Evveliyetle söylenmelidir ki Huzur’u okumak iç nizamın düzenli işleyen çarklarına pas bulaştırmaya atılan ilk adımdır. Eğer öncesinden, benim gibi, iç nizamınız paslanmaya başlamışsa bu oluşumun daha hızlı gerçekleşeceğine inanılmalıdır. 1 günlük anlatı zamanının arasına sıkıştırılan 1 yıllık anlatılan zamanın; büyük bir aşkın gölgesinde koca bir
Samuel Beckett . 1928-1930 yılları arasında İngilizce okutmanlığı yapıyor ve eserlerini İngilizce yazmaya başlıyor. Ardından aynı kolejde Fransızca okutmanlığı yapmaya devam ediyor. 1945’ten sonra eserlerini Fransızca yazmaya
Nereden başlamalı Ya Rabbim ? Hangi şehirden? (Trabzon, Tebriz, Tiflis, Batum, İstanbul)
Kimden başlamalı peki ? Settarhan, Zehra, İsmail, Azam, Sofya, Büyükhanım...
Kalem elimde öylece kalakaldım."Hadi Emine hadi güzelim " dedim, " değilmi ki yazmaya karar verdin başla bakalım bi' yerden..
Gönlüm ilk seni
İlk defa bir kitabı anlatmaya hangi cümleler ile başlayacağımı bulamadım. O kadar çok anlatılacak duygu varken, atlarım, unuturum kaygısı yazmamı yavaşlattı. Ne kadar anlaşılır olabilir bilmiyorum ama denemekten de kendimi alamıyorum.
Ana karakterler Tehmine ve Zaur’un okuyuculara birer mektubu var, naçizane yazdığım, birazcık da olsa
Aşk mıdır ki bî vefa güller elinden geceler
İnletip bülbülleri ta subh-u güya eyleyen
Neredeyse 2 buçuk haftada sindire sindire okuduğum bu kitap, Kara Fazlî’nin 2450 beyitlik Gül-ü Bülbül’ünün Türkçeleştirilmiş halidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’ya ithaf edilmiş olup, ithaf edilen kişiden de anlaşılacağı üzere Divan
~~~
“Ölüm günümde tabutum götürülürken bende bu dünyanın derdi, gamı var,dünyadan ayrıldığıma üzülüyorum Sanma, bu çeşit şüpheye düşme. Sakın öldüğüm için bana ağlama, yazık oldu, yazık oldu deme, eğer nefse uyup Şeytanın tuzağına düşersem, işte hayıflanmanın sırası o zamandır. Cenazemi görünce ayrılık, ayrılık deme, o vakit benim ayrılık vaktim
"Zordur insanlarla yaşamak, çünkü öyle zordur ki susmasını bilmek."(#52880794)
_________
Öncelikle bu inceleme yazısı doğrusuyla yanlışıyla BENİM düşüncelerim ve hissettiklerimdir. Yani herhangi bir makale veya yardımcı okuma yaparak yazılmış bir şey değildir. Tabiki bu tarz yardimci okumalar da
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Herkese selam. Bu soğuk havalarda içinizi ısıtacak, yüzünüzde saf bir tebessüm oluşturacak, aile bağları ve sevgi temalı bir kitapla geldim. Her karakterin samimiyetini kalbinizde hissedeceksiniz. Kitabı okurken karakterlerin nadir bulunan isimlerinden dolayı hangisinin kadın hangisinin erkek olduğunu keşfetmek için biraz mesai harcamış
Sabah gün doğumu ile tarlaya git öğlen tarladan gelip işe git akşam on gibi eve dön..
Bu hengamede en güzel teselli galiba inşirah suresi oluyor bana..
Her gün kızıma tekrar kavuşma lütfu ise Allah'ın büyük nimeti.
Tabiata, kitaplarıma, kalemine bigane kalmak ise kederimi kamçılıyor..
Elbet bu günler de geçer.. :))
Demek ki nihilizm, dayanıklılığın uzun süredir israf edildiğinin, “boş çabalardan” duyulan şiddetli ıstırabın, güvensizliğin, huzuru tekrar bulma ve tekrar kavuşma şansının olmadığının fark edilmesidir ― sanki kişi çok uzun bir süredir kendini kandırmış gibi kendi karşısında utanç duyuyordur. Bu anlam, tüm olaylardaki en yüce etik kuralın, ahlâki dünya düzeninin, “yerine getirilmesi” (bundan hoşnutluk duyulması); ya da varlıkların karşılıklı-ilişkisinde sevgi ve uyumun gelişmesi; ya da giderek, evrensel bir mutluluk haline yakınlaşılması; hatta evrensel bir yokoluş haline doğru gelişme olabilirdi ― her erek, bir anlam teşkil eder en azından. Tüm bu nosyonların ortak yanı, süreç aracılığıyla bir şeyin başarılmakta olduğudur ― ve kişi artık, oluşun hiçbir şeyi hedef almadığını ve hiçbir şey başarmadığını fark eder...
Sayfa 60 - Ayrıntı Yayınları, 2. Baskı: Haziran 2011, Çeviren: Cem SoydemirKitabı okudu
..
dalga ile kıyının aşkını bilir misin?
öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga,
hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya.
dalga, seven - kıyı, sevilendir..
dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga
ve döner hep geriye
bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya
her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca
işte, ben de seni böyle