"Bir kuyunun içine düşmek sorun değil;
bir bulanın, bir çıkaranın olabilir.
Ya kuyu senin içine düşerse;
kim bulur, kim çıkarır?
Hele bir de içindeki kuyunun
içine düştüğünü tahayyül et...
Fe-teemmel fî nefsi'l-emr..!"
Güzel şeylere ve bahara meşru muhabbetin, yani "Ne kadar güzel yapılmış." nazarıyla, o âsârın arkasındaki ef'âlin güzelliğini ve intizam-ı ef'âl arkasındaki güzel esmânın cilvelerini ve o güzel esmânın arkasında sıfâtın tecelliyatını ve hâkeza, sevmekliğin, neticesi ise: Dâr-ı belada o güzel gördüğü masnûâttan bin defa daha güzel bir tarzda, esmâ içindeki cemâl ve sıfâtını, Cennet'te görmektir.Hatta İmâm -ı Rabbânî (Radiyallahü anh) demiş ki:" Letaif-i Cennet, Cilve-i esmânın temessülâtıdır." Teemmel!..