“Peygamber Efendimiz'in (s.a.s) İsra'da göğe yükselerek Sid- retü'l-Münteha'ya kadar vardığını, aklın idrak edemeyeceği şeyleri gördüğünü, dünya ve âhirete taalluk eden hakîkatlere vâkıf olduğunu, hatta Cebrail'e (a.s) iki ok mesafesi kadar yaklaştığını düşününce, Efendimiz'in (s.a.s) ne kadar çok şey bildiğini anlarız. Ama buna rağmen o, "Rabbim, benim ilmimi artır" demekle emir olunmuştur. Biz de daha fazla düşünmeli, daha fazla çalışmalı ve daha fazla öğrenmeliyiz.
Çeviriden mi, kitabın aslından mı yoksa yayınevinin düzenlemesinden mi bilmem ama kitabı eminim okuyan bir çok okur basit! yazımı karşısında şaşırmıştır. Ancak, dünya ile hiç bir bağı olmayan bir insanı, bilinçli bir şekilde dünyamıza getirdiğimizde her saniye her dakika hayretler içinde kalır. Bizim hayatımızın akışında istifade ettiğimiz gördüğümüz ne varsa bizi etkilemiyorsa gerçekten çok fazla maruz kaldığımız içindir. Bana göre tefekkür ile okursak ve elimizin altında bulunan, kendi organlarımız dahil, nimetlerin bir gün elimizden kayıp gittiğini düşünürsek gerçekten basit gibi gözükenin bizim aklımızın alamayacağı kadar büyük nimetler olduğunu anlarız.
Kitabı okumak isteyen herkese tavsiyem sindire sindire okuması ve kainatın düzeninde bir şeyin aksaması ile nelerin olduğunu/olabileceğini tefekkür ederek kitabı okumalarıdır. Bazen insanlara bildiğini ya da bildiğini zannettiği şeyleri hatırlatmak iyi olur. İşte bu kitap o kitap.
İyi okunalar dilerim
Yeni Hayat kitabında diyordu ya, 'Bir kitap okudum ve hayatım değişti.' diye. Benim yaşadığımı anlatan cümle biraz bu, ama en çok da 
Kemal Sayar 'ın bir kitabında geçen şu alıntı:
