Allah'a inanan insanın özgür olduğuna inanıyorum. İnsan boynuna zincir atan, takan eşyadan ve öteki insanlardan, insanların tanrılaştırdığı kişi ve eşyadan insanı ancak Allah kurtarır. Yani insanı ancak Allah özgür kılar.
Allah'a inanıyorum. Ben bir diriliş işçisiyim. Allah kentinin işçisiyim. Allah'ın övdüğü, beğendiği islam toplumunu ören, toplumunun örülen duvarında en küçük bir kum tanesi olmaktan öte öğüncüm olamaz.
Elimizdeki teknolojiyi ve imkânı, ümmetimizin yayılması ve büyümesi için kullanmamız gerekirken, ümmetimizin daha fazla gruplaşması için kullanıyorsak şeytanın avucunda oyuncak olmuşuz demektir.
Mezar taşını en iyisinden yap, kefeni neredeyse ipekten al, Arafat'a giderken kullandığın parfüm bile Paris menşeli olsun; ne âlâ Müslümanlık. Şeytanın bu oyununu bozmak mecburiyetindeyiz.
Öz annelerimize uzanan dilleri kesmek istiyoruz da analarımızdan daha anamız olan Aişe radıyallahu anha hakkındaki sözler bizi uykusuz bırakmaz mı? İlahiyat fakültesine girmiş olmak, imam-hatip lisesinde okuyor olmak ümmet-i Muhammed'in Peygamber'inin hadisleriyle oynama hakkı mı veriyor? Sen önce abdestini-taharetini bir göster bakalım.
Herkes uzmanlık alanında konuşmalıdır. Yirmi beş senedir inşaat ustasıysan her inşaatta konuş, serbestsin. Tuğlalarla konuş, çimentoyla konuş, onlar da seninle konuşsun, ne derseniz deyin birbirinize... Ama din konusunda sen sus lütfen. Ashab-ı Kiram hakkında sus. Nesin sen? Doktor. Hastalarla konuş, ilaçlarla konuş, röntgen cihazınla konuş, kimle konuşursan konuş, serbestsin. Ama insanların bedenleriyle ilgilen, onurlarını rahat bırak. Bize ashab-ı kirâm hakkında mesaj verme, İmam Azam'ı senden öğrenmeyelim.