Sefahatte kendini yıprattıktan sonra, kabuk bağlamış ruhunu, birtakım doğal olmayan davranışlarla canlandırıp tatlı tatlı gıdıklamak isteyen bir Roma imparatorluğu soylusu gibi...
Sayfa 232 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Uyanmak bile tek başına acıtıcıydı: Düşsüz geçen kapkara geceden sonra, tıpkı sıcak ve boğucu bir havadan buz kesmiş suyun içine dalar gibi kendini günün içinde buldu..
......Gerçeği ifade ettiğini düşündüğü sözcüklerin sadece geride hiçbir şey kalmadan patlayıp giden renkli balonlar olduğunu gördükten sonra hayatı anlamlandırmakta zorlanıyordu....
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Etiketli tanışmalar vardır ya hani çokça havalı cümleler kurma çabasına girilir... Kimlikler serilir ortaya, biraz da alaturka kelimeler... En parlak gözükmenin kıyılarına vurmak için ne kadar hünerli söz varsa cafcaflı parti süsü gibi havada sallanır... Zira, egonun karnı şişecek, aşil topuk altın suyuna bulanacak... Olduğum gibi değil üflediğim balonların arkasından bak bana...
Kimliğe yaka iğnesi gibi iliştirilmek istenen sıfatlara ihtiyaç duymadan, mübalağalı tasvire, betimlemeye vurmadan, illa kartvize eklenenler ortaya dökülmeden, illa tanrı- tanrıça elbisesi giymeden, fiyakasız ama çok şahaser olan bir şey var.. Mütevazilik..!!!
Çokça sessiz, çokça göğün tavanına değen....