Tekrarlayan Acılar
O gün çok ölüm görecektim ama tanık olduğum hiçbir katliam kaldırımın üzerinde öylece terk edilmiş halde yatan kadının ceseti kadar etkilemeyecekti beni. Hartman göğsünden vurulmuş diye rapor verdi.
Sayfa 290Kitabı okudu
236 syf.
9/10 puan verdi
Soru yığınına merhabaaaa!!
Günlerdir beni içine alan bir kitaba inceleme yazmak oldukça zor. Bu zorluğun sebebi kafamın içindeki yoğun düşünceler ve karmaşa. Belirtmemde fayda var ki ufak tefek spoiler (ne tiksinç bir kelime) olabilir. İncelememi uzun olduğu için biraz iki kısma ayırdım. İlk kısım yazar ve eserleri, Solaris filmleri ile ilgiliyken ikinci kısım ise benim
Solaris
SolarisStanislaw Lem · İletişim Yayınevi · 20181,120 okunma
Reklam
"Metapsikoza inanmak lazım!.."
-"Devam etmek demek yaratmak demektir... Yalnızca paylaşılmayan acılar bizi yıkabilir. Ruhun ölümsüzlüğü bir mitosdan ibaret değil. Metapsikoza inanmak lazım. Yine de bir ayırım gerekli: bir kısım insanların düşüncesi etraflarını yansıtan bir aynadır, onlar başkalarının kaydettiklerini bıkmadan tekrarlayan plaklar gibidirler; ruhları yoktur, üstün zekâlı hayvanlardan pek az daha mükemmel mekanizmalardır; dünyaları vücutlarıyla sınırlıdır ve vücutlarıyla beraber yok olurlar. Bir kısım insanlarsa kendilerini aşarlar ve kendilerini fedâ etmesini bilirler, bir fikre, bir dâvaya adarlar kendilerini, anıta, olaya, kitaba dönüşürler; ruhları ışık ve sevgi kaynağıdır; ruhları tabiat gibi devamlı verimlidir ve tabiat gibi ölümsüzdür. Bu ölümsüzlük tabii ki, beşeri olan herşey gibi, nisbî, ama yeterli ve teselli ediyor. Neden yalnızlık bizi ürkütüyor. Ürkütüyor, çünkü sonsuzluğun başlangıcı gibi geliyor bize ve sonsuzluğun karşısında kendimizi kolumuz kanadımız kırık ve bomboş hissediyoruz, öldükten sonra da yaşamak için tanıklar istiyoruz... Çoğu hiç de orijinal olmayan bu düşüncelerle şu sayfaların bekaretini bozmak neye yarar? Kim beni okuyacak? Benzerlerime iletecek hiçbir önemli mesajım yok. Bir vahşi gibi yaşadım, herhangi biri gibi acı çektim. Hayatımda hiçbir fevkalâde olay yok: önemsiz hayâl kırıklıkları, gerçekleşmemiş rüyâlar, yerine getirilmemiş projeler...
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Böğürtlen Kışı 80 yıl arayla tesadüfi ikinci kez tekrarlayan böğürtlen kışı ve iki ayrı zamanda yaşamış kişilerin kesişen hayatları.Zorlu bir hayatı olan Vera Ray 3 yaşında ki oğlu Daniel’in kaybolması ile daha büyük acılar yaşıyor.Ve gazeteci olan Claire bu olayı en çok da kaybettiği çocuğu için araştırıyor.Gözyaşları içinde okuyacağınız bir kitap yıllar önce okumuştum bu ikinci kez oldu her seferinde aynı etkiyi hissediyorsunuz kesinlikle tavsiye ederim
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Pena Yayınları · 201838,7bin okunma
167 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap inceleme Yazısı Kitap Adı: Nar Çiçekleri Yazarı : Mehmed Uzun (1953- 2007) Yayıncı : İthaki Yayınları Baskısı : 26. Baskı/ Kasım 2018/ 167 Sayfa Barkodu: 9789752732339 Kitap inceleme yazılarımda hiçbir zaman eserin özetini çıkarmayı tercih etmiyor ve alıntı paylaşmıyorum. Okuyunca içeriği görecektir zaten okur. Ben anlatımın
Nar Çiçekleri
Nar ÇiçekleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20123,948 okunma
375 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Muhteşem bir kitaptı... İçinde her şey vardı dostluk ,kardeşlik, mutluluk,hüzün, sevgi,saygı ama en çok acı vardı.Savaşın ortasında yaşanan birbirini tekrarlayan acılar zinciri.Okudugum sürece Hasan'a ağladım onun sabrına, inancına hayran kaldım ve Emir nihayet kendini buldu ve içinde kalan her şeyle yüzleşti o andan itibaren tıpkı babası gibi tıpkı Hasan gibi cesur ve yürekli bir insan oldu.
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021164,1bin okunma
Reklam
484 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tek kelimeyle muhteşem !...
Zülfü Livaneli’nin hemen hemen bütün kitaplarını okumuş biri olarak anlatım bakımından farklı toplumları ve kültürleri kuvvetli kalemiyle harmanlandığı ve beni yine yeniden hiç şaşırtmayan bir roman oldu Serenad!...Üstada saygı ve selamla incelememe başlıyorum... Öncelikle kitabın bir
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,9bin okunma
Ne kadar cesur olursak olalım, yokluk bizi ürkütüyor. İz bırakmadan silinmek, bir kurbağa gibi gebermek, bütün rüyalarımızla, bütün acılarımızla yok olmak… İnsan zekâsı bu kadar trajik bir sonu zor kabul ediyor. Vücudumuzu aşmak, ‘ben’in dar ve sevimsiz geometrisinin ötesine geçmek, sonsuza yönelmek, bir insana sarılmak, hatıralarda yaşamak: işte
126 syf.
·
Puan vermedi
Kitap, Werther'in arkadaşı Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Mektuplar genellikle Werther'in tekrarlayan içsel bunalımları ve hatta çelişmelerini barındırıyor. Yaşadığı karşılıksız ve imkansız aşk sonucu kendini yalnız ve acılar içinde hisseden dünyadaki tek kişi olduğuna inandırıp, bu durumu bir saplantı haline getiren Werther,
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,3bin okunma
"İlginç olan ise şu. Siz bedeninize etten bir duvar da örseniz dış tehditlerden korunmak için, aldığınız önlemler yine sizi vurmak için size karşı birer silaha dönüşüyor, eğer kadınsanız. Mesele bu duvarın ne varlığı ne yokluğu, ne inceliği ne kalınlığı; bunların her biri bahane oluyor insanlar sizi ve bedeninizi özne değil de nesne olarak görünce. Her bedenden, her zamandan, her coğrafyadan, her yaşayıştan kadının türlü acısını taşıyorum ruhumda. Güzel de olsa çirkin de, zengin de olsa fakir de, cahil de olsa bilge de bir kadın, olaylar, kişiler, zamanlar, mekanlar değişse de hiç değişmeyen ve sürekli kendisini tekrarlayan acılar bunlar. Bu acıları bize çektirenler, bu adamlar değil. Bu acıları bize çektirenler ailemiz ve toplum, bu acıları bize çektiren, kültür; o adamlar hem buna yaslanarak hem de bundan dolayı böyle davranıyor bize."
Sayfa 84 - Eksik Parça Yayınları
Reklam
İlginç olan ise şu. Siz bedeninize etten bir duvar da örseniz dış tehditlerden korunmak için, aldığınız önlemler yine sizi vurmak için size karşı birer silaha dönüşüyor, eğer kadınsanız. Mesele bu duvarın ne varlığı ne yokluğu, ne inceliği ne kalınlığı; bunların her biri bahane oluyor insanlar sizi ve bedeninizi özne değil de nesne olarak görünce. Her bedenden, her zamandan, her coğrafyadan, her yaşayıştan kadının türlü acısını taşıyorum ruhumda. Güzel de olsa çirkin de, zengin de olsa fakir de, cahil de olsa bilge de bir kadın, olaylar, kişiler, zamanlar, mekanlar değişse de hiç değişmeyen ve sürekli kendisini tekrarlayan acılar bunlar. Bu acıları bize çektirenler, bu adamlar değil. Bu acıları bize çektirenler ailemiz ve toplum, bu acıları bize çektiren, kültür; o adamlar hem buna yaslanarak hem de bundan dolayı böyle davranıyor bize.
424 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
“Bilmediğim bir şarkının delice dilime takılması gibiydi ona olan hislerim. Bilmiyorum. Sorsalar, söyleyemem ne olduğunu. Ama sürekli zihnimde.” (syf. 153) Yosun ve Özgür. Tanışmaları bile bir karmaşıklığın ortasında başlayan iki genç. Kalpleri yaralı balığım ve okyanusum. Geçmişindeki acıların küllerinden doğmuş, zeki bir adam ve yaşayamadığı
Ölüme Fısıldayan Adam
Ölüme Fısıldayan AdamBüşra Yılmaz · Epsilon Yayınları · 201613,1bin okunma
Resim