İnsanları sevmenin bir yolu, bizi dışarıda bırakan arzuları olduğunu, yani aynı anda birden çok insanı sevmenin ve arzulamanın mümkün olduğunu kabul etmektir. Herkes bunun doğru olduğunu bilir, ama gene de sevdiğimiz insanların bunun kendileri için de geçerli olduğuna inanmalarını istemeyiz En cömert, en yüceltici aşkımızı kendimize ayırırız. Başkaları onu kötüye kullanabilir ne de olsa. Ben sevdiğim insanları dışarıda bırakmakta özgürüm, ama onlar ben istemedikçe asla beni dışarıda bırakmamalılar. Benim sadakatsiz olmaya hakkım var, onlar olmamakla yükümlü. Ben istediğimi severim, ama sevdiklerimin bunu yapmasına izin verilemez. Ne yazık ki, sevdiklerimi gözaltında tutmakla o kadar meşgulüm ki, özgür olmaya zamanım kalmıyor. Yani, özgürlüğüme inanıyorum, ama galiba istemiyorum onu. Adam PHILLIPS (Tekeşlilik)
Başarılı yalan, sinir bozucu bir özgürlük yaratır. Bize, ne yaptığımızı kimsenin bilmemesinin mümkün olduğunu gösterir. Başarısız yalan -yakalanma isteği- kelimelerle neler yapabileceğimizden korktuğumuzu açığa çıkarır. Başka bir deyişle, yalan, bir takım olasılıkları el altında tutma yolundan ziyade, bu olasılıkların ne olduğunu keşfetmenin yoludur. Sadakatsizlikten korkmak, dilden korkmaktır. Adam PHILLIPS (Tekeşlilik)
Reklam
SİR CHARLES SPENCER CHA PLİN
ZAMANSIZ MUHABBETLER Bugünkü röportaj konuğumuz; Bol pantolon Melon şapka Büyük ayakkabılar ve elinde bastonuyla bir garip oyuncu. Size kimi hatırlattı? Tabii ki "Charlie Chaplin" Nam-ı diğer "Şarlo" Senarist, yönetmen, oyuncu, yapımcı ve kendi film müziklerinin bestekârı. Sosyalist duruşuyla halkın kalbinde büyük yere sahip
Cinsel ilişki, ikinizin de daha önce okumadığı bir senaryoyu öğrenmek gibidir. Bunu ancak ikinizden biri repliğini unuttuğu zaman fark edersiniz. O zaman panik halinde, çaresizce, aslında unutmamış olduğunuz başka bir şeyi hatırlamaya çalışırsınız. Karşınızdakinin size sufle vereceğini umarsınız. Gaipten sesler duyarsınız. Başka bir karakter olursunuz. Adam PHILLIPS (Tekeşlilik)
Hiçbir şeyden tedavi olup kurtulamaz insan, yalnızca kafasını taktığı şeyler değişir.. belli düşünceler bize haber vermeden yok oluverirler.. aynı şekilde, insan ancak tekeşlilik sorun olmaktan çıktığı zaman gerçekten tekeşli olur : yani aşıkken.. aşık olmak, tekeşlilik sorununu onu geçersiz hale getirerek çözer.. ya da, daha doğrusu, kişinin kendi tekeşliliği sorununu çözer.. ben aşık olduğum zaman, sadakatsiz olabilecek olan ötekidir yalnızca.. ben sadakatsiz bir fiilde bulunsam bile – tuhaftır ki artık daha özgürüm bunu yapmakta- bu masum, zararsız, anlamsız olacak.. en sonunda mutlak bir tekeşli olmuşumdur.. kendi arzumun daha önceki serseriliği artık düşünülemez bile.. derin bir zevkle – ya da, başka bir deyişle, inançla – aşkımdan söz ederim, belki inanılıyordur bana.. ama gene de ötekinin sadakatine kendimi inandıracak kadar ikna edici olamam.. bir de bakarım, tekeşlilik tek kişilik bir dinmiş.. Adam PHILLIPS (Tekeşlilik)
Tekeşlilik hakkında yazmak, cinsel sapkınlıklar hakkında yazmak gibidir.. Önemli olan yazının tonudur daima.. içerik çoğunlukla bir duman perdesinden ibarettir.. Örneğin, yazar haklı mı diye sormamalıyız; üslubu acı mı diye sormalıyız.. Eğer öyleyse tam olarak ne yüzünden.. Neye inanıyor diye sormamalıyız; onu dehşete düşüren ne diye sormalıyız.. Adam PHILLIPS (Tekeşlilik)
Reklam
66 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.