öfkesi dinmek bilmiyordu. Biraz yatışır gibi olduğu anda, sarhoşluk misali, her seferinde daha da şiddetlenerek dalga dalga yeniden akın edip sersemletiyordu onu ... ruhunu kamçılayan şiddet fırtınasının ataklarıyla boşluğu dövüyor, tek bir ihtiyaçla, içinde uluyan hayvanı yatıştırmak ihtiyacıyla yanıp tutuşuyordu. İntikam susuzluğu gibi, bedenini yiyip bitiren, fiziksel ve acilen tatmin edilmedikçe de ona rahat yüzü göstermeyecek bir ihtiyaçtı bu.