Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Görmezden gelinen Cüceloğlu ayrıntıları.
"İnsân-ı Kâmil" olarak İslâm kültüründe kendisine geniş bir yer bulan düşünce sistemi, Doğan Cüceloğlu'nda "Savaşçı" tabiriyle karşılanmaya çalışılmış diyebiliriz. Tabi tahmin edileceği gibi, burada savaşçının dini boyutlarına girilmemiş. Ben kitabın olumlu yanından ziyade olumsuz taraflarına vurgu yapmak istiyorum, zîrâ okuyan
Doyumlu ve mutlu bir yaşam için iletişim!
“Aynı evde, insanlar birbirlerinden kilometrelerce
uzakta olabiliyormuş.”¹
Doğduğumuz andan itibaren hava, su ve ekmek gibi en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında iletişim geliyor. Çünkü anne babalarımıza gereksinim duyduğumuz dönemde onlarla ilişkiyi iletişimle kuruyoruz. Oyun çağına geldiğimizde arkadaşlarımızla ilişkiyi iletişimle
320 syf.
·
Puan vermedi
Sevgi kültürü ve korku kültürü arasındaki keskin çizgiler; bu iki kültürün, bünyesinde yetişen insanları ne kadar da farklı kişiliklere dönüştürdüğü; insanın kendi yaşamında bütün varlığıyla aktif olarak yer almasının ne kadar elzem olduğu; “biz” bilincine ulaşmanın hem insanın hem de toplumun gelişmesinde büyük pay sahibi olduğu ve son olarak insanın asıl amacının ,olabileceği en iyi insan olma, gayretinde olması ve nihayetinde kendi içindeki öze ulaşmak olduğu kitapta sade ve akıcı bir dille ifade edilmiştir. Toplumda farklı rollerde yer alan ve her kesimden bireye hitap eden kitap, Doğan Cüceloğlu ile tanışmama vesile olmuştur. Yaşama ve insana dair soruları olan herkese tavsiye ederim.
Büyük kısmı insanı anlamak, hayatı anlamak için insanları, kültürleri, davranışları gözlemleyip, önce kendini sonra ‘biz’i keşfetmek amacıyla yaşanmış 82 yılın tecrübeleriyle yazılmış bir söyleşi ( Deniz Bayramoğlu). Okurken kendinizi Doğan Cüceloğlu’yla sohbet ediyormuş gibi hissediyorsunuz. İnsan sevgisi, insana insan olduğu için değer vermesi, bireysel olarak bir kimlik kazanırken ‘biz’ olma bilincinin gerekliliğine olan inancı, toplum olma, ekip olma bilincine önem vermesi etkileyici. Kendi hayatından, düşmelerinden, kalkmalarından bahsetmesi de verdiği samimiyetten dolayı kitabı daha etkili hale getirmiş.
Vefatından kısa bir süre önce yazılmış bu kitap, hayatının, düşüncelerinin bir özeti olmuş. Kendisinin de kitapta bahsettiği gibi, örnek alınacak, sözü dinlenecek saygıdeğer insanların düşünceleri mutlaka yazıya dökülmeli. Tabi ki kendisinden bahsetmiyordu ama bence Doğan Cüceloğlu da bahsettiği gruba dahil.
Kitabın sonundaki kitap, film, müzik tavsiyeleri için de kendisine teşekkür edebilmek isterdim. ( Mekanı cennet olsun..)
Hayata bakışımıza çok olumlu yönde katkıları olacak bir kitap. Okurken sakin bir sohbet havasıyla dinlendiriyor..Tavsiye ederim
Doğan hocamız bu kitabında insanın kendi ile ve diğer insanlar ile iletişiminde ki doğrular, yanlışlar üzerine değinmiş genel olarak. Bunun yanında kişinin kendi iletişim dilinin seviyesini anlayabilmesi için güzel bilgiler ve uygulamalar sunmuştur.
Kitabı okurken zaman zaman üniversitede eğitim bilimleri derslerinden herhangi birinde imişim
"Niçin uygarca iletişim kuramıyoruz?"
Bir sorun haline gelen ' iletişimde sıkıntılar' gitgide artmaktadır.
Doğan Cüceloğlu'nun anlatımıyla iletişimde yaşadığımız birçok sıkıntıların nasıl üstesinden geleceğimize, doğru ve güzel bir iletişim kurmanın yollarından bahsediliyor.
Okudukça anlam katan, iletişimde yaptığımız hataları birçok yönüyle bize hatırlatıp onları düzeltme olanağı veren bu kitabı okumanızı yüzde yüz tavsiye ediyorum. Örneklerin ve testlerin de olduğu, içeriği sade olan muazzam bir eser.
Yaşadığımız bu çağda iletişim yönünden çok şanslıyız ama bir o kadar da iletişim kurarken hatalarımız oldukça fazla. Günlük yaşamda bile ' Ne bakıyorsun' davasıyla hemen kavga oluşturmaya meyilliyiz. Halbuki birbirimizi anlayıp, güzelce iletişim kurup anlaşmak varken neden böyleyiz? Nerede hata yapıyoruz?
İletişim sorunlarını çözmeden güzel bir hayat sürdürmek maalesef imkansız gibi görünüyor.
Umarım bu kitap iletişim yönünden sıkıntı çeken bizlere örnek olur.
Kitap iki bölümden oluşuyor:
Birinci Kısımda ; bireyler arasında iletişim sürecinden bahsediliyor.
İkinci Kısımda ; değişen kültür değerlerini yansıtan insan ilişkilerinden bahsediliyor.
Neden birbirimizi anlayamıyoruz? İyi bir iletişim kuramıyoruz? Ya da maskelerimizi takıp anlamış gibi yapıyoruz? Sonuçta insanın ömrü bir gün, zaman bir an da yaşanılıp gidiliyor. Değer mi?
İyi bir iletişim, birbirimizi gerçekten anlamaktan geçiyor. Ve kendi kendimizle kurduğumuz iletişimden geçiyor.
