Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kargalarla kedileri anlamak mümkün değil.
Sayfa 41 - CanKitabı okudu
Reklam
Sokak köpeklerindeki hüzün ve yaşamın gizemini çözmüş gibi duran bilgelik hep etkilemiştir beni. Başı öne eğik, kuyruğu arka bacaklarının arasında, yürümekle koşmak arası adımlarla sokağın sağ yönüne doğru gidip gözden kayboldu.
Sayfa 68 - CanKitabı okudu
Herkese, her şeye tepkiliymiş gibi bir duruşu vardı. Yaşam onu üzmüştü ve o “buraya kadar” demişti.
Ağacın dallarına toplaşmış kargaların yaygarasından başka ses yok. Gün yeni ağarıyor. Biten geceye mi sitem ediyor kargalar, günü mü karşılıyor, yoksa aralarında çözümlenememiş bir sorundan ötürü mü bu kıyameti koparıyor, belli değil. Dükkânların büyük bölümünün kepengi kapalı. Kimi vitrinlerin donuk ışığı vuruyor sokağa. Mankenler, rüyada görülen ölülere benziyor. Kent henüz uyanmamış. Üşütmeyen ama içini ürperten bir sabah serinliği var.
Reklam
Huzur içinde yaşadıkları, kavganın, gürültünün olmadığı sakin semtleri, tekin olmaktan çıkmıştı artık.
Uzun süredir pencerenin başında, ne yapacağını bilmez bir biçimde dikilip dışarı bakıyordu. Yağmur yağar mıydı? Akşam, televizyonda hava durumunu türlü şaklabanlıklarla sunan adam da bu konuda kararsızdı. Televizyon başında olanlara önerisi, her olasılığa karşı şemsiyelerini almalarıydı.
Yine de, ruh haline uygun, ilgisini çekecek bir şeyler bulacağı umuduyla kitaplığını gözden geçirmeye karar verdi. Buraya taşınalı üç yıl olmuştu. Hamalları canından bezdirmişti kitap dolu koliler. Bir an önce ortalıktan kalksınlar diye karmakarışık bir biçimde dizmişti portatif kitaplığının raflarına. O günden beri öyle duruyorlardı. Aradığı hiçbir şeyi bulamıyordu. Kitaplığını düzenleyecekti ama, ne zaman? Eyleme geçmesi için o konunun önce kafasında olgunlaşması gerekiyordu. Belki de tam zamanıydı. Neden olmasın diye düşündü, fiziksel güç harcayarak yaşam enerjisini yükseltebilirdi. Ve, asla sonuçlandıramayacağı bir işe girişti. Kapının solunda kalan duvarın en ucundaki bölümü boşaltıp kitapları odanın ortasına yığdı. Şimdi ne yapacak, nasıl bir yöntem izleyecekti? Kitaplık düzenlemenin inceliklerini bilmiyordu. Türk edebiyatı, dünya edebiyatı diye ayırmalı, bunları şiir, öykü, roman, deneme, inceleme türlerine göre düzenlemeliydi. Sonra, yazar adlarına göre bir dizin oluşturabilirdi. Boşalttığı bölüme Türk edebiyatından başlayabilirdi. Yerdeki kitap yığınına baktı. Ensesini kaşıdı. Hiç de kolay değildi.
“Bak,” dedi yol arkadaşım, “seni buraya biz çağırdık ve senin için toplandık. Azimlisin, evet. Ama bu yeterli değil. Neleri göze alabileceğin önemli bizim için. Yakında bir yol ayrımına geleceksin. Yönlerden biri bizi ve sefaleti gösterecek, öbürü ise rahat ve sıradan bir yaşamı. Senin ikinci yolu seçeceğini biliyoruz…” “Hayır,” dedim. “Sözümü kesme!” dedi yol arkadaşım. “Bunu seçeceğini biliyoruz, çünkü zayıfsın. Fiziksel sefaletten kurtulacaksın ama içsel bir sefalete düşeceksin. Çünkü sen buna da hazır değilsin.”
Reklam
Sesi, yakarmaktan çok buyuran bir tondaydı. Gözlerindeki kararlılık zorbalığa açık olduğunu gösteriyordu.
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Yazar tanıma kitaplarımdan bir tanesi..İlk Cemil Kavukçu kitabım.Muhtelif dokunaklı ve etkisi bol hikayelerden ibaret güzel bulduğum bir kitap.Tanıdığıma memnuniyet duydum.
Tasmalı Güvercin
Tasmalı GüvercinCemil Kavukçu · Can Yayınları · 2017238 okunma
252 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.