"Hesap etmeye dayalı karakteri nedeniyledir ki, modern teknolojiyle en kâmil formuna ulaşan bilimsel düşünce tarzı için dünya orada duran bir kaynak olarak görür. Zira modern felsefe, bilim ve teknolojiyle birlikte, düşünmeyi bütünüyle unutan modern insan açısından dünya, hesapçı düşünce yoluyla kendisine hâkim olunabilecek bir nesne, tabiat
Reklam
Ahlaki ve siyasi erdemsizlikler; insanın sadece konu olarak görülmesinden, bir yüklem olarak tazammunlarının yok sayılmasından kaynaklanır. Aslında bır varlık ferdi olarak insana yönelik en büyük tehdit de budur. İşte insanın bu konumunu tehdit eden korkular ve endişeler, ben idrakinin hem merkeziliğini ve bütunluğunü sorgulamaya açar hem de bir yüklem olarak benliğın tazammunlarını tefekküre kapı aralar. Bu sebeple felaketler dinen bir imtihan vesilesi sayılmıştır. Herhalde imtihanda sınanan şey insan bünyesinin şiddete dayanıklılığı değil, varoluşunun farkında bir anlam olarak insanın, Mutlak Varlık'la irtibatını tezekkür edip edememesıdır. Sadece salgınlar değil, bireysel olarak yaşadığımı ve yaşayacağımız bütün sıkıntılar, insanın gerçekte bu konu değil, yuklem olduğunu ifade eder
Sayfa 70 - Ömer TürkerKitabı okudu
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Taha Kılıç'ın kaleminden Ortadoğu' y Kudüs'e geçmişe, tarihe dair okuduğum çok kaliteli, araştırmaya, düşünmeye yönelten bir eser. Birbirinden kıymetli ufuk açıcı yirmi yazıdan oluşmakta. Ortadoğu'yu tanımak isteyenin kesinlikle okuması gereken bir eser. Çünkü geçmişini bilmeyen geleceğini geleceğini şekillendirmez. Bazı
Ortadoğu’ya Dair Yirmi Tez
Ortadoğu’ya Dair Yirmi TezTaha Kılınç · Ketebe · 2018687 okunma
Tefekküre dayalı düşünme, her şeyden önce -şeyleri kendinde oldukları halleriyle kabul edip bu şekilde onlara saygı gösterme diye belirtilebilecek- sükûnet niteliğine sahiptir. Buna ek olarak zorlanmamış ve çıkarcı olmayan bir faaliyettir. Tefekküre dayalı düşünme çağrı beklerken, hesapçı düşünme tahakküm, güdümleme ve salt çıkarla ilgilenir. İradesiz (will-less) “düşünme”, şeyleri ne iseler o halleriyle serbest bırakan bir kendiliğindenliktir. Heidegger, ‘oluşlarına bırakma’ (let ting- be; Gelassenheit) tavrında dünyada ve tüm insanlığın makinalaştırılmasındaki bütün eylemlerde bulunandan daha yüce bir eylemin bulunduğunu yazar.500