Sen olduğun gibi yaşamak istiyorsun kafamda: Bir varlıkkavram olarak çıkıyorsun karşıma. "Yaşanırken düşünülmesi ve düşünürken yaşanma" gereken bir mesele olmak istiyorsun.
İletişimKitabı okuyor
Reklam
Dünya yaşamak için tehlikeli bir yer; kötülük yapanlar yüzünden değil, durup seyreden ve onlara ses çıkarmayanlar yüzünden
Sadece kendin olursan, mutlu olabilirsin. Bununla ilgili bir şey yapılamaz, bu böyledir. Sadece kendinsen, mutlu olabilirsin-fakat şimdi, kim olduğunu bulmak çok zor. Çünkü kafan o kadar karışmış, o kadar sakat- lanmışsın ki. Ve toplum senin o kadar derinine işlemiş ki, o senin bilincin haline gelmiş
Hiç şüphesiz, nasıl ki geçmişte, Albertine’e, beni sevsin diye, “Sizi sevmiyorum,” dediysem, benimle çok sık görüşsün diye, “Ben insanları görmeyince unuturum,” dediysem, ayrılık fikrinin önüne geçmek için, “Sizden ayrılmaya karar verdim,” dediysem, şimdi de, bir hafta içinde mutlaka dönmesini istediğim için, “Ebediyen elveda,” onu tekrar görmek istediğim için, “Sizinle görüşmem tehlikeli olurdu,” ondan ayrı yaşamak bana ölümden beter geldiği için, “Haklıymışsınız, birlikte bedbaht olacaktık,” diyordum. Heyhat!
“Tehlikeli yaşamak,kendinle yaşam arasına aptalca koşullar getirmek demektir.”
Reklam
Albert Einstein;
"Dünya yaşamak için tehlikeli bir yer; kötülük yapanlar yüzünden değil, durup seyreden ve onlara ses çıkarmayanlar yüzünden."
Sayfa 115 - Everest Yayınları, 8. BaskıKitabı okudu
Bu nedenle Sevgili Bilge, mutlak bir yalnızlığa mahkûm edildi
Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum. Bu nedenle Sevgili Bilge, mutlak bir yalnızlığa mahkûm edildi
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Reklam
Bilge, vazo ve çiçekler ‘’ bu çiçekleri sevdiğimi nereden bildin?” “Bilmem. Çiçek seversin diye düşündüm sadece ve bana kızmışsan seni yatıştırır diye ümit ettim.” “Nereden kızacakmışım sana ,?” “Birden kayboldum diye. Belki de hiç aklıma gelmedi.” Biraz ileri gitmiyormuyuz ? “Nerede oturuyorsun şimdi hikmet ?” “Söyledim ya: Gecekonduda.?” “İnanmam.” “Onun gibi bir yer. Gecekondu kıtasına, dar bir kara parçasıyla bağlıyım.” “Nasıl yaşıyorsun? Ne yapıyorsun ?” “Pek yaşıyorum sayılmaz. ‘Yaşamak’ sözüyle sözüyle ‘geçinmek’ ya da ‘çalışmak’ gibi uzak meseleleri soruyorsan cevabı kolay: çalışmıyorum ve ufak bir gelirle yaşıyorum. Babamdan kalan iki parça şeyi sattım. Öyle derler ya. Gerçekten iki parçaydı. Çalışkan bir arkadaşım da bu parayı ‘çalıştırıyor’ para, sabahtan akşama kadar koşup duruyor ve ben gecekonduda, aynı süre içinde sırtüstü yatarak kadınlara çiçek almayı hayal ediyorum.”
Sayfa 1380 - Bilge,çiçek,kirli palto,otobüs,GrcekonduKitabı okuyor
Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum.
Sayfa 386 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Arada boşluk bırakma sakın. Tehlikeli oluyor benim için. Rüyalardaki gibi hep benim yanımda ol. Yanlış bir söz ederlerse beni uyar hemen. Sağlığında seni dinlemezdim belki. Sen gene de, alınıp hemen kaybolma. Yoksa ben de kaybolacağım. Kayboluyorum. Yaşamak, ölmek gibi değil. Bazı zorlukları var bir kere. Daha çok tehlike karşısında insan. Çoğunlukta değiliz. Ezilebiliriz. Biz... Biz demeye hakkım var mı dersin?
Sayfa 221 - İletişim Sinan Yayınları İkinci Bölüm
Bu dünyada herkes ama herkes kıskançtır. Kıskanç olan bir erkek için de yaşamak zorunda kalacağı en ıstırap verici durumlardan birisi de, bir dişiyle bir erkeğin tehlikeli derecede yakınlaşmalarına göz yuman toplumun töreleridir.
Sayfa 132 - Bahar yayıneviKitabı okuyor
Pek yaşıyorum sayılmaz. ‘Yaşamak’ sözüyle ‘geçinmek’ ya da ‘çalışmak’ gibi uzak meseleleri soruyorsan cevabı kolay.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.