“Tek eşlilik arıyorsan, kuğuyla evlen.”
Sayfa 117Kitabı okudu
Gerçek Aşk...
"Tek eşlilik. Sadakat. Gerçek aşk. Levana buna hiç şahit olmamıştı. Aşk ona anlatılan peri masallarındaydı. Ya da sarayda düzenlenen eğlencelerdeki piyeslerde. O kadar mutlu olmak nasıl bir şeydi kim bilir? Bir erkeğin sana öylesi bir sevgiyle bakması? Sırtında elini hissetmek? Bunca kalabalığın arasında birbirinize ait olduğunuzu belirten ufacık bir işaret.
Sayfa 14 - Levana
İslami anlayışta, kadını sözde cezalandırma yönetmeleri.
Nisa 34. ayette geçen Nüşûz ve darb kadınlara izafen edilen ister dikbaşlılık ve itaatsizlik, ister son dönemdeki bazı araştırmacıların savunduğu gibi "aldatma" manasında hamledilsin, sonuçta meselenin esası değişmez. Buradaki esas mesele, aile içi ilişkilerde kadından nüşûz fiili sâdır olduğunda, kocanın onu tedip (yola getirme) etmeye yetki kullanmasıdır. Tedibin ilk veya bir aşaması nasihattır; ikinci veya diğer aşaması kadına cinsel boykot uygulamasıdır. Böyle bir terdip yönteminin ancak erkeklerin çok eşlilik imkânına sahip oldukları sosyolojide işlevsel olacağı, tek eşliliğin hâkim olduğu bir toplumsal bir düzende ise pek işe yaramayacağı, hatta kadının değil, erkeğin cezalandırılması gibi bir sonuca müncer olacağı izahtan verasettir. Kadını tedip yollarından sonuncusu ise "darb"dır.
Sayfa 221Kitabı okudu
Aile, tek eşlilik, romantizm. Her yerde bir özel hayat, her yerde bir ilgi odaklanması, itki ve enerjinin dar bir kanala yönlendirilişi (…) “Ama herkes herkese aittir”
Sayfa 64Kitabı okudu
Türk toplumunda dışardan evlenme yani "exogamye" esasti ve tek eşlilik (monogamie) görülmekteydi X.yy'da Oğuz ülkesini gezen Ibn Fazlan, Oğuz subaşısının ve misafir kaldığı bir Oğuzun tek kadınla evli olduğunu görmüştür. Tek eşlilik Türklerin karakteristik bir özelliğidir. Fakat Hanların ve zengin kişilerin bazı durumlarda ikinci eş aldıklan görülmektedir. İlk kadının rızası alınırsa ya da çocuk sahibi olamama durumunda birden fazla evlilik görülmekteydi.
Sayfa 72 - Divanü Lügat-it-Türk Işığında Türklerde Evlilik-Oğuzhan BaşaranKitabı okudu
"Toplumun seks karşıtı tutumları, tek eşlilik, tutucu seksüel ahlakçılık ve evlilik öncesi iffet, havayı dağılmamış seksüel enerjiyle doldurarak, gezegeni tehlikeye sokmaktaydı."
Tek-eşlilik, hiç bir şekilde, bireysel cinsel aşkın meyvesi olmadı; evlilikler, geçmişte olduğu gibi, gene büyükler tarafından kararlaştırıldıklarına göre, tek-eşlilikle bireysel cinsel aşkın hiçbir ilişkisi yoktu. Bu doğal koşullar üzerine değil, iktisadi koşullar [yani, özel mülkiyetin, ilkel ve kendiliğinden ortaklaşa mülkiyet üzerindeki yengisi] üzerine kurulmuş ilk aile biçimi oldu. Aile içinde erkeğin egemenliği ve yalınızca ondan olabilecek ve babanın serveti kendilerine kalacak çocuklann doğması, -karı-koca evliliğinin (mariage conjugal), Yunanlılar tarafından içtenlikle açıklanmamış gerçek erekleri işte bunlardır.
