Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Taylan Tatlı

Taylan Tatlı
@taylantatli
Sıkı Okur
Çevre Mühendisi
Lisans
İstanbul, 1 Ekim 1990
9 kütüphaneci puanı
123 okur puanı
Nisan 2015 tarihinde katıldı
“Bitiyorum” dedim kendime. Belki de bittim. “Peşimi bırakmayan sıtmadan önce ben kendimi öldüreceğim” dedim. Asla bir kurşunla değil. Asla bedenime zarar vermeden. Bir “squat” haline gelmiş zihnimdeki düşüncelerle öldüreceğim kendimi.
Reklam
Günahlarınızı ben unuturum. Siz işlemeye devam edin.
Onu kurtaracağımı düşünüyordu. Ama kim kimi kurtarabilmişti şimdiye kadar? Beni kim kurtaracaktı?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonra alıştım korkmaya. Çok geç alıştım ben yaşamaya.
Zihnim bedenimden ve dünyadan milyonlarca kilometre uzakta da olsa ayağımın bastığı yerdeki her şeye hâkim olmalıyım diye düşündüm hep. Gerçek deha budur. Farklılıkları yüzünden itilip kakılan bir geri zekâlı olmak utanç vericidir. Yapılması gereken kalabalığın arasına karışmaktır. İnsanlar arasında gömülmek. Ancak o zaman linçten kurtulabilirim.
Reklam
Bazen tesadüfler böyle gerektirir. Cümlelerin hepsi duyulmaz. Her şey yanlış anlaşılır ve çözülmesi çok zor bir nefret iki adamın arasına gelir ve oturur.
“Bir hamal ya da bir profesör. Çok şey fark eder! Kırk hamal ya da kırk profesör. Ne fark eder!”
İnsan insan olmaya geliyor dünyaya. Kesinlikle bir tercihi yok. Hiçbir şeyi seçemeden de gömülüyor toprağa. Yerin iki metre altındayken de bin bir böceğe lunapark oluyor daha önce bin bir dudağın öptüğü bedeni.
Canlıların birbirlerini öldürüp yemelerini ana hareket edinmiş ekolojik sistem ne kadar faşistse öleni gömmek de o kadar canavarca. Doğanın gereği faşistlik. Güçlünün zayıfı yemesi faşizan ve doğal. Ölüyü gömmek de dostluk aşk gibi kavramları yalanlayan en büyük doğa geleneği. Ki bu gelenek hayatta kalana unutmayı emrediyor. Unutmak için toprağa gömmeyi. Yoksa kokutuyor cesedi. Çürütüyor gözlerinin önünde artık nefes almayan dostunu sevgilini.
Hayatın suyunu içtikten sonra bir gün işememiz gerekecekti. Ve zihinlerimiz ölmeden önce bunu yapacağız.
Reklam
Kendimi ölümsüz olarak görüyorum. Mekân ve zamandan kopalı yıllar oluyor. Bir kıza âşık olmuştum. Onu görmek için altı saat yol almam gerekiyordu. Bir sabah treni kaçırdım. Âşık olmaktan vazgeçtim. Kendinden vazgeçmenin ne olduğunu asıl ben bilirim. Benim adım Kaygusuz Abdal. Tanrı’dan vazgeçtim. Ölmekten vazgeçtim. Çünkü ölürsem ve eğer yukarıda beni ödül ve ceza sisteminin bekçileri bekliyorsa çok büyük kavgalar etmem gerekecekti. Ölmek istemiyorum çünkü Tanrı’yı da öldürürüm diye korkuyorum. Ve böyle bir vefata benim dışımda kimse dayanamaz.
Beyaz medeniyetin fantezisi Üçüncü Dünya çocuk fahişesi!
Yolculuğu gecesi ne kadar kötü geçerse geçsin dönebileceği ve hiçbir şey olmamış gibi kendisini bekleyen bir evin olması hayatındaki bütün tehlikeli işleri yapabilmesini sağlıyordu.
Ey her şeye bitti diyenler Korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler Ne kırlarda direnen çiçekler Ne kentlerde devleşen öfkeler Henüz elveda demediler Bitmedi daha sürüyor o kavga Ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
Bir türlü katamadık güzelliğimize Bir at gözlüğü müydü bu Bir bakar körlük müydü yoksa Ki yaşamın tümünü kucaklamadan Varmak istedik o sonsuz yaşama
1.060 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.