Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli nefretin, alçak emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir.
Sayfa 181Kitabı okudu
Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli bir nefretin, alçak bir emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
«Özellikle meşe palamutları lezizdi, sanki bakir topraklardan gelen bir lezzet gibiydi. Ağzımın içinde çıtırdıyor, lifleri tükürükle parçalara ayrılıyordu; dolgun, sert ve doyurucuydular. Ağzımda yoğun mu yoğun bir toprak ve su tadı vardı; ormanın, solmuş yaprakların tadı. Bolca kök de vardı; meyan kökü, cadı fındığı, yılan otu gibi burnuma rayihaları dolan, boğazımdan aşağı bir tatlı gibi yumuşakça inen, salyamı akıtan şekerli lifler.»
Sayfa 52
Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli bir nefretin, alçak bir emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir.
Sayfa 181 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“İksiri elinde, yönünü şaşırmış bir cadı gibi kaldım. Burnunu ovuşturduğunda da derdine çare bulamayan Tatlı Cadı. Ama böyledir zaten. Kendimden başka herkese faydam var. Sözüm yüreklere ulaşır da bir en sevdiğim karşısında acizim. Çünkü sen istediğin kadar döndür dur anahatarı, mühim olan kilittir. Kapıyı açan olmazsa kalakalırsın eşikte.”
Efendi, emin olun, gördüğünüz her sima, göstermek istediği aydınlık bir vicdanın hakiki yansıması değildir. İyilikseverlik belirtileriyle parıltılı bulduğunuz çehrelerden çoğunu, bir anlık o doğal ikiyüzlülük örtüsünden sıyrılmış görseniz dehşetinizden Hakk'a sığınırsınız. Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli bir nefretin, alçak bir emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
309 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.