‘’Sana danışılmadan fikirlerini söylemen pek tavsiye edilebilecek bir davranış değil James. Sessiz kalmakla, karşındaki kişinin gözünde ne gibi bir değere sahip olduğunu anlama utancından kendini kurtarabilirsin.’’
Yunanların armağanı ata ihtiyatla yaklaşan bir Troyalıya "Timeo Danaos et dona ferentes." dedirtiyordu Vergilius :
"yunanlardan çekinirim, hediye verdiklerinde bile" tıpkı Troya atı gibi aşk da kendi içinde daha az tavsiye edilebilecek arzular, kurnazca manevralar ve su götürmez tehditler barındırır: "bizi yargılamayın." derler , ama yollarına çıkan herkesi cehenneme yollarlar. (...) Onu alıp götürmeyi sürdürmek için ihtiyaç duydukları erdemleri talep ederler (Deccal 44)
Hristiyanlığın Üç erdemi bunlardır işte: iman, aşk ve umut; bense bunlara Hristiyanlığın 3 hilesi diyeceğim.
Sana danışılmadan fikirlerini söylemen pek tavsiye edilebilecek bir davranış değil. Sessiz kalmakla, karşındaki kişinin gözünde ne gibi bir değere sahip olduğunu anlama utancından kendini kurtarabilirsin.
Sana danışılmadan fikirlerini söylemen pek tavsiye edilebilecek bir davranış değil . Sessiz kalmakla, karşındaki kişinin gözünde ne gibi bir değere sahip olduğunu anlama utancından kendini kurtarabilirsin.
"Pazar günleri kilisede görünmek, cemaate yukarıdan bakmak ve bir saatçik kadar insanların kendisine bakmasını sağlamak, işte bu popüler olmak için her genç hükümdara tavsiye edilebilecek, tüm yüceliğine rağmen Napoléon'un bile reddetmediği en isabetli yoldur."
Sayfa 326 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Eğitimin kabaca insanda davranış değişikliğini gerçekleştirmeyi amaçlayan bir faaliyet olarak tanımlanabileceğinden hareketle, aslında bütün dinler gibi İslam'ın bizatihi kendisinin bir eğitim olduğu söylenebilir.
Günümüzdeki yaygın ve egemen telakkilere göre, İslam'a uygun bir eğitim demek, ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklara ve gençlere,
"Sana danışılmadan fikirlerini söylemen pek tavsiye edilebilecek bir davranış değil James. Sessiz kalmakla, karşındaki kişinin gözünde ne gibi bir değere sahip olduğunu anlama utancından kendini kurtarabilirsin."
Faysal'ı tekrar gördüm ve onun için elimden geleni yapacağıma söz verdim. Şeflerim Yenbu'da bir üs ayarlayacaklardı, burada ihtiyacı olan erzak ve malzeme sadece onun kullanımı için karaya çıkarılacaktı. Mezopotamya'da ya da Kanal'da ele geçirilen savaş esirleri arasından ona gönüllü subaylar bulmaya çalışacaktık. Toplama kamplarındaki rütbeli askerlerden top ve makineli tüfek mürettebatı oluşturacak ve onlara Mısır'dan temin edilebilecek dağ tüfekleri ve hafif makineli tüfekler sağlayacaktık. Son olarak, sahada danışman ve irtibat subayı olarak görev yapmak üzere İngiliz Ordusu'nun profesyonel subaylarının gönderilmesini tavsiye etmiştim.