HERKES tekeşliliğe inanmaz, ama herkes inanıyormuş gibi yaşar. Herkes bağlılık ya da sadakat tehlikeye girdiğinde yalan söylediğinin ya da gerçeği söylemek istediğinin farkındadır. Herkes kendini ihanet ediyormuş ya da ihanete uğruyormuş gibi hisseder. Herkes kıskanır ya da kendini suçlu hisseder ve sonunda tercihinin acısını çeker. Cinsel kıskançlığı hiç yaşamıyormuş gibi görünen mutlu azınlık ise ya bundan ötürü hayrete düşer ya da böbürlenir. Hiç kimse dışarıda bırakılmıştık duygusunun dışında bırakılmamıştır. Herkes kendinden esirgenen şey konusunda saplantılıdır. Başka bir deyişle, tekeşliliğe inanmak, tanrıya inanmaktan pek farklı değildir.
Başarılı yalan, sinir bozucu bir özgürlük yaratır.
Reklam
Eğer heyecan veren yasaklanmış olansa -eğer arzu esasen mütecavizse- tekeşliler çok zengin kişilere benzerler. Yoksulluklarını bulmaları gerekir. Kendilerini yeterince aç bırakmaları gerekir. Başka bir deyişle, fazlasıyla ellerinin altında olanı, ilginç olabileceği kadar memnu kılmak için çalışmaları gerekir. Maalesef, bir engel varmış numarası yapmak -yasaklanmış olanı taklit etmek- arzu varmış gibi yapmaktan daha kolaydır.
Hayvanlara benzediğini düşünen tek hayvan türü biziz. Gene de, kuğuların çiftleşme alışkanlıkları, çakalların birbirlerini baştan çıkarma ayinleri ve karıncaların yaygın aile biçimi, bize kendi erotik hayatlarımız hakkında hiçbir şey söylemez; yani işe yarar hiçbir şey sağlamaz. Tekeşlilik doğanın harikalarından yalnızca biridir. Doğada hiçbir şey bir diğerinden daha doğal değildir.
Bir çift, işleyecek suç arayan iki suç ortağından oluşur.
Mesele kime sadık olduğumuz değil, sadık olup olmadığımızdır. İnsan sadakati her zaman üstüne alınmamalı.
Reklam
Yalnızca kendini güvende hissedecek bir yeri olan çocuk risk alabilir. Yetişkinler çocuklar kadar pervasız değildir, çünkü kendilerini hiçbir zaman güvende hissetmezler.
Hiç birşeyden tedavi olup kurtulamaz insan, yalnızca kafasını taktığı şeyler değişir. Belli düşünceler bize haber vermeden yokoluverirler. Aynı şekilde, insan ancak tekeşlilik sorun olmaktan çıktığı zaman gerçekten tekeşli olur: yani aşıkken. Aşık olmak, tekeşlilik sorununu onu geçersiz hale getirerek çözer.
Tekeşliliğe inanmak, tanrıya inanmaktan pek farklı değildir.
Sayfa 11
Özel hayatta biz kelimesi, olmadığınız bir şeymiş gibi görünmeye çalışmaktır, ben kelimesinin abartılmasıdır. Biz, dilediğimiz ben'dir, bir çete olarak ben'dir, aynı zamanda bir başkası olarak ben'dir. Çift olma durumu insanı dehşete düşürebilir, çünkü öteki kişi bu duruma asla gerçekten katılmaz. Ya da, daha doğrusu, o da tam aynı şeyi ister - ama başka bir bakış açısından.
Sayfa 29
Reklam
Gerçek ilişki fikrinin yerine zevkli ilişki fikrini koymaya ihtiyacımız var. Ama o zaman, çokeşlileri yargılamak için aslında zevk almadıklarını varsaymaktan başka ne çaremiz kalıyor?
Sayfa 79
İş haz meselesine gelince, hepimiz birer mistiğiz. Hepimiz fazla hazza maruz kalmaktan korkuyoruz.
Sayfa 82
Tekeşlilikten bahsedildiğini hiç duymamış olsaydı çoğu insan tekeşliliğe asla kalkışmazdı.
Sayfa 120
Vazgeçmesi en zor olan şey, kendimize teslim olacağımız şeyler yaratma alışkanlığımızdır.
Sayfa 125
İnsanları sevmenin bir yolu, bizi dışarıda bırakan arzuları olduğunu, yani aynı anda birden çok insanı sevmenin ve arzulamanın mümkün olduğunu kabul etmektir. Herkes bunun doğru olduğunu bilir, ama gene de sevdiğimiz insanların bunun kendileri için de geçerli olduğuna inanmalarını istemeyiz. En cömert, en yüceltici aşkımızı kendimize ayırırız. Başkaları onu kötüye kullanabilir ne de olsa. Ben sevdiğim insanları dışarıda bırakmakta özgürüm, ama onlar ben istemedikçe asla beni dışarıda bırakmamalılar. Benim sadakatsiz olmaya hakkım var, onlar olmamakla yükümlü. Ben istediğimi severim, ama sevdiklerimin bunu yapmasına izin verilemez. Ne yazık ki, sevdiklerimi gözaltında tutmakla o kadar meşgulüm ki, özgür olmaya zamanım kalmıyor. Yani, özgürlüğüme inanıyorum, ama galiba istemiyorum onu.
Sayfa 129
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.