Hayat, gereksinimler kısırdöngüsüdür. Her şey sıkıcı bir şekilde tekrar eder. Sıradan insan, yapılmaya değer şeylere ve ulvi bir hayata yönelmediği için bu kısırdöngülerin içinde sıkışır; yemek yer, sonra tekrar acıkır, dinlenir, sonra tekrar yorulur, yeni arzulara kendini kaptırır, tekrar benzer hayal kırıklıkları yaşar. Hayatını, bu tür sıkıcı etkinlik ve düşünceler belirler. Önemli meselelerden ziyade, rutinlerini önceliklendirir.