Öncelikle, 295. Sayfanın başındaki alıntının sahibi olan "Hershey Bosch" a, Murat Menteş'e kırgınım. Bosch soyadını tanıdık bulup 1888-1999 uydurmacasını merak edip araştırmasam gözüm kapalı inanacaktım. Alıntının sahibi olarak geçen ismi sesli okuyunca "herşey boş" oluyor bunu da sonradan fark ettim tabii. Şahsıma hakaret ya da okuyucuyu küçük düşürme ya da matrak yazarımızın bir oyunu olarak algılayabilirdim, tüm alternatifleri harmanlayıp yaşadım -dolayısıyla da- malum yazar'a darıldım. Kitabı henüz eline almamış okurlar için buna da değinmeden geçemedim.
Kitap kapağı tasarımı ile kendini belli ediyor, bunu okumadan önce de tahmin etmiştim, fakat okuduktan sonra her küçük ayrıntının kitapla ilgili olduğunun farkına vardım. Öylesine yazılmış günümüz acemi yazar kitaplarıyla uzaktan yakından alakası yok. İyi düşünülmüş kurgular, sizi (ya da en azından şahsım adına konuşayım, beni) şaşırtıyor, beklenmedik olaylar patlak veriyor ve anlatımın akıcılığı kitabı tek solukta bitirmenize yardımcı oluyor. Hiç sıkılmadan okudum, karakterlerle yaşadım, sevgilimle mesajlaşır gibi satır aralarında tebessüm ettim, "sevgili okur" hitaplarında kendimi değerli hissettim ve kütüphaneme gönül rahatlığıyla önereceğim kitaplar arasına koydum.