Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İŞTE öldü gün. Büyüleyiciydi orman, ve boğalar altında siklamenler kanadı, yüksek çamlar kızıla döndü, dal daldan, bir rüzgar vardı, - ve yoğun kokular taşıdı. Yorgun düştün bizim uzun yolumuzdan, yavaşça fısıldadım senin tatlı adını: O an deldi geçti deli güçle hazdan tohumuyla kalbinin beyaz zambağı tutkunun ateş zambağı candan. Kızıldı akşam - ve ağzın kıpkızıl, kavuşunca dudaklarım ona özlemden yangın, ve bizi tutuşturan yalım harıl harıl, yaladı kıskanç giysileri yaygın ... Orman sessizdi ve gün ölüydü asıl. Bizim için ama dirildi Mesih ansızın, günle öldü kıskançlık ve yokluk batıl. Ay kocaman gelip tepeye dayadı sırtın, indi mutluluk beyaz tekneden usul usul. .
Sayfa 50 - Cem YayıneviKitabı okudu
Reklam
Çoktan uçmuş güvercin Tahta masam devrilmiş Can dostum çomar uykuda Tatlı komşu Ayşe teyze Emekli Salih öğretmen Hepinize hepinize elveda Dostlar elveda
Tatlı zaman! ne uzaklara kaçmışsın. Sanki bütün kadehlerimi içmişsin. Beni bir pencerede koyup akşamla Zevki bol bir başka sofraya geçmişsin. Son aydınlığınla yorgun gözlerime Yangın gibi bir de gökyüzü seçmişsin. Bir rüzgâr, ağaç ve su kargaşasına Kapatamadığım bir kapı açmışsın. Kısaca, bu altüst, bu ıssız bahçeden Tatlı zaman! derken nasıl da uçmuşsun!
Sayfa 131 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Yaşayan her şey kutsaldır, yaşam yaşamda bulur zevkini; Zira tatlı zevklerin ruhunun asla geçilemez ırzına. Bir yangın sarar yerküreyi ve fakat insanı yutmaz bunlar; Arzularının yangınları içinde yürür insan; ayakları olur tunç, Dizleri ve beli tıpkı gümüş ve göğsü ve başı adeta altın.
Sayfa 119Kitabı okudu
Bilmek Ve Olmak Adlı Kitabımdan Alıntıdır 1984 yılında Konya'nın Çeltik ilçesine bağlı Torunlar köyünde dünyaya geldim. Köyümüz, hemen yanı başında velut bir derenin aktığı, ahalisinin neredeyse tamamının hayvancılık ve tarımla uğraştığı tipik bir Anadolu köyüdür. Çocukluğum annem olmadığından daha çok ninemin yanında geçmiştir. Bazı
Reklam
El-Harika Kontrol altına alınamayan çok büyük yangın" anlamında
Derviş Paşa Camii'nin karşısındaki mahalle-burada medfun bulunan bir zattan ötürü adı "Şeyh el Amûd imiş - Şam Kalesi'nden ateşlenen topların çıkardığı dehşetli bir yangınla birkaç saat içinde harabe ye dönüşmüş. Yüzlerce ev, tarihi konaklar, çarşılar, dükkânlar, camiler, medreseler, Şeyh el-Amûd'un türbesi... kül olmuş. 1500e yakın insanın feci şekilde can verdiği vahşetin ardından, Paris hükümeti, General Sarrail'yi görevden almak zorunda kalmış. Sonraki yıllarda, Hamîdiyye Çarşısı ile Midhat Paşa Çarşısı ara- sında kalan bu mahalle sıfırdan inşa edilmiş. Planlaması dikkatli ve özenli biçimde yapılmış. Dört-beş katlı şirin binaların ortasına güzel bir meydan yerleştirilmiş. Ancak, Fransızların Şam'ın tarihi- ne ve kültürüne yaptığı kötülük nesiller boyunca bilinsin ve hatır- lansın diye, yeni mahalleye çarpıcı bir isim verilmiş: El-Harika. Acı tatlı hatıralarıyla Şam surlarının ve kapılarının hikâyelerini böylece hatırladıktan sonra, şimdi usul usul içeri süzülelim....
Sayfa 206Kitabı okudu
Yaa bunlar çok tatlı ama
Bellanca kaşlarını çatarak saçındaki bir portakal kabuğunu eline aldı. Portakalın kalanının Carver'ın elinde olduğunu görünce kabuğu ona fırlattı. Carver eğildi. Bellanca omzundaki parçayı alıp onu da attı. Carver yine eğildi. Sırıttı, eğlendiği belliydi. Ayağa kalkan Bellanca öfkeden köpürüyordu, kulaklarından resmen buhar çıkıyordu. Hayır, o gerçek dumandı. Saç örgüsünden aşağı doğru alevler patlak verdi. Jo, Bellanca'nın saçını işaret ederek, "Şu an yangın çıkarma riskin her zamankinden fazla!" diye uyardı. Bellanca elleriyle başına vurup alevleri söndürmeye çalıştı. "Buradaki büyü çok güçlü. Kontrol etmekte güçlük çekiyorum!" Sesi korkuyla yükseldi. Güvertenin üzerinde kıvılcımlar belirdi, ardından duman tüttü. "Teknel" diye haykırdı. Carver bir közün üstüne basıp kızın kolunu yakaladı ve onu kendisiyle birlikte korkuluktaki boşluktan aşağı çekti. Sıçrattıkları su neredeyse Athena'nın güvertesini tamamen yıkadı. Bellanca kollarını savurup sular saçarak dışarı çıktı. Carver ani dalışa daha hazır olduğundansakince suda yüzdü. Bellanca artık sırılsıklam olan saçlarını yüzünden çekip, "Bu gerçekten gerekli miydi?" diye sordu. "Bence gerekliydi." Carver sırıttı
Holbach’ın Kurdu
“Holbach, Bağdat’ta “Huzurlu günler geçiren” mübarekliğiyle ünlü dervişlerin hikayesini anlatır. Çevre sakini “her gün onlara yemek ve hediye getirmek için koşturur.” ve kutsal zat da, bekleneceği üzere, “inayetiyle bağışladıkları için Tanrı’ya şükreder”: “Allahım! kullarına daha çoğunu ihsan eyle!” Derviş Tanrıya şükretmek ve onun “cömertliğini
Sayfa 61 - 1984
Tanrının çapkın yarattığı bir kişinin, gene Tanrının sevimli ve güzel yarattığı komşusu ile yatması olayını bir tanrıbilimciden dinlerseniz, sanki evrenin dört yanını yangın sarmiş sanırsınız. Ya! dostum, bir de Marc Aurèle'i dinle, göreceksin ki iki organın yasaklanmış o tatlı sürtüşmesi yüzünden Tanrını öfkelendiriyorsun. Filozof da olsan sikiş-sokuş hakkında yorum yazmazsan olmuyor demek.
Sayfa 54 - Çan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Orhan Veli’nin yazdığı son şiiri:Aşk Resmigeçiti
**Orhan Veli, 36 yaşında aramızdan ayrılmış ve geriye şiirlerini bırakmış. Bir şiiri var ki yayımlanmamış ve belki hatta tamamlanmamış. Orhan Veli öldüğünde kalan eşyalarının arasında bulunuyor. Orhan Veli’nin el yazısıyla yazdığı ve diş fırçasını sardığı bir ambalaj kağıdının üzerinde bulunan son şiiri. Yaşanmış veya yaşanamamış tüm aşklarını
Şairin Ölümü
İntikam çar, intikam! Kapanıyorum ayaklarına Adil ol ve katili cezalandır Ki onun idamı gelecek çağlara Senin haklı yargını duyursun Ve caniler örnek bulsun onda. Şair öldü -Kuluydu namusun.-
Sayfa 16 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
_İslamı akıl ve hoşgörü dini sayanlar kuranı mutlaka okumalı. Şeriat yalnızca bir inanç işi değil, binlerce yıllık ilkelliklerin, cinayetlerin, terörün, işkencenin kaynağıdır. Kuran Allah sözüyse kölecilik, cariyelik, küfürler, kısas-kan davası niye? _Bir şeyin "insanlık dışı" olması, islamcının umurunda değildir. Elverir ki "islam
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.