İsmin anılınca cümlemizin sevdası cezvedeki telve gibi kabarıyor, köpük köpük dökülüyordu Bilecik'in gözyaşı kanallarına.Ertuğrul Gazi'yi son uykusuzluğunda memnun eden zatın sen olduğunu biliyorlardı pekala.Mahmudiye köy camisinin veya Mihaliç Caddesi'nin kitabelerinden ismini kazıyabilirlerdi belki.Ama elleri hâlâ Osmanlı mayası kokan halkın gönlünden izlerini silmeyi başarabilecek bir babayiğit var mıydı? Fethini? Rüyanı? Duanı?