Doha’daki İslam Sanatları Müzesinde PO 24.1999 olarak numaralanan parça İran ya da Orta Asya’dan (Nişapur ya da Semerkant) yuvarlak basit bir 10. yüzyıl tabağı, 43 cm çapında, beyaz satıh üzerine siyah yazıyla Yahya ibn Ziyad’a atfedilen bir deyişle süslenmiş: “Aptal, önüne gelen fırsatı kaçıran sonra da kaderi sorumlu tutan kişiye denir.” Böyle tabaklar bilgili insanların yemek sırasında ve yemekten sonra sohbet etmelerini teşvik eder.
Kafasında "Acaba ne kadar hoşgörü gösterebiliriz?” şeklinde düşüncesi olanların kendileri; Çocuklarını okula göndermedikleri takdirde hoşgörüyü hak ederler mi? Kadınlarını belirli bir şekilde giyinmeye ve davranmaya zorladıkları takdirde hoşgörüyü hak ederler mi? Çocuklarının evliliklerine kendileri karar verdikleri ve eşcinsellere gaddarca davrandıkları takdirde hoşgörüyü hak ederler mi? Biz neden onlara hoşgörü gösterelim?
Reklam
Deniz kenarlarında boş boş dolaşan Suriyelilerin neresi sermaye acaba?
Yetkinliği olan bir insanı asimile edersiniz bu iyi bir şeydir. Asimile edilemeyen “gerçek yabancı” beden ise, nihayetinde, kendi kendine inanılmaz bir ivme kazandıran "sermaye" adlı makinedir.
Zenginler her türlü yolunu buluyor kısacası.
"Zenginlerden daha fazla vergi almak bir tabu tabii: Buna yeltendiğimizde zenginlerin yatırım hevesi kaybolacak, dolayısıyla yeni işlerin sayısı azalacak ve bunun sonuçlarına biz katlanacağız."
Şu halde, tüm dünya üç sınıftan oluşan evrensel bir Sparta olarak faaliyet gösteriyor: (1) Askeri-siyasi-ideolojik iktidar olarak ABD, (2) Endüstriyel üretim alanları olarak Avrupa, Asya ve Latin Amerika’nın bazı bölgeleri, (3) Geriye kalan gelişmemiş ülkeler, günümüzün köleleri.
"Modern bir yoldan halledildiğinde, bir kölenin aklının özgürleştirilmesi, kölenin özgürlüğünü engellemenin en iyi yoludur. Ona özgür olmayı isteyip istemediği konusunda kaygılanmayı öğret, özgürlüğüne kavuşmayacaktır."
Reklam
121 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.