için de Monseigneur'ün gayet güzel bir şatosu var; ülkenin en büyük Baronu en iyi yerde oturmalı değil mi? Domuzlar da yenmek için yaratıldığından, biz de bütün yıl domuz yeriz. Böylece her şeyin iyi olduğunu söyleyenler aptalca bir laf etmişler; her şey en iyidir demek gerekirdi.
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
512 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Içerik açısından pek değerlendirmeye girmek istemiyorum. Yani girmesem iyi olur... Her zaman savunduğum ve genelde uyguladığım bir düşünce var. O da, karşı ki tarafa istedigin kadar tekme tokat saldır eline bişey geçmez... Ama tam yeri ve zamanında öyle bir laf söylersin o taşlar gediğine oturuverir. Öyle bir kitap iste... Bu kitapla ögrendigim cok şey oldu. Mesela beni trilyeli papaz hakkinda arastirma yapmaya sevk etti. Kimse yanliş anlamasinda yilmaz özdilin kitaplari türkü gibi. Anlayarak okumak belirli bir kültur birikimi gerektiriyor. Yani seher vakti bülbülün garip garip neden öttügunu bilmezsen, türküyü anlayamazsin. Ya da türkulerde ki gül- bülbül ilişkisini. ( gecen bunun sinavi vardi orda çalistim calistim şimdi size satiyorum =))Cok alakasiz bir örnek verdim. Ama böyle yani.... Gururlandirdigi kadar, utanctan yere sokan sayfalar var. Bana yeni yeni bilgiler kazandirdi. Okumak için ayirdigim zamanin her bir saniyesi sonuna kadar helal olsun. Ayrıca dilini çok seviyorum. Gündelik kullandiğim dile çok yakın bir dil kullanıyor. Neyse gene tam da bir lafi gedigine koyan kitap yazıp, verebileceği tüm rahatsizliklari vermiş... Eline saglik.
Adam
AdamYılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20162,543 okunma
690 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.