"İnsân-ı Kâmil" olarak İslâm kültüründe kendisine geniş bir yer bulan düşünce sistemi, Doğan Cüceloğlu'nda "Savaşçı" tabiriyle karşılanmaya çalışılmış diyebiliriz. Tabi tahmin edileceği gibi, burada savaşçının dini boyutlarına girilmemiş. Ben kitabın olumlu yanından ziyade olumsuz taraflarına vurgu yapmak istiyorum, zîrâ okuyan
“ Aristoteles Felsefenin değeri konusunda, “İnsanlar felsefe yapmaya hayretle başlamışlardır” der, çünkü böylece en azından daha yüksek bir şeyin bilgisi sezilmektedir. “O halde insan, bilgisizlikten kurtulmak için felsefe yapmaya başlamış olduğu için, bilginin peşine, kendisine herhangi bir faydası olsun diye değil, sırf bilginin kendisi uğruna düşmüştür. Dışsal tarihin tüm seyri de bunu göstermektedir. Zira insanlar bu felsefi bilgiyi aramaya ilkin tüm kesin ihtiyaçlarını ve rahatlıklarıyla ilgili şeyleri tamamladıktan sonra başlamışlardır. İşte bundan dolayı onu, sağlayabileceği herhangi bir dış faydadan ötürü aramıyoruz. O nedenle, nasıl ki özgür bir insanın bir başkası için değil de kendi uğruna varolan biri olduğunu söylüyorsak, özgür olan tek bilim de Felsefedir, çünkü bir tek o kendisi için vardır -bilgi uğruna bilgidir. O halde onu insanın sahip olabileceği bir şey olarak görmemek gerekecektir, şu anlamda ki, o bir insanın mülkü değildir. “Zira insanın doğası pek çok bakımdan bağımlıdır, öyle ki Smonides’e göre bu imtiyaza yalnızca Tanrı sahiptir, ama kendi koşuluna uygun olan bilimin peşine düşmemek insana yakışmaz.” s. 120
Giordano Bruno 16. yy’da yaşamış Copernicusçu bir bilim insanıdır. Orta çağdaki kilisenin “yer merkezli evren teorisi”ne karşı çıkmıştır. Merkeziyetsizçiliği ve sınırsızlığı ileri sürmüştür. Bu görüşüne de Copernicus’un vasıtasıyla ulaşmıştır. Bu yüzden de engizisyon tarafından din karşıtlığı ile suçlanmıştır. Ardından halka açık bir Roma
Eric Hoffler felsefeci değil ve felsefe de yapmıyor. Okudukları ve yaşamından kesitlerle hayata odaklanıp kendince tespit ettiklerini, düşünce havuzundaki diğer bilgilerle harmanlayarak Kesin İnançlılar adlı bu kitabı ortaya çıkartmış. ABD'de ilk olarak 1951 yılında basılmış. Türkiye'de de uzun yıllardır yayımlanan bu kitap büyük
"Hafıza-i beşer nisyan ile mâluldur." demişler. O zaman biz de bazı gerçekleri hatırlatalım.
"Amerika'nın 6. filosu İstanbul'a geldi. Onu telin edecekler. Amerika'yı telin için oraya giden sol. Bunların içinde olan delikanlılardan birisi Deniz Gezmiş. Allah rahmetini bol eylesin. Amerika'ya karşı çıktığı için idam sehpasında
Amo Jones ile ilk defa The Elite King's Club serisi ile tanıştım ve beni dumura ugrattı .İnanılmaz bır dil anlatım yeteneği sizi konu içine birebir izleyeceğiniz şekilde alma gibi korkunc özelliği olan muthiş bir yazar kendileri .Bu yazarı beğenmeyen bu tarzı sevmıyordur yada karışık geliyordur . Hele ilk kitap okuyup bırakırsanız bir halt