Ahlaki ve siyasi erdemsizlikler; insanın sadece konu olarak görülmesinden, bir yüklem olarak tazammunlarının yok sayılmasından kaynaklanır. Aslında bır varlık ferdi olarak insana yönelik en büyük tehdit de budur. İşte insanın bu konumunu tehdit eden korkular ve endişeler, ben idrakinin hem merkeziliğini ve bütunluğunü sorgulamaya açar hem de bir yüklem olarak benliğın tazammunlarını tefekküre kapı aralar. Bu sebeple felaketler dinen bir imtihan vesilesi sayılmıştır. Herhalde imtihanda sınanan şey insan bünyesinin şiddete dayanıklılığı değil, varoluşunun farkında bir anlam olarak insanın, Mutlak Varlık'la irtibatını tezekkür edip edememesıdır. Sadece salgınlar değil, bireysel olarak yaşadığımı ve yaşayacağımız bütün sıkıntılar, insanın gerçekte bu konu değil, yuklem olduğunu ifade eder