‘İnsana lazım olan bir yatak,’ dedi, ‘Bir de kitaplar.’
İletişim Yayınları
İnsan parayı kendine dert edinmemeliymiş; kimse aç kalmazmış.
İletişim Yayınları
Reklam
“Nereye gidiyorsun?” diye telâşlandı ihtiyar adam. Hikmet, kötü kötü güldü: “Merak etmeyin albayım; öfkeme aldırmayın. Ben onun yanına gidince köpek gibi olurum şimdi. Süt dökmüş kedi gibi olurum. Bütün böyle şeyler gibi olurum. Giderim, merhaba demeden yanına otururum; bir süre domuz gibi susarım. Hayvanat bahçesine çeviririm orayı: Aslanlar gibi saldırırım. Artık şahsiyetimi buldum albayım. Sevgi’ye de gösterdim sonunda. Önceleri bir süre –şahsiyetimi bulmamıştım daha o zaman– yumuşak bir ev hayvanı gibi oturdum; mutfakta beslendim bir inek gibi.” Oturdu: “Hayvanlar âlemi diye sembolik bir oyun yazalım albayım; orada ben her kılığa gireyim, olur mu?” Soluk soluğa kalmıştı. “Neden gecekondumda oturmasını bilemedim albayım.”
... Ölü noktaya gelmiş bir oyun, onlarla birden canlanır; akıcı, sürükleyici bir duruma gelir. Cümlelerin üstüne bir ağırbaşlılık gelir; seyredenler, neden olduğunu bilmeden, birden duygulanır. Oysa, insan kendisine ait gizli bir kötülüğü, can sıkıcı bir küçüklüğü farketmiştir tam o sırada ...
Reklam
Hayata dayanamayan her insan gibi yapılır oyunda: Mış gibi yapılır.
Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor.
Ben ölmek istiyorum sayın albayım,ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını bilmek istiyorum.
Reklam
Mesela, karanlıktan sonra birdenbire nasıl aydınlık olur, albayım? Siz hiç görebildiniz mi?
Sayfa 33 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Bir adımı hatırlıyorlar o kadar : Hikmet aşağı, Hikmet yukarı. Şimdi nerede oturuyorsun? demediler de şimdi nerede çalışıyorsun? diye sordular : Gerçek bir ilgisizlik. Kaç yıldır ortalıkta görünmüyorsun, sen de nereden çıktın bile demediler; bu kadarcık ilgiyi bile çok gördüler bana.
Sayfa 32 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
İnsan evine bir biblo alınca bile kendisini bir başka hisseder değil mi?
Sayfa 30 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Düşüncemin duvarlarına resimler asmak istediğim halde bir türlü olmadı..
Sayfa 24 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Bir gün beni fark ettiğinde, beni fark etmenin artık benim için fark etmeyeceğini fark edeceksin. Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay
Resim