Günümüzün pek tanınmayan Atatürk Üniversitesi'nde dersine girme ve muhabbet etme şerefine nail olduğum Türkiye'nin en büyük şair,yazar,sosyolog ve iletişimbilimcilerinden Hüseyin Köse'den mükemmel bir eser.Şiir seven herkese tavsiye edilir.
Mağrur bakışlarımda müthiş yanlışlardan dönmenin imkansızlığı.
Bazı ürkek sevmelerin kaçak hayaletiydi hayat
Öğretmen ne vakit tahtaya kaldırsa,bildiğim
Ne varsa her şeyi anlatıyordum o yüzden
Oysa sadece sorulana yanıt verir çoğu kişi
Ey yüksek kaldırımlarda alçacık tavanların teneke çığlığına
asılı duran dünya!
Ey eşi bulunmaz bir nakış gibi baktıkça genişleyen ağrı!
Çetin geçirilen kıştım,gecikmiş baharların
Sancıyan karnında...
Önce Sahiplenmen gerek derdi annem,filhakika
Yaşadığın yeri,ev sahipliği yapman için
Değilsen hep kiracısındır sonsuza açılan parantezde
Parantez sözcüğünü bilmezdi gerçekte annem
Mealen bilirdi ama sonsuzluğun dilini...
Dedemdi,tahkir bakışlarında birden fazla doğruyu
görmenin imkansızlığı!
Sicilinde bir sürü iri çentik varken üstelik
Kimi kadim dostlardan esirgediği hislerini
Ve dahi salahını parmak hesabıyla tutardı
Onca yılın cesedini savaşkan gecelerde...
(Bu yazı, kitaptan alıntılar içermektedir.)
Zorba, Nikos Kazancakis’in kendi hayatından da izler taşıyan en önemli romanlarından biri. Yazar, romanın başında çok sevdiği dostunun "Ne zamana kadar kağıt yiyip mürekkep yalayacaksın? Benimle birlikte gel..."(s.17) şeklindeki çağrısına uymamış ve geride kalmayı, bir başka deyişle okumayı,