EDEBİYAT ÖĞRETMENLERİ VE BİLİMCİLERİNE.
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ
Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
Rus Edebiyatına Giriş/ Büyük Usta Puşkin
Edebiyata ilgisi olan her kime sorsanız, roman ve öykü başta olmak üzere dünyanın en iyi edebi eserlerinin Rus Edebiyatından çıktığını söyler. Elimizdeki bu kitap ise Rus Edebiyatına giriş eseri kabul edilen, dönemin en aydınlatıcı, tarz ve içerik olarak türünün ilk örneklerinden olan, ilham verici bir eserdir. 
Aleksandr Puşkin ise yaşadığı dönemin edebiyat
Her bir sayfası alıntılanası kitap
Recep Bozdağ'ın 
Ayetler ve Öyküler-1 kitabını okudum ve etkilenmemek mümkün değil. Kitap, beni derin bir yolculuğa çıkardı ve içimdeki duyguları yoğun bir şekilde harekete geçirdi. Her sayfada, samimi ve içten anlatımla karşılaştım, sanki bir dostla sohbet ediyormuşum gibi hissettim. Kur'an ayetlerinin günlük hayata nasıl uygulanabileceğini öykülerle destekleyerek anlatması, benim için gerçekten çok değerliydi. Her bir öykü, yaşamın derinliklerine inmeme ve kendimi daha iyi anlamama yardımcı oldu. Bu kitap, benim için sadece bir kitap değil, bir yaşam rehberi oldu. İçsel huzur ve mutluluk arayışında olan herkesin bu kitabı okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Bir Çingene'nin köylü bir değirmencinin kızı olan güzeller güzeli bir kıza aşık olması ve o kız için kendini veda etmesinden bahseder kitabın ilk bölümünde ki öykü zaten de kitap ismini buradan alır "Değirmen" diye... Hikayeden kısaca bahsedecek olursak...
"Zamanın birinde bir çingene grubu köyün birinde kamp kurar ve bu çingene grubunun içinde genç bir delikanlı o kamp kurdukları köyün değirmenci kızı ile hoş sohbet, muhabbet ilerletip o kıza aşık olur ve kız ile evlenmek ister ama o kızın bir kusuru vardır kızın bir kolu yoktur...
Bizim bu çingene olan delikanlı sevdası, aşkı için kolunun birini o kızın babasının değirmeni bilerek isteyerek kolunu kaptırır ve o delikanlı bir kolunu kız için bilerek isteyerek veda eder..."
İşte kitap ismini bu hazin ve duygu dolan hikayeden alıyor...
Bazen bizim hayatımızda ki, olaylar da bu çingene olan delikanlının hikayesi gibi değil mi? Sevdiklerimiz için bir şeyleri veda etmiyormuyuz belki bu delikanlı gibi kolumuzu bilerek isteyerek kaptırmıyoruz ama sevdiklerimiz, değer verdiklerimiz için bizde hayatımızdan bazı şeyleri değirmende öğütüyoruz...
Sabahattin Ali'nin eşsiz kaleminden çıkmış olan 
Değirmen kitabı gerçekten de okunmaya değer ve okuyun herkse bir şeyler katmaya hazır bir şekilde okuyucularını bekliyor. Mutlaka ama mutlaka okumayan herkesin okumasını tavsiye ederim.
