Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gaziantep adeta ikinci kez "Gazi" olmaya zorlanmaktadır
Suriyelilere vatandaşlık verilerek Türkiye'de kalmaları sağlanır ise Fransız ordusu ve Ermeni çetelerine direnen Gaziantep, stratejik göç mühendisliği ile sürdürülen sessiz istilaya dayanamayacaktır. Sonuç, emperyalizmin kışkırtması ile çıkarılacak bir iç çatışmada bir zamanlar Türk kenti olan Halep'in kaderini paylaşmak istemeyecek olan Gaziantep'in Türk kimliğini korumak için tekrar direnmesi olacak. Gaziantep adeta ikinci kez "Gazi" olmaya zorlanmaktadır. Ve bu gelecek adeta görünmektedir.
belki de sen kitapları okuyarak yaşadığına inanıyorsun! Dışarı çıkarken sen "bihaber", psikolojiden anlamayan ve edebiyatla beslenmeyen alçak halk tabakasına büyük bir hor görüyle bakacaksın. Kendi kendine, ben bir entelektüelim, bir seçkinim, bir düşünürüm, bir aristokratım, üstün bir kişiyim, kısacası bir elit üyesiyim, dersin. Dünya etrafımda dönüyor, dünya benim için yaratılmış. Eğer uymazsa, sahne tasarımcısına bir tekme atarım ve onu kendi başıma tekrar yaparım. Ve böylece kendimi pışpışlar ve eğlenirim; evimde meşhur eserlerin fotoğraflarından ve ünlü yazarların iyi yayımlarından başka şey bulamayacaksınız.
İmparator Olamamış AdamKitabı okuyor
Reklam
Bu işte beni şaşırtan şey, olayın duygusal yönünü –nefreti ve acıyı– dinlemeye kendimi çok kaptırdığım için, gerçekleri gözden kaçırmış olmam. Bu gerçeklerin, varlıklarını bana duyurmak için tekrar tekrar bağırmaları gerekti. Nefret gerçekti, Deborah, acı da öyle.
200 syf.
9/10 puan verdi
Şermin Yaşar'la başka bir boyutta tekrar tanışmaktan çok memnun oldum. Kitabın son birkaç bölümü beni öylesine etkiledi ki bir ara gözyaşlarımdan dolayı sayfaları göremedim. Ağlama sesimi duyunca kendime geldim. Kitap bizden biri. Ve sanırım aramızdan olduğu için, özden bir şey bulduğum için okuması çok lezzetli geldi. Kalemine sağlık.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme Bilmesinler
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,904 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sefalet pek az okunma oranına ve pek hoşnut yorumlara sahip olmasa da bence zamanına göre gayet güzel bir dille yazılmış pekala iyi bir kitap. Açıkçası kitap ne zaman yazılmış, daha doğrusu hangi edebi döneme denk geliyor bilmiyorum ama kitapta ara ara şu Tanzimat Dönemi yazarlarının yaptığı hataları görmek mümkün. Hatalar dediysem de bu ismi
Sefalet
SefaletEmine Semiye · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022286 okunma
yaklaşık iki sene önce burada tekrar okuyayım diye; ( i.hizliresim.com/myirk1t.png ) okuyacaklarım arasına eklediğim yavuz son of bahadır takma adlı niyazi first kişisinin
Kemalist Yalanlar
Kemalist Yalanlar
adlı kitabını (?!) okurken kitapta (?!) yer alan iddiaların asılsızlığına, tarafgirliğine örnek olan haber, kitap alıntısı vb. verileri gerekirse bu ileti
Reklam
Hiç de estetik olmayan görsellerle karşınızdayım. Taşınıyoruz. İlk kitaplardan başladım. Zaman içinde bir hayli kitap toplamışız evimize. Elime aldığım her kitap bir milisaniyeliğine de olsa beni başka bir ana götürüyor. Annemin genç kızlığında İsmet Özel’e, Rasim Özdenören’e imzalattığı neredeyse o her yeri çizili kitaplar. Annemin ben 10
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Küçük Kadınlar, Türkçe çevirisi ile okuyup çok beğendiğim bir eser. Hatta o kadar sevdim ki, kendi dilinde okumak için inanılmaz bir arzu duydum. Ancak, kitabın yazıldığı dönem İngilizcesi, güncel İngilizce ile oldukça farklı olduğu için anlaşılması biraz zor ve araştırma gerektiriyor. Yine de çok akıcı, çok çarpıcı bir üslupla kaleme alındığını belirtmem gerekir. Daha geniş bir zamanda, daha özenli olarak okunmayı hak ettiğini düşünerek yarım bıraktım. En kısa zamanda tekrar üzerine düşeceğim mutlaka. Bunun gibi 1800'lerin veya erken 1900'lü yılların eserlerini kendi dilinde okumak istiyorsanız, kesinlikle dil kullanımının farklılaşacağını ve okumanın zaman ve çaba isteyeceğini belirtmek isterim.
Little Women
Little WomenLouisa May Alcott · Signet Classics · 200413,3bin okunma
Ve böylece ertesi güne başlarız tekrar. Geçmişin aynı, yerleşik kurallarıyla. Büyük, şiddetli neşelerden kaçabilseydik Büyük acılardan da kaçabilirdik.
Sayfa 79
Baby Reindeer
az önce bitirdim ama o da beni bitirdi. son zamanlarda izlediğim en etkileyici yapımdı. bağlanmak, hayallerin peşinden koşarken yapılan fedakarlıklar, hata üstüne hata yapıp tekrar başa dönmek, yitirilen özgüven, kırılan umutlar, küçük avuntular... oyunculuk da muhteşemdi. hele o itiraf sahnesindeki performans müthişti. yaşanan travmaların insana neler yaptırabileceği ve neler yaşatabileceği üzerine müthiş bir dram. Üstelik gerçek bir olaydan uyarlama. herşey dozunda, her şey olması gerektiği gibiydi. ne eksik ne fazla. ayrıca kurgunun ve diyalogların da oldukça başarılı olduğunu eklemeden geçmeyeyim.
Reklam
..Ama sanki bir çember gibi düşünmemiz gerekiyor. Felak ve Nas’tan sonra tekrar başa, Fatiha’ya. Yani Kur’an bitti demek yok. Çünkü Müslüman Kur’an’ı bitirip rafa kaldırmaz. Kur’an’ın işini bitirip Kur’ansız, kitapsız yaşayamaz.
Her şey Allah'ın rahmetiyledir. Resulullah buyurdu (sav) Rabb (c) buyurdu ki: "Kulumu rahmetimle cennetime koyun!' O da tekrar: Ya Rabb, bilakis amelimle!" Rabb (cc), meleklerine buyurdu ki: 'Kuluma verilen nimetlerle onun amelini mukayese edin!" Sadece görme nimeti, beş yüz yıllık ibadeti kapsadı (bitirdi).
Aramızdaki en kısa mesafe – birbirimizin yüzünde - buğulu gözlerle gidemediklerimizi arıyoruz: melodisi tanıdık o şarkının adını. Geçmişten bir iz, geçmişten ortak bir eksiklik diliyoruz, tanıdık bir azap. Kendimizi görür gibi olup tekrar kaybediyoruz yüzlerimizde ve bu bilinmezlik bizi tahrik ediyor. Bilinmezlik bizi yüceltiyor. Anason kokuyor. Gündüzsefası kokuyor. Sonra tuzlu su kokuyor ve hemen ayaklarımıza bakıyoruz istemeden, ıslak kum arıyoruz. Ellerimizde plastik kova ve küreklerle ayaklarımızın kuruluğuna üzülüyoruz bir süre, sonra ayaklarımız bizi ele veriyor, korkularımızı, utançlarımızı ele veriyor, tekrar kaldırıyoruz kafamızı. Doğan Güneş Bizi Yakar Alper Cidan Sis dergi Ocak 24
Sarı sıcak yüzlerimiz var, sarı sıcak alnımız, sarı sıcak yanaklarımız ve sokak lambasından bize doğru uzayan sarı sıcak kelimeler. Birkaçını yakalayıp içini oyuyoruz. Sonra yeni anlamlar, düşler dolduruyoruz içine. Eskisiyle hiç ilgisi olmayan yeni kelimeler üretiyoruz böylece. Yalnız bizim bildiğimiz. Dünya üzerinde yalnız iki kişinin konuşup anladığı bir dilden daha korunaklı sığınak yoktur çünkü. Az kalsın ayrıldığımızda dilsiz kalacağımızı yazacaktım. Buna hayıflanacaktım. Ama biliyoruz, ayrılırken sözlüğümüzdeki tüm kelimeleri sırayla öpüp tekrar atacağız denize ve böylece ifadenin suyunda, bizim de öptüğümüz kelimeler yüzüyor olacak. Doğan Güneş Bizi Yakar Alper Cidan Sis dergi Ocak 24
Eğer isteklerimizin gerçekleşebileceğine duygusal olarak ikna olmadan olumlamaları sürekli kendi kendimize tekrar edersek ya da isteklerimizi zihnimizde imgelersek, gerçek duygu merkezimiz olan kalp yerine sadece beynimiz elektromanyetik dalgalar yayacaktır. Kalbimiz ise 5.000 kat daha güçlü şekilde dünyaya gerçek inançlarımızı, yani çoğunlukla şüphelerimizi ve korkularımızı yayacaktır. Sonuç açıktır: Sadece tüm kalbimizle inandığımız şeyler tam anlamıyla gerçekleşecektir.
Sayfa 23 - Koridor yayıncılıkKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.