Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tarık Dinç

Tarık Dinç
@tdinc
Ey meraklı okuyucu! Bu sayfada daha çok biyoloji, genetik ve sinirbilimle ilgili kitapları ve yorumlarını bulacaksın. Birazda edebiyat... Her yemeğin baharata ihtiyacı vardır değil mi?
Anılar gerçekten de hayat boyunca değişme egilimindedir ama anıların değişiyor olduğu gerçeği pek de ilginç değildir. Asıl ilginç olan nasıl ve neden değişiyor olduklarıdır.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Yine benim yetişme dönemimde, benden biraz öncesinde, eroin içenler bile Deep Purple dinledikleri için, hem de auto reverse teyplerde durmadan dinledikleri için eroinman olmuşlardı. Şimdi berber çırakları şiir yazıyor, normalliği neticesi intihar etmesi gereken eşek sıpası hem küpeli, hem rengarenk, yalan söyleme gereği bile duymuyor, gerçeğin eşiği yalanın altına inmiş.
Başka bir deyişle: Eğer kendimi kendi algılarımın "dışına" yerleştirme imkânım yoksa, nasıl olup da dünyamın algısal düzenliliklerini ve değişikliklerini fark edebiliyor, onlara açıklamalar getirebiliyorum? Bu durumda, klasik gözlemci-organizma-çevre üçgeni yerine, ortaya gözlemcinin yerleştiği bir daire vardır ve gözlemek, açıklanmak istenen deneyim alanında yaşamanın usullerinden yalnızca bir tanesidir. Gözlemci, çevre ve gözlemlenen organizma, artık gözlemcinin varlığında, tek ve aynı işlemsel-deneyimsel-algısal süreci oluştururlar. Bu koşullarda kendi bilme süreçlerimizden "nesnel" olarak nasıl bahsedebiliriz?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İlk Yapraklar: kendimizi bilmenin gerekliliği
Çok ağır bir yükü taşıyabilmek için merkezini bilmek gerekir. Keza ruhlarını güzelleştirebilmek için doğalarını tanımaları elzemdir insanların. Egonáutica
Eğitimci Elliot Eisner'in de belirttiği gibi "Önemli olan her şey ölçülebilir değildir ve ölçülebilir olan her şey de önemli değildir"
Sayfa 192Kitabı okudu
Reklam
“Bir tek iyimserler intihar eder; artık iyimser olamayan iyimserler… Diğerlerinin hiçbir yaşama nedenleri olmadığına göre, niçin bir ölme nedenleri olsun ki? "
Sadece, canım isteyince ölmek elimde olduğu için yaşıyorum: intihar fikri olmasa, kendimi çoktan öldürmüş olurdum.
Ayakta tefekküre pek dalamayız, yürürken daha da zor... Eylem de dikey durumumuzu muhafaza etmeye canla başla sarılmamızdan doğmuştur; verdiği zararları protesto etmek için, cesetlerin duruşunu taklit etmeliydik.
"Derin" olmak kolaydır: kendimizi kusurlarımızın içinde boğulmaya bırakalım yeter.
Reklam
Buna son antropik ilke denir. Bu ilke ortaya çıkmıştır çünkü eğer her şey yok olacaksa en başta her şeyin yaşamı var edecek şekilde tasarlanmış olmasının bir manası yoktur. Teori, evrenin hayatı var edecek şekilde tasarlandığını söyler. Ama herhangi bir yaşamı değil: zeki yaşamı. Ve bir kez ortaya çıktı mı zeki yaşam asla bir daha yok olmayacaktır."
Sayfa 500Kitabı okudu
Robin Dunbar "Din, biz insanların maymun kuzenlerimizden niteliksel olarak gerçekten ayrıştığı bir olgudur," diye belirtir ve şu soruyu sorar: "Neden, din Hayvanlar Aleminde eşine rastlan mayacak bir şekilde sadece bizim türümüz üzerinde böyle bir üstünlüğe sahiptir?" Bu sorunun yanıtı bizlerin yalnızca akıllı, farkındalığa sahip, empatik ve özdüşünümsel oluşumuz değildir, geleceğimizi düşünürken, geçmişimizi de bununla bütünleştirmemizi sağlayan otobiyografik bir belleğe sahip olmamızdır. Bu özellik bizi Karen Armstrong'un sözleriyle Homo religiosus (dindar insan) yapmıştır."
Sayfa 232Kitabı okudu
Yaklaşık 7000 yıl öncesine kadar, Homo sapiens'te yan prefrontal korteks ile beyaz madde bağlantı yollarının daha gelişmiş hale geldigi ve bunun da modern benliklerimizle ilişkilendirdiğimiz bilişsel süreçler ve davranışlar olanaklı kıldığı düşünülmektedir. Hem bitkileri hem de ruhsal benliklerimizi yetiştirme becerisine bu şekilde kavuştuk. Tanrıların gelişi, resmi dinlerin ortaya çıkıp gelişeceği ve insanlığı sürekli meşgul edecek bir dönemi başlatacak ve bu dönem günümüze dek devam edecekti.
Sayfa 192Kitabı okudu
En son gelişen ve Homo sapiensin kendine özgü bilişsel becerilerini oluşturan bölgeler ana beyin alanları değil, beynin bağlantı alanlarıdır. ... Preuss, "ana beyin alanlarının insan evriminde aşağı yukarı maymunlardakine benzer büyüklüklerini korudukları halde, bağlantı korteksi muazzam bir gelişme gösterdi" sonucuna varmıştır.
Beyin evrildikçe hipokampus, beyincik, talamus ve ön singulat gibi belirli eski beyin bölgelerinden bazılarına yeni işlevler yüklendiği açıktır. Bununla birlikte, bazı araştırmacılar yeni beyin alanlarının evrim sürecinde de oluşturulduğunu düşünmektedir. Örneğin, Philip Tobias, alt parietal lobu "insan beyninin en ayırt edici bölgesi, insan beyninin evriminde ortaya çıkmış tamamen yeni olan tek yapı olarak adlandırmıştır. Başka araştırmacılar ise burasının tamamen yeni bir bölge olduğuna dair şüphelerini dile getirmekle birlikte bu bölgenin "insan dışındaki primatlarda belirlenmesinin neredeyse imkansız oldugunu" ve "maymundan insana geçiş döneminde ...muazzam bir genişleme ve farklılaşma gösterdigini" kabul etmişlerdir.
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.