Bu kitabı ilkokul ikinci sınıfta okuduğumu hatırlıyorum. Kitap benim değildi, başka birinin kitaplığından alıp okumuştum. O yaşta anladığıma göre dilinin çok basit olduğunu söyleyebilirim. Maria nişanlı bir kız ama bir Türk’le ya da Arap’la tanışıyor. Kitabın gerçek hayat olduğunu hatırlıyorum.
Spoiler içerir
Adamın adı aklımda değil ama kıza İslami bilgiler anlattığını ve Hristiyan Maria’nın müslüman olduğunu hatırlıyorum. Kızın önceden bir Türk nişanlısı var ama ateist. Onunla neden ayrıldı bilmiyorum ama İslamı Maria’ya öğreten adamın bir nişanlısı vardı. Çocuk aklımla kitabı sevmiştim, şimdi kitabı düşünürken sorgulamadan edemiyorum. Nişanlı adamsın başkasına ilgi duyacaksan neden nişanlandın, dini öğretirken yaptığın şey hoş mu? Bu yazarın iki kitabını okudum, ikisi de ilkokuldaydı, ilki buydu. Bir çocuğun anlayacağı seviyede bir kitabı yetişkinlere elbette tavsiye etmem, zaten bu tarz kitaplar ilgi alanım değil. Herkes ihtiyacı olanı okur. İlgi alanı olanlar zaten keyifle okur. Daha kaliteli kitaplar okumayı tercih ederim, okuyucusuna da iyi okumalar dilerim.
Benzetmelerle dolu bir kitapta betimleme olmayışı çok ilginç. Ki bu benzetmeler inanılmaz fazla, içimi bayılttı. Fazla atarlı bir gencimizin göze batışı... bu kadar atarlı olması karakteri itici yapmaktan başka bir şeye yaramamış maalesef. Yarım bıraktım, okuyamadım, tavsiye de etmem.
Fat FataleNeslihan Perker · Doğan Novus · 201523 okunma
ilk otuz sayfasindan sonra tabiri caizse zorla ve içim bulana bulana okuduğum kitabı elimden geldiğince objektif ele alacağım.
Öneri listelerinde ismine sıkça rastmamamin sebebini anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Kitap 16 yaşında çocuğun/ gencin okuldan atılmasıyla başlayan bir süreci, büyükler dünyasına geçişi konu alırken; hızla değişen ruh hallerini, sarhoşluklarını, gayrı ahlâkî eğilimlerini, intihar düşüncelerini, rahatlıkla yalan söyleyebilme kabiliyetlerini işliyor. Sıkça kullanılan argo kelimeler, ahlaki zaafiyet tahammül seviyemi oldukça zorladı. rastladigim iki üç sağlam cümle hatırına kitabı sonuna kadar okudum ancak okunmasını tavsiye etmem.
Sonunu spoiler yememe rağmen hiç keyfini kaçırmamış ve her bölümden sonra mola vericem deyip veremediğim kitaptır. Kitabı okuduktan sonra distopik kitap okuma bağımlılığı yapabilir. Ayrıca kitabın HBO filmini tavsiye etmem.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens insan türünün kısa bir tarihi... Ilk bakışta kitabın tamamının insanın evrimsel tarihini anlattığını düşünebilirsiniz. Kısmen doğru. 4 kısımdan oluşan kitabın iki kısmı bu süreci kapsıyor. Geri kalan iki kısımda ise arada sırada evrimsel sürece atıfta bulunuyor. Okurken ara ara kendinizi "FarCry Primal" içinde bulabilirsiniz. Bana göre gayet güzel bir his. İlerledikçe yazarın konuları yorumlayıș biçimine "Bunlar bunlar bunlar böyle miymiș?" dediğim noktalar oldu. Bazı noktalarda da "Hadi oradan." demeden de duramadım. (Türklerin sıklıkla Araplaștırıldığı, Osmanlı İmparatorluğunun bilimi takip etmemesinin/edemesinin sebeplerinin saçma nedenlere bağlandığı noktalar vb.) Kitabın çok kısa bir kısmında da yakın gelecek tasvir edilmeye çalıșılmıș. 2013 yılında kaleme alınan bir kitapta, daha fütürist fırça darbeleri görmek isterdim açıkçası. Ya da bilim-kurgu filmlerini/dizilerini tercih etmem, kitapta da aynı tabloyu görme isteğimin önüne çoktan kalın perdeler cekmiș olabilir. Kitapla ilgili bir cok olumsuz yorum, alıntı vs. ile karşılaşmış olabilirsiniz. Bütün bu ön yargılardan uzaklaşıp okumanızı tavsiye ederim. Ne de olsa okudukça cehalete bir adım daha yaklaşıyoruz ve eleştiri sistemimize bir sekme daha eklemiş oluyoruz. Araştırmalarla dizayn edilmiş, çeşitli görsellere desteklenmiş, süslü benzetmelerden uzak ve gayet akıcı biçimde yazılmış küçük bir sapiens otobiyografisi, okumaya değer.
Kitabın anlatımı içeriği yaşanan olaylar beni çok etkiledi çok merak ettiğim bir kitaptı. Sadece bir rüya ile başlayan gerçekler Devranı bambaşka yerlere sürükledi. Anladım ki bu kadar merak etmem bana yakın gelmesin tekrar tekrar okumak istemem galiba artık değişim zamanınım gelmiş olması. Yazarın anlatımı kitabını akıcılığı çok hoşuma gitti. Keşke daha uzun olsaydı dedim tavsiye ederim. Kitapla kalın.
Bakış AçısıDemet Baykal · Uyanış Yayınevi · 201775 okunma
Sabahattin Ali’yi değerli, saygıdeğer bulmuşumdur hep. Birkaç eserinden sonra Değirmen’i okumakta karar kılmıştım ve öncelikle internetten kitapla ilgili yorumlara baktım. Sabahattin Ali’nin öz eleştirilerini okudum. En kusurlu öykülerinin olduğu bu kitabı eleştirdiğini görünce iyice merakla okudum. 1.bölümün hikâyeleri oldukça hoşuma gitti. Fakat bazı bölümlerdeki bakış açıları beni şaşırttı ve beğenmemi engelledi. Beğendiklerimden ayrı, beğenmediklerim zaten bana bir anlam katmadı. Pek de tavsiye etmem açıkçası.
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202145bin okunma
Sanırım Ayşe Kulin bu kitabı okuyucuyla nasıl dalga geçerim diye yazmış.
Kanadı Kırık Kuşlar ve Kördüğüm kitaplarının devamı niteliğinde olan bu kitap klişe olacak belki ama tam bir fiyasko.
İnsan hayatı tamamen tesadüf üzerine mi kurulmuştur gerçekten? Çünkü kitap içerisinde tesadüfen başka hiçbir şey barındırmıyor. Üstelik yazar da okuyucunun böyle düşüneceğini tahmin etmiş olmalı ki 180 li sayfalarda bunun için kendince önlem almış. "Hangimizin hayatında kitaplarda geçmiş olaylar meydana gelmiyor"ki gibi cümleyle kendini haklı çıkarmaya çalışmış.
Ülkedeki siyasi duruma, polise, askere arada giydirmeye çalışması o kadar iğreti durmuş ki.
Konusundan bile bahsetmeye gerek yok. Polisiye desem değil aşk desem değil değişik bir kitap olmuş. Tavsiye etmem.
Kitap üç hikayeden oluşuyor, komiser Nevzat’ı tekrar görmek güzel ancak kitap ne yazık ki Ahmet Ümit’in iyi kitapları arasında yerini alamayacak. Okurken beklentinizi yüksek tutmanızı tavsiye etmem.
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
