HERKES tekeşliliğe inanmaz, ama herkes inanıyormuş gibi yaşar. Herkes bağlılık ya da sadakat tehlikeye girdiğinde yalan söylediğinin ya da gerçeği söylemek istediğinin farkındadır. Herkes kendini ihanet ediyormuş ya da ihanete uğruyormuş gibi hisseder. Herkes kıskanır ya da kendini suçlu hisseder ve sonunda tercihinin acısını çeker. Cinsel kıskançlığı hiç yaşamıyormuş gibi görünen mutlu azınlık ise ya bundan ötürü hayrete düşer ya da böbürlenir. Hiç kimse dışarıda bırakılmıştık duygusunun dışında bırakılmamıştır. Herkes kendinden esirgenen şey konusunda saplantılıdır. Başka bir deyişle, tekeşliliğe inanmak, tanrıya inanmaktan pek farklı değildir.
Başarılı yalan, sinir bozucu bir özgürlük yaratır.
Reklam
Eğer heyecan veren yasaklanmış olansa -eğer arzu esasen mütecavizse- tekeşliler çok zengin kişilere benzerler. Yoksulluklarını bulmaları gerekir. Kendilerini yeterince aç bırakmaları gerekir. Başka bir deyişle, fazlasıyla ellerinin altında olanı, ilginç olabileceği kadar memnu kılmak için çalışmaları gerekir. Maalesef, bir engel varmış numarası yapmak -yasaklanmış olanı taklit etmek- arzu varmış gibi yapmaktan daha kolaydır.
Hayvanlara benzediğini düşünen tek hayvan türü biziz. Gene de, kuğuların çiftleşme alışkanlıkları, çakalların birbirlerini baştan çıkarma ayinleri ve karıncaların yaygın aile biçimi, bize kendi erotik hayatlarımız hakkında hiçbir şey söylemez; yani işe yarar hiçbir şey sağlamaz. Tekeşlilik doğanın harikalarından yalnızca biridir. Doğada hiçbir şey bir diğerinden daha doğal değildir.
Bir çift, işleyecek suç arayan iki suç ortağından oluşur.
Mesele kime sadık olduğumuz değil, sadık olup olmadığımızdır. İnsan sadakati her zaman üstüne alınmamalı.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.