Evet... Güzel bir kitabın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım...
Tabi ki de bu kitap sadece güzel değil, olağanüstü, fevkalade, muhteşem bir eser... Doğal olarak adını çok duydum ve hep merak ettim. Çok çok isteyerek başladım bu kitaba ve iyi ki de okumuşum. Çok kalın, ağır gibi duruyor ama kesinlikle gözünüzü korkutmasın. Sayfaların nasıl geçtiğini anlamazsınız bile... Bir süre sonra yavaş yavaş, sindirerek okumaya başladım hatta... Sayfaları çevirdikçe kitap sizi içine çekmeyi başarıyor ve sanki tüm olup bitenleri Turgut Özben ile beraber yaşıyorsunuz! Sayfalar ilerledikçe ise Selim Işık'ı daha çok seviyor ve onu anlama çabası içine giriyorsunuz. Oğuz Atay'ın sözlerini vs. okuyordum ama bir kitabını ilk kez okuyorum ama buna rağmen çok zeki ve marjinal bir adam olduğu hemen anlaşılıyor. Kurduğu her bir cümle zekice... Oğuz Atay'ın başka bir yerde başka bir cümlesini okusam 'işte bu Oğuz Atay'ın cümlesi olabilir...' derim. Çünkü farklı bir kalemi var. Tabi ki Oğuz Atay'ın okuduğum ilk ve son kitabı olmaz artık...
Kitabı ne kadar anlatsam da eksik kalır... Ama kesinlikle okumaya başlamaktan korkmayın. Mutlaka okuyun derim. İncelemeyi de kitaptaki bana tebessüm ettiren bölümle bitiriyorumm
"Sonra Olric'le birlikte istediğimizi yapacağız. Romanlar yazacağız: bitip tükenmeyen romanlar. 'Tutunamayanların Sonu', 'Tutunamayanların Dönüşü' gibi. Tutunamayanların romanı biter mi?"