536 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Trabzon-Tebriz-Tiflis-Batum-Bakü-İstanbul ekseninde geçen muhteşem ötesi bir roman. Daha önce Zülfü Livaneli’nin de duygusal kitaplarını okudum ama gözümden yaş getiren bu kitap oldu. 1900’lü yılları anlatan bu kitap Balkan savaşı yıllarından başlayıp I. Dünya Savaşı yıllarına doğru uzanıyor. Settarhan, Zehra, İsmail, Celil,Azam, Büyükhanım Piruz daha nice güzel karakterin hayat bulduğu bu kitap iki çift gözü son raddede bir araya getiriyor. Diyor ki; ”Kaderin akıl almaz haritasında her şey sanki bu an için tanzim edilmiş.”” Bir tek an, milyonlarca ihtimal arasındaki tek mümkünün gerçekleşmesi için yaşanmış bütün bunlar. İki büyük savaşın yok ettiği her şeyi yeniden şekillendirdiği hayatlar, muhacirlik, tehcir,mücadele, kader… Kitapta en çok hoşuma giden şeylerden biri; Nazan Bekiroğlu’nun dönemi anlatmadaki başarısı oldu. Bir dönem ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi diye düşünüyorum. Hafızamı silip yeniden okumak isteyeceğim kitaplardan biri..
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127bin okunma
Beşinci Şua tam isabet.
Her iki Deccal, a'zamî bir istibdad ve a'zamî bir zulüm ve a'zamî bir şiddet ve dehşet ile hareket ettiklerinden, a'zamî bir iktidar görünür. Evet, öyle acib bir istibdad ki; -kanunlar perdesinde- herkesin vicdanına ve mukaddesatına, hattâ elbisesine müdahale ederler. Zannederim, asr-ı âhirde İslâm ve Türk hürriyetperverleri, bir hiss-i kabl-el vuku ile bu dehşetli istibdadı hissederek oklar atıp hücum etmişler. Fakat çok aldanıp yanlış bir hedef ve hata bir cephede hücum göstermişler. Hem öyle bir zulüm ve cebir ki, bir adamın yüzünden yüz köyü harab ve yüzer masumları tecziye ve tehcir ile perişan eder.
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sakın düşmanını sevme,sakın susma
Türk milletinin yetişdirdiği en iyi tarihçilerden biri olan Yusuf HALAÇOĞLU’nun Ermeni tehciri kitabında aktardığı tüm bilgilerin kanıtı olması çok titiz çalışılmış bi araştırma eseri ortaya çıkarmış.Ermeni meselesinin 1. Dünya savaşından önce nasıl ortaya çıktığı hangi ülkelerin desteklediği Ermenilerin ne gibi çalışmalar yaptığı Yapılan şiddet olayları Ermenistanı kurmak için istenilen tavizler vs. aktarılıyor.Akabinde savaş esnasında ermenilerin harekat tarzı ve isyanlara mezalimlere yer verilen bu eser akıcı bi üslüpla yazılmıs.Daha sonra özellikle Talat paşanın talimatları ile alınan tedbirler ve tehcir yasası hakkında bilgiler verilirken ermeniler tehciri anlatılıyor.1919 yılında geri dönüş kararnamesi çıkartılması ile birlikte giden den çok daha fazla ermeninde geri bu bölgelere girdiği kayıtlarda mevcut.Kitap da yer verilen bilgilere ve kitabın sonunda ki telgraf konusmaları ve belgelere bakıldıgında ermenilerin çoluk çocuk demeden korumasız anadolu insanını katlettiğini ve sözde ermeni katliamının olmadıgı da aşikâr. Kitap da yaklasık 70 sayfa belge var yani sıkıcı bir kitap değil herkesin okumasını tavsiye ederim. Tarihimiz derslerle dolu bu dersleri iyi anlayıp sınavdan kalmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Ermeni Tehciri
Ermeni TehciriYusuf Halaçoğlu · Babıali Kültür Yayıncılığı · 2007368 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“PERA PALAS’TA GECE YARISI…”
‘Şark’a giden yolda, Garp’ın son fısıltısı’.. Öncelikle,
Pera Palas'ta Gece Yarısı
Pera Palas'ta Gece Yarısı
bir roman değil, 20. yüzyılın ilk yarısında İstanbul’un sosyal tarihidir. Akıcı dili sayesinde roman tadında ilerliyor ve Türkçeye çevirisini de beğendim. Yabancı bir yazarın gözünden imparatorluktan cumhuriyete geçişte yaşanan olayları, Pera Palas Otelini merkeze koyarak bölüm
Pera Palas'ta Gece Yarısı
Pera Palas'ta Gece YarısıCharles King · Alfa Yayınları · 2019135 okunma
418 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Elif Şafak
Öncelikle yorumuma Ziya Gökalp'in sözüyle başlayayım. "Katliam değil, karşılıklı mukatele (savaş, vuruşma) oldu." Ermenilere yapılanları hüzünle anıyoruz şeklinde bir güzelleme vardı kitapta. Osmanlı Ermeni soykırımı yapmadı. Ordumuzu arkadan vuran, ülkemize ihanet eden kiliselerini silah depolarına dönüştüren, birliğimizi bozup Ermenistan Devleti kurmak isteyen bir azınlık karşısında Osmanlı tehcir-sürgün kararı aldı. Tarihi bırakıp kitaba gelince bitirmek ve bırakmak arasında kaldım ama sırf kitap yarım bırakmayı sevmediğim için okudum. Bazı şeyleri daha kitabın başındayken anlamıştım. Okumak isteyenler için 'spoiler' vermek istemiyorum. Ancak kurgu çok basit ve havada kalmış gibi. Tüm kitap birkaç karakter etrafında dönüyor. Bazı kısımları çok yavan kalmıştı. Başta da belirttiğim gibi ermeni güzellemesi çokça vardı. Maalesef Türk asıllı bir yazar olmasına karşın kitapta Türkleri cinci, falcı, dine inanıyormuş gibi gösterip aslında alakası olmayan, içkici göstermiş. Baba figürü Türk ailede oldukça sert ve iğrenç bir karakterken Ermeni ailede muhteşem bir babaydı. Ermeni halalar çok sevgi dolu, Türk teyzeler deliden hallice ki bir tanesi deli gibi gösterilmişti. Neden bilmiyorum Türk düşmanlığı var gibi hissettim. Yine de okumak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum. Benim keşke okumasaydım dediğim kitaplar listesinde yerini aldı.
Baba ve Piç
Baba ve PiçElif Şafak · Doğan Kitap · 201215,6bin okunma
Tehcir üzerinde çalışacak, anlatacak bir çalışma, araştırma düzeni bu memlekette kurulamadı. Çünkü Türkiye sosyal bilim alanında, sosyal düşüncede, tarih koruma ve çalışma alanında hiçbir zaman yeterince ciddi olmadı..
Reklam
israil, insanlık ve ortadoğu tarihinde kanlı bir parantez olarak kalacak. kudüs ahalisini yıldırmak için ortaya koyduğu işgal, tedhiş ve tehcir uygulamaları, yine tarihin sıkıcı sayfalarına gömülüp gidecek. kudüs'ün ruhuna karşı duyarsızlık noktasında haçlıları bile geride bırakan militan siyonizm, bu muazzam şehrin tarihsel serüveninde minik bir çentikten fazlası da olmayacak.
Sayfa 101Kitabı okudu
N*zi Kampları-III
1942 Ocak ayında Berlin'de düzenlenen ve üst düzey N*zi yetkililerin katıldığı Wannsee Konferansı'nda Avrupa'daki Yahudileri ortadan kaldırmaya yönelik bir program hazırlandı. Kıtanın dört bir yanından Yahudi erkek, kadın ve çocuklar toplanacak, geniş ölçekte sistematik katliam yapılmak üzere gaz odaları bulunan kampların inşa edildiği N*zi idaresindeki Polonya'ya trenle tehcir edilecekti. Planın uygulanmaya başladığı ilk yılda 3.000.000'a varan sayıda Yahudi katledildi.
Sayfa 166Kitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan Cumhuriyet dönemine kadar olan tarihsel süreç boyunca gerçekleştirilen zorunlu iskân, sürgün veya tehcir uygulamalarının temelinde ya- tan temel gaye, kendi hâkimiyeti açısından tehdit oluşturan veya oluşturma riski barındıran her türden yapının mutlak suretle bertaraf edilmesi politikasına dayanmaktadır.
Bugün, Ermeni diasporası tarafından yaklaşık 1.500.000 Ermeni’nin Osmanlı İmparatorluğu tarafından tehcir adı altında imha edildiği dile getirilse de yine Osmanlı İmparatorluğu’nun resmî arşivlerindeki belgelerden bu rakamın hayal ürünü olduğu anlaşılmaktadır.
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
Hitler'in Mustafa Kemal ve rejimine bakışı ise epey dikkat çekicidir. Öncelikle Hitler, ittihat ve Terakki'nin özelikle Birinci Dünya Savaşı'ndaki tehcir uygulamalarını dikkatle analiz etmiş ve onlardan etkilenmiştir. Mustafa Kemal hayranlığının geçmişi de köklüdür, mesela daha Kasım 1922'de Münih birahanesinde yaptığı konuşmada Mustafa Kemal'i över. İlerleyen yıllarda bir Atatürk büstü edindiği gibi, onu el üstünde de tutar. Ayrıca çağdaşları arasında da onu Atatürk'e benzetenler olmuştur. Dönemin basın organları ya da Alman sosyalistleri bu benzerliğe vurgu yapmaktan çekinmezler. Hitler de Mussolini'ye bir mektupta, Türkleri koalisyonları içerisinde görmeyi umduğunu, Sovyetler'in güneyini Türklere bırakmayı düşündüğünü yazacaktır. Yine Avrupa'da Kemalist rejimin en fazla sahiplenilip övüldüğü ülke de Hitler Almanyası olacaktır.
İttihadçıların Siyonizme bakışları açısından Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı eserinde anlattığı ve 1. Dünya Harbi esnasında vuku bulan Cemal Paşa merkezli bir hadiseyi nakille bu fasla son veriyoruz: “Buğday, Kuzey Suriye'den geliyordu. Filistin yiyici idi. Daha önce en büyük yiyici olan cephe vardı. Kıtlık ve açlığı önlemek için
Sayfa 141Kitabı okudu
Yaşlıların huzurevlerinde toplanmaları da ölümün her türlü tezahür ve hatırlatıcısını sosyal hayattan tehcir etmek amacını taşıyor.
Sayfa 116Kitabı okudu
İnsan, ancak insanca yaşarsa iyi mi, kötü mü olduğu veya ne bok olduğu meydana çıkar. İnsanca duygularını kullanır, kıskanır, hırslanır, kendi yükselsin diye başkalarına çelme takar, kendi su yüzünde daha iyi görünsün diye başkasına iftira atar, kendinin daha fazla olsun diye hırsızlık yapar, daha güzel kadınları almaya, kullanmaya çalışırsa ancak normal insan sayılır. İşte o zaman da bu kadar temiz, iyi insan olmak, mükemmel olmak öyle kolay iş değildir veya olunsa da çok zordur. İyi insan olmak denildiği kadar kolay değildir.
Sayfa 101Kitabı okudu
1.413 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.