Bu 'ele bakmak' takazası kulağımda anlamı belirsizbir tekerleme olup çıkmıştı. Beni içimden yıkan, burnumun direğini sızlatan, gene de ancak yarım yamalak anlayabildiğim bir tekerleme.
Sayfa 20 - Can Yayınları
Baykuş
ABD’nin güneyinden eski bir tekerleme, bu tehdidin doğasını net bir şekilde ortaya koyar. Sığla ağacında bir baykuşun öttüğünü duyarsan tatlım, Doğuşun kadar net bir işaretidir bu gelecek ölümün, Hemen bir kürek koymalısın ateşe, Def olması için o baykuş ötüşünün Ve iyi bakmalısın evdeki hastaya.
Sayfa 41 - 1.Basım Mart 2015Kitabı okudu
Reklam
Şamil Akay
"İnsanlardan bir şey beklemeyi çoktan unuttum.. Sabahları beklentiyle uyanmıyorum mesela.. En zor zamanlarımda kendi kendimi teselli etmekle meşguldüm çünkü.. Umut etmekle kendimi meşgul edemezdim.. ”Geçecek bütün bunlar, iyi olacaksın” cümlesini tekerleme gibi kendime söylüyorum son zamanlarda.. Hiçbir şey geçmiyor, alışıyorum sadece.."
Tekerleme değil de ne
.."bu bir pipodur" der demez yeniden başlayıp "bu bir pipo değildir, bir piponun desenidir", "bu bir pipo değil, bu bir pipodur diyen ileri-sürüştür", "bu bir pipo değildir, diyen ileri sürüş, bir pipo değildir", "bu bir pipo değildir' ileri-sürüşündeki bu, bir pipo değildir: bu tablo, bu yazılı metin, bir piponun bu deseni, evet bunların hepsi bir pipo değildir" diye kekelemek zorundadır bu ses.
Ellerimizde kül sıcaklığı, tenimizde ıslak toprak kokusu, Gözlerimizde mürekkep... Geçtiğimiz yolların ahı düşmüş üzerimize Şeyhlerin ve de şahların yok olduğu yerden, şiirler dökerek coğrafyasına bütün savaş kusanların, ölü çocuklarla tekerleme söylemek üzere yollara düşeceğiz, Gecenin tam körü Aklımızda ne felsefik kuruntular ne de hasret türküsü motorları maviliklere ulaştırma telaşesi... koynumuzda yıldızlar güneşte entarisi solmuş kızlar Çocuklar ah çocuklar güzel günler göreceğiz güneşli günler
224 syf.
8/10 puan verdi
Kitap muhteşem kurgulanmış gerçekten etkili bir anlatımla sunulmuş. Ben kitabı okumadım yolculuk yaptığım sırada dinleyerek bitirdim ilk başlarda pek bana göre değil galiba falan dedim ama ilerledikçe beni gerçekten de içine çekmeyi başardı. Kitapla ilgili ilginç bir anımsa katili bildiğimi sanmamdı ama yanlış hatırlıyormuşum tüm kitap boyunca katip zaten bu bir şekilde dalavereyle kitabın sonunda öğreneceğiz bunu böyle düşünerek kitaptan alacağım heyecanı çok daha az bir seviyeye indirdim ama ona rağmen gerçekten muazzam bir kitaptı Kanunun dokunamadığı elleri kendi adaletiyle cezasına mahkum eden ölüm döşeğindeki yaşlı bir yargıçın küçükken etkilendiği bir tekerleme olan “On Küçük Asker” tekerlemesine uygun bir şekilde öldürmesini konu alan bu kitap gerçek bir başyapıt olmuş. Kitaptan beğendiğim bir alıntı yerine kitapta sözü geçen tekerlemeyi eklemek istiyorum bu sefer; On küçük zenci yemeğe gitti, birinin lokması boğazına tıkandı. Kaldı dokuz. Dokuz küçük zenci çok geç yattı, sabah biri uyanamadı. Kaldı sekiz. Sekiz küçük zenci Devon'a gezmeye gitti, biri geri dönmedi. Kaldı yedi. Yedi küçük zenci odun kırdı, biri baltayla kafasını yardı. Kaldı altı. Altı küçük zenci kovanda oynadı, birini yabanarısı soktu. Kaldı beş. Beş küçük zenci hukuka merak sardı, biri yargıç oldu. Kaldı dört. Dört küçük zenci denize yüzmeye gitti, birini kırmızı balık yuttu. Kaldı üç. Üç küçük zenci hayvanat bahçesine gitti, birini büyük bir ayı kaptı. Kaldı iki. İki küçük zenci güneşte oturdu, birini güneş çarptı. Kaldı bir. Bir küçük zenci yapayalnız kaldı, gidip kendini astı. Ve kimse kalmadı…
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,8bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.