Kitap Anderson'un milliyetçilik kavramını anlatışı üzerine. Genel olarak bilimsel bir okuma ve dili de o şekilde. O yüzden eğer akademik kitaplarla aranız iyi değilse yavaş ve sindirerek okuyunuz.
Anderson ve onun hayali cemaatler tanımı aslında bizim millet oluşturma isteğimiz ve bu milletleri nasıl oluşturduğumuz hakkında önemli bir eser. Özellikle milliyetçilik çalışmaları ve milliyetçiliğin toplumlar üzerindeki etkisine dair bir ilginiz varsa mutlaka okuyunuz. Anderson'un antropoloji alanındaki uzmanlığı ve aslında kendi yaşadığı bölgenin de getirdikleri (Benedict Anderson ve kardeşi Perry Anderson genel olarak doğdukları Güney Doğu Asya'yı ve özellikle bölgedeki İngiliz kolonilerini incelemişlerdir.) ile beraber harmanlayarak ortaya çıkarmış olduğu çalışmadır. İlgisi olanlara okumaları şiddetle tavsiye edilir.
Hayali CemaatlerBenedict Anderson · Metis Yayınları · 2020354 okunma
Bu kitap tam anlamı ile bir ilaç. Bozuk ruhumuzun, kararmış kalbimizin, bizi ele geçirmiş olan nefsimizin çaresi bu kitabı her an başucunda bulundurmak. Kitabı bitirmem çok uzun sürdü, araya da bilerek başka kitap almadım. Ağır da olsa bitireceğim dedim, bazı günler sadece 2 sayfa okuyabildim, fakat bitti. Bu eserin yalnızca bana ağır geldiğini düşünmüştüm, araştırma yaparken bunun çok yaşanan bir hal olduğunu öğrendim.
Bu eserde kalbi ve nefsi hastalıkların tedavisi maksatlı birçok prensip var, bu sebepten büyük üstadların bu kitabı önerdiğini öğrendim. Örneğin, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri nefsinin ıslâhı için Fütuhu’l Gayb kitabını manevî bir ameliyat niyetiyle ve nazarıyla okumuş ve tavsiye etmiştir.
Özetle, bu kitap bir hazine, benimse baş tacım oldu. Yolculuk öncesi kitapçıdan öylesine aldığım kitabın hayatıma bu kadar etki edeceği aklıma gelmezdi. Her müslümanın yoldaşı olacak nitelikte bir eser.
Fütuhu'l-GaybAbdülkadir Geylani · Sufi Kitap · 20191,455 okunma
Yepyeni bakış açısı
Kazandıran bir kitap titreşim # frekans # kutsal # geometri hepsi ve daha fazlası hakkında pek çok bilgiye ulaşmanızı sağlıyor okumaktan büyük keyif aldım tavsiye ederim (;
Merhabalar
Bugün sizlere kalemini keyifle okuduğum @selamicinarci dan #yedikilise eseri ile geldim. Tinsel kopuş eseri gibi bu eseri de su gibi akıp gitti. Ufku açık ve dolu dolu yazan bir kalem gönülden tavsiye ederim kitap dostlarım.
Gelelim eserimizin konusuna; Adelya varlıklı bir ailede büyümüş, oldukça rahat, zengin bebelerden diye tabir
Akıcı kısa bir kitap,
Zweig abi bu işi biliyor, iki kısa öyküden oluşuyor,
Zanaatkarımız bir yankesici,
İkinci öyküde bir kaçamak üzerine,
Tavsiye ederim
Bu kitabı işk çıktığında görüp heveslenmiştim okuma için. Ama almayada gönlüm razı gelmemişti. Bir şekilde iyi olacağını biliyordum ama ya beklediğim gibi çıkmaz da boşa para verirsem hissi beni geri tutuyordu.
Amma bir öğrencim kitabı okuyordu ve görür görmez bitince bana ver okuyayım dedim. Rabbim... İyi ki demişim. Çünkü asla beklentilerimi karşılamayan bir kita değildi.
Çok çok güzeldi.
İşlenen aile bağlılığı teması, o güzel nahif sevgi bağı, şiir bilen ve sevgisini şiirler belirten güzel bakan adamlar.. Kitabın pek çok satırında "NE ZAMAN AGA, MEZARA GİRİNCE Mİ" diye bağırasım geldi. Am cidden soruyorum, böyle bir aşk-sevgi bağı kaç insana nasip olur, o nasiplenenlerden biri de ben olabilir miyim?
Amin demekten başka bir şey gelmiyor elden.
Neyse kitap çok güzeldi ama açıkcası ben her an kesin kötü bir şey olacak diye diye okuduğum için olan kötü olaylar o kadar da fena hissettirmedi bana. Kitabın sonu da öyle bir güzel bitti ki kitaba dair tek pişmalığım 2. Kitap çıkmadan bitirmek oldu.
İçinde yetişkin içerik bulunmadığı için bence ortaokul seviyesinde de okunabilecek bir kitap. Tabi öğrencilerimiz fazla melankolik ve duygusal ise tavsiye etmiyorum.
Kitap 350 sayfa gibi görünse de tamamı 169 sayfa. Gerisi makalelerin kaynaklarını içeriyor. Fazlaca bilimsel bir kitap olduğu için sağlık alanındaki okuyuculara tavsiye edebilirim. Onun dışında erkek bebek bekleyen anne adaylarının da faydalanabileceğini düşünüyorum. Yazar hikayelerle anlatım sağladığı için çok zorlayıcı olduğunu sanmıyorum, insanlarla iletişim kurmak zorunda kalan herkes okumalı..
Erkek BeyniLouann Brizendine · Say Yayınları · 2011436 okunma
10 Haziran 1617 sabahı Kulaksız Kabristanı’nda hatun kişi mezarı üzerinde, biri hanım üç ceset bulundu. Erkekler mezara kapaklanmış, kadın da erkeklerden birine sarılmış vaziyetteydi. Devrin ases teşkilatı aylar sonra üçünün de aynı vakitte öldüğünü açıkladı; aşk yüzünden…
İskender Pala'nın okuduğum ilk kitabı. Açıkçası dilinin ağır olacağını düşünerek biraz tereddütlü yaklaşmıştım fakat tam tersi dili o kadar akıcı geldi ki sıkılmadan tüm hikâyeyi okudum.
Kitap adından da anlaşılacağı üzere bir aşk hikâyesinden bahsediyor. Ancak bu günümüzdeki aşklar gibi değil. Çok farklı, çok özel ve çokça özlem barındıran bir aşk. Kaknusia, Bahşı, Gunala ve Evrennik İshak çemberinde dönen hikâye, beni çok etkiledi. Önereceğim ve tavsiye edeceğim kitaplar arasında yerini aldı.
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,558 okunma
Murathan Mungan'ın ilk okuduğum kitabı.Kitabın isminden anlaşılacağı gibi ķentler ve kadınlar romanın ana teması.16 hikayeden oluşan akıcı bir roman.Her hikayede farklı bir şehir ve farklı kadınların hikayeleri ele alınmış.Hepsi belki de duyduğumuz, bildiğimiz hikayeler; hayattan, bizi anlatan...
Yazar, akıcı ve duru bir dil kullanmış romanında.Böylece herkese hitap edebilen bir kitap olduğunu söyleyebiliriz.Kitabın son hikayesinde ise, yazar okura bir sürpriz yapmış. Bence değişik ve ilginç bir hikaye ortaya çıkmış.
Hayat ve kadına dair farklı anlatılar bulduğum bu kitabı okumak isteyenlere tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Çok güzel insan bir eser,bireyin ve toplumun karakter yapısını dizayn eden , disiplin, ve istikrar oluşturacak bir eser .Herkese tavsiye ederim kişisel gelişim için bir numaralı kitap.
Kitabı bir gün de bitirdim. Benim için su gibi akıp giden, zihnimi dinginleştiren ve kalbime sıcaklık yayan bir kitaptı. Kitabı okuduğum da kendimi hayatın kargaşasından, bütün stresinden uzak bir şekilde hissettim. Kitapta geçen birçok söz kalbime işledi çünkü o sözler hayata karşı sergilememiz gereken tutumdu. Zamanla beraber memnuniyetsiz, hırslı, başarı avcısı biri haline gelerek kendi benliğimizden uzaklaştık. Toplumun bize dayattıklarını hayallerimiz ile karıştırdık ve asıl gerçek olan kendi hayallerimizi, yazarın da dediği gibi kendi kalbimizden, benliğimizden doğan şeyleri unuttuk. Bizi biz yapan da bunlar değil miydi zaten? Bunları Unuttuğumuz da o gülümseyen ruhlar, solmaya başladı. Kalbimizin sesine, onun konuştuğu dile sağır olduk ve başka bir dil konuşmaya başladık. 19 yaşındayım. Kalbimin sesini duymak istiyorum ve bunun için çabalıyorum. Buhranlar yaşadığım bir dönemden geçtim ve bu çok uzun sürdü. Özüme uyanıp kendimi kucaklamak istiyorum. Böylece hayatı kucaklayabilirim. Sadece Hafif esintili eriyen giden bir bahar günü değil, her zaman kendi hyunamdong kitabevimde özümle yaşayacağım. Kitap sayesinde bunları daha erken fark ettim. Bu yüzden kitabı okumanızı birçok açıdan tavsiye ederim. Okuyacağanıza pişman olamayacağınız bir kitap. Ben artık başucu kitabımı buldum 🩷. Umarım sizde bulursunuz.
Öncelikle kitap beklentilerimin altında bir kitaptı. İlber Hocamız' ın sürekli bir şeylerden şikayet ettiği bir kitap olmuş. Özellikle Türk milletinden aşırı şikayetçi bir insan. Sürekli eskileri övmüş. Kendisinin bir İtalya hayranı olduğunu bu kitapla öğrenmiş oldum . Yabancılara da aşırı bir hayranlığı var. Kitabı okurken bunaldım gerçekten. İlber Hoca kitapta dil öğrenme işinin çok önemli olduğunu sürekli vurgulamış. Yurtdışına mutlaka çıkılmasını tavsiye etmiş. Gezilecek yerler hakkında güzel bilgiler verilmiş.Lakin bu ekonomide gerçekten hayal bir şey benim için bu kitap. Yani realist olmak istersek kitap pratiğe tam dökülebilecek tarzda bir kitap olmamış. Teorik tarzda güzel diyebiliriz. Kendisi operaya, edebiyata, sanata, sinemaya, tarihe önem veren gerçekten önemli bir insan. Ömrüne çok şey sığdırmış gerçekten takdir edilesi. İnsanlar çoğu zaman fikirlerine saygı duymadığı için terk etmek zorunda kaldığı yerler olmuş. Bende olsam bende öyle yapardım. Akademik hayatı hakkında bir şey söyleyemem ama kişisel olarak gerçekten bir kibir içerisinde gibi gördüm. Yaşlılığında etkisiyle daha bariz görülüyor. Atatürk hakkındaki düşüncelerini de sevdim. Bazı görüşleri gerçekten dar perspektifte bakıyor. Örneğin: insan 15 yaşından sonra bir şeyi öğrense de tam anlamıyla öğrenemez diye bir düşüncesi var. İnsan her yaşta her şeyi öğrenebilir yeter ki istesin. Yaşa oranla biraz daha uzun sürede öğrenebilir lakin yine de öğrenir. O yüzden bu düşüncesine katılmıyorum. Peki kitabı beğendim mi? Maalesef pek memnun olamadım. Kendisi çok değerli bir insan ama kendisine bu kitabı yakıştıramadım maalesef.
Euripides'in epik bir tiyatrosu daha. Fakat bu kitabı gerçekten anlamak için iphigenia Aulis'te kştabını okumak gerekir. Aslında bu kitap daha önce yazılmasına rağmen o efsanenin devamı niteliğinde. Kitap Olimpos inanışlarını anlamak için de önemli. Çeviri güzel. Hikaye sürükleyici. Mitoloji sevenlere tavsiye ederim.