Gerçekte erkekler çocuklarıyla hiç ilgilenmezler,onlara sevgi beslemezler, zaten erkekler sevgi beslemekten yoksundur,onlara tümüyle yabancı bir duygudur bu. Tek bildikleri arzudur,ilkel cinsel arzu ve de erkekler arası rekabet; ardından,çok daha sonra,evlilik çerçevesinde,eskiler- onlara çocuklar verdiklerinde,evlerine iyi baktıklarında,iyi birer aşçı ve sevgili olduklarında- hayat arkadaşlarına belli bir şükran duymayı başarıyorlardı; o zaman aynı yatakta yatmaktan zevk duyuyorlardı. Belki kadınların istedikleri bu değildi, belki bir yanlış anlama vardı ama çok güçlü olabilen bir duyguydu bu- giderek azalan biçimde de olsa,ara sıra başka bir karı düzme isteği duysalar bile -kelimenin tam anlamıyla karıları olmadan yaşayamazlardı ve bir talihliszlik sonucu karıları ölürse l,içmeye başlayıp genellikle bir kaç ay içinde onlar da çabucak öteki dünyayı boylarlardı.
Michel Houellebecq
~Evlilik~
Evlilik geleneksel olarak kadınlara sunulmuş tek gelecektir. Birçok kadın ya evlidir, ya bir zamanlar evlilik geçirmiştir ya da evli olmadığı için acı çekiyordur.
Simone de Beauvoir
•
Ne pahasına olursa olsun, evlenin. Karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz, yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz.
Sokrates
•
Evlilik, insanın kusuruna kusursuz bir örnektir.
Nicolas Chamfort
•
Bir evlilik yaparken kendimize şu soruyu sormalıyız: Sonu yaşlılık olan o uzun yol boyunca bu kadınla sohbet etmekten keyif alacağına inanıyor musun?
Friedrich Nietzsche
Ciddiyet sadece evlilik değildir. Aynı anda başkalarıyla flörtleşen, duygularından emin olmayan, olmadığı halde aşık rolü yapan, 3-5 ay yalandan seviyormuş gibi yapıp sonra ayrılmaya bile cesareti olmadıgı için karşı tarafa deli muamelesi yapıp onun ayrılmasını bekleyen karaktersiz insanlarla kimse uğraşmak istemez. Tek gecelik ilişki bile ciddiyet ister, karşı tarafa rol yapmadan açık açık ne hissettiğini ve ne istediğini söylemek olgun insanların işidir. 
İbrahim Garip 
Lunaparktaki Sessizlik
KAYBETME KORKUSU ?
“Neden sık sık kaybetme korkusu yaşıyorum”
ilk olarak kendinize sormanız gereken sorulardan biridir. Bunun pek çok sebebi olabilir. Bazen ortada hiçbir sebep yokken kişiler böyle hissedebilir bazen de geçmişte yaşadığınız olumsuz olaylar buna neden olabilir. Geçmiş olumsuz ilişki ve EVLİLİK deneyimleri şimdiki mevcut ilişkiye bakış açısını etkileyebilir. Özellikle daha önceki ilişkileriniz veya evliliğiniz yolunda giderken birden bozulduysa yine yolunda giden bir ilişki içerisinde de bozulabileceği ile ilgili endişe yaşamaya başlarsınız “ya geçmişteki gibi olursa, ya yine bozulursa” diye sorgularsınız ya da “ben biliyorum zaten bu ilişkimde de aynı olumsuzlukları yaşayacağım” diye peşin hükümlü davranırsınız. Zamanla da içinizde biriken olumsuz duygular ilişkinin ve evliliğin tamamen bitmesine neden olur.
Taciz yuvası tarikat ve cemaatler kapatılsın..
Peki taciz yuvası olan sadece tarikat ve cemaatler mi; dökelim mi tek tek taciz yuvalarını ortaya.. Okullardaki tacizler; liselerdeki, üniversitelerdeki tacizler.. Sapık akademisyenlerin televizyonlarda baş konuk olması.. Hastaneler.. İsminden bahsedilmesi dahi yasak olan kurumlar.. Toplu taşımalar.. Parti içindeki kasetleriniz? A partisi B partisi demiyorum; gözünüze bir partiyi kestirin ve internetten araştırın biraz, bakın bakalım nelerle karşılaşacaksınız? Hanginizi kapatalım?..
İslam'ın tacizle, tecavüzle, sapıkla mücadele etmek için sunduğu çözümlerle; ölümüne mücadele ettiniz, küçümsediniz, aşağıladınız, alay ettiniz..
Küçük yaşlardan itibaren ahlak eğitimi, din eğitimi, Allah korkusu, tesettür, evlilik, mahremiyet.. hiçbiriyle ıslah olmayana da recm..
Tarikatlara, cemaatlere sızmak kolaydır; bir cüppe bir sarık, eşek olsanız bile peşinizden gelecek cahil bir kitle bulunur mutlaka.. Aşağılık bir mahluk için sapkınlıklarını gerçekleştirmenin en kolay yollarından biridir tarikat, cemaat, parti vs içine girmek.. Bunları tespit edip hakları olan cezayı uygulayarak kurumları ıslah etmek gerekir.
Dini kurumların ıslahı bu kurumların sık sık Müslümanlar tarafından denetlenmesi, kurumların Kur'an ve Sünnet çizgisine çekilmesi ile kurumu ifsad eden kişilerin ayıklanması ile olur; bu kurumlara nefret duymak ise başka dertlerinizin olduğunu gösterir..
Ayetlerden anlamamız gerekenler.. Yasin 36
Din ve akıl ilişkisi gibidir insanın da tabiatına aykırılığı..
Din meselâ akla aykırı değildir. Ama akıl asla bilemeyeceklerine aykırıdır. Ürkütücü olan aykırılık değil, akıldan münezzehliktir. Bilinmezliktir.
Meleğim ilk başlarda evlilikle ilgili hususta dünyevileştirilmiş modern insanlar gibi düşünüyordu. Hep anlattım ona. Tabiatına aykırı,