Teknoloji, zaman ve mekanda kendisine hep yer bulan bir olgu. Belki de, zaman ve mekan koordinatlarını belirleyen kendisi. Bir taraftan bitirici bir hastalıkla boğuşan bir insanın kurtulduğu anın kahramanı iken, diğer taraftan suçsuz ve günahsız yavruların başına inen bombaların belası da olur teknoloji.
Sayfa 38 - yeni insan yayıneviKitabı okudu
Sanayileşme biçimimizin yaşam kalitemiz, doğa ve insanlar üzerindeki yıkıcı etkileriyle ilgili farkındalığımızın artması, bizleri alternatif teknolojiyle ilgili, bilginin insancıl uygulamalarını yansıtan, insanlara ve doğal kaynaklara karşı vahşice davranmayan teknolojilerle ilgili kafa yormaya iten süreci başlattı.
Sayfa 150 - yeni insan yayıneviKitabı okudu
Reklam
Yakın geçmişte çiftçinin en değerli hazinesi olan tohumlar, artık çokuluslu dev şirketlerin peşine düştüğü stratejik bir “ürün” olarak su ve petrol ile yarışıyor. Tohumlara sahip olanlar tarım ve gıdanın kontrolünü de elinde bulunduruyor. Türkiye’de kayıtlı tarla bitkisi tohumlarının yüzde 67’sinin sahibi özel şirketler, yüzde 30’u kamu kuruluşları, yüzde 3’ü ise üniversiteler. Dünyada ise 39 milyar dolarlık küresel tohum pazarının üçte ikisi, aynı zamanda tarım kimyasalları da üreten altı şirketin kontrolünde. Bütün bu gelişmeler “tohumlar fikri mülkiyete konu edilebilir mi?” gibi etik ve hukuki soruları da beraberinde getiriyor. Zira, Prof. Tayfun Özkaya şunlara dikkat çekiyor: “Bir çeşit ile ilgili fikri mülkiyetin bir şirkete ait olması, bu çeşidi bu şirketin geliştirdiği anlayışına dayanıyor. Bu anlayışa göre, bu çeşidi tohumluk olarak sadece bu şirket üretip satabiliyor. Başka bir şirket veya çiftçi o çeşidi tohumluk olarak üretip satamıyor. Fikri mülkiyet, iki şekilde oluyor: Genellikle ABD’de geçerli olan durumda patentlenmiş tohumluk kullanılarak, ıslah bile yapılamıyor. Avrupa ve Türkiye’de ise tohumlukta patent değil sui generis (kendine özgü) bir fikri mülkiyet biçimi var. Bu, patentten daha esnek bir hâkimiyet anlamına geliyor. Örneğin başkaları o tohumluğu ıslahta kullanabiliyor. Şirketler çiftçilerin nesiller boyu geliştirdiği bitki çeşitlerinde çok ufak değişiklikler yaparak yeni bir buluş yapmış gibi el koyuyor. Çiftçiyi tohumluk satmaktan alıkoyuyor. Fikri mülkiyet sistemi içindeki bir sistemle üretilmiş birörnek tohumluklar bütün bir kamunun çıkarlarına ters.”
"Esir hayvanlar insanlara besin olmaktan çok zehir olmuştur."
"Doğa ve hayvan dostu tarım anlayışını öne çıkartmak gerekiyor. ........ Kısacası 'gıda egemenliği' önemsenmelidir.
Refah nedir ki?
"İnsan refahının sağlanamadığı bu dünyada, hayvan refahından söz etmek ne kadar gerçekçiydi."
Reklam
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.