- Ben geleceği anlatacağım.
- Şimdiden hoşnut değil misin, niye şimdiyi anlatmıyorsun?
- Şimdi her şey var, değişmez ki... Ama geleceği istediğim gibi yapabilirim.
- Nasıl yapacaksın geleceği?
- Yazarak...
Bostan dolabının yanındaki, suları bana kahverengi gözüken, o küçük ve eskimiş havuzdaki solgun ve kederli nilüferlere gidip bakardım çocukken, babam, onların kökleri olmadığını anlatmıştı bana. neden bu çiçekleri hep bir şeylere benzetmek için kullandıklarını ancak büyüyünce anladım. yalnızca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiş gibi azade ve özgür oluyorlar ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı. hayat da böyle bir şeydi benim için; hep bir yerlere gidecek gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. bütün bir hayatın özeti buydu.
bende bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim; öyle solgun nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başına durdum, köklerimi salamadım, ne, olduğum yere sağlamca yerleştim, ne, başka diyarlara kaçabildim. bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler oldu ama kimse yakasına takmadı beni, kimse odasına koymadı, kimse beni sulayıp büyütmek için uğraşmadı. onlara ihtiyacım olmadığını, havuzumda tek başıma yüzebileceğimi düşündüler. ben de bu yüzden; kederi, yalnızlığı, kirlenmeyi öğrendim ve hayata benzedim.
ne garip başka bir şey de olmak istemedim, beni beğenmeleri yetti bana.
Çok akıcı, hızlı ilerleyen bir kitap. Okumayı bitirdikten sonra, bu kitabı bu kadar akıcı kılan neydi diye sordum kendime. işte cevapları,1 - Konunun her insana hitap ediyor olması(Aşk, cinsellik, duygusal sorunlar, ayrılıklar, mutsuzluklar, mutsuz ve sorunlu çocukluk dönemi...) 2-Yaşlı erkek, genç kadın ilişkisi, 3-Yazarın popülist (alıcısı hazır yazım biçimi:)) yazım tekniği. 4 - Ortalama sayfa sayısına sahip bir kitap olması
sayılabilir. Ahmet Altan kitaplarını kolaylıkla bazen keyifle okuyorum. Ancak, her kitabı bittiğinde bir şeylerin eksik kaldığını hissediyorum. Sanırım, eksik kalan şey, yazarın kitaplarında yeterince "Edebi Derinliğin" olmaması. Ama bu kitap okunur mu derseniz, okunur derim.
Daha önce Ahmet Altan'ın Tehlikeli Masallar kitabını okumuştum ikisi de birbirinden güzel yazarın rahatlığı iki kitapta dikkat çekiyor. Dikkat çeken bir konu da cinsellik. Yazarın muhafazakar bir toplumda cinselliği böyle rahat anlatması çok hoşuma gidiyor. Cinselliği farklı boyutlarıyla anlatıyor. bazen severek bazen sırf canı istediği için ilişkiye giriyor. Yanlış gördüğümüz, yadırgadığımız bazı davranışlar çok basitmiş hatta bir albenisi varmış gibi işleniyor. Aşk, boşvermişlik, lakayt tavırlar, sevgi, yalnızlık yazar kitabında hayatla ilgili her şeye yer vermiş, altı çizilecek çok yer var kalemim hep yanımda okudum. Olumlu ve olumsuz eleştiride bulunulabilecek bir kitap, değişime açık insanlar okumadan geçmemeliler.
"Nilüferler...Yalnızca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiş gibi azade ve özgür oluyorlar ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı. Hayatta böyle bir şeydi benim için; hep bir yerlere gidecekmiş gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. Bütün bir hayatın özeti buydu. Bende bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim, öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere sağlamca yerleştim, ne başka diyarlara kaçabildim, içinde durduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim. Bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler oldu ama kimse yakasına takmadı beni, kimse odasına koymadı, kimse beni sulayıp büyütmek için uğraşmadı, onlara ihtiyacım olmadığını, havuzumda tek başına yüzebileceğimi düşündüler, ben de yüzdüm, kederi, yalnızlığı, kirlenmeyi öğrendim ve hayata benzedim."
Kitabın mağlum içeriği beni ne kadar iğreti etse de ilginç ve tartışmaya açık bir ilişkiyi ortaya sermesi ve düğüm çözüm aşamalarından can alıcı sözler ve diyaloglarla geçmesi güzeldi. Özellikle güzel alıntılar yapıldı.
Aşkları arasında bocalayan her ikisini de isteyen ama birine yaklaştığında diğerinden uzaklaştığını fark eden,muhteris bir erkek.Bir Altan klasiği.Ulusal edebiyatımızda pek yaygın kullanım alanı bulamayan erotizme karşı oldukça cömert davranmış yazar.