“Neden burada olduğunu biliyor musun?” dedi doktor.
“Sakarlığım yüzünden. Sakarlık ilk neden, ayrıca upuzun bir de listemiz var; tembellik, dağınıklık, inatçılık, bencillik, şişmanlık, çirkinlik, kötülük, kabalık. Bir de yalancılık. Bu sınıflandırmanın alt başlıkları da var: (a) Sahte körlük, gerçekte iki büklüm eden hayali ağrılar, gerçek olmayan işitme sorunları, yalandan bacak sakatlanmaları, yapmacık baş dönmeleri, aslı astarı olmayan ve işten kaçmak için uydurulan hastalık bahaneleri; (b) Mızıkçılık. İnsanlara soğuk davranmayı atladım mı acaba?… Soğuk davranmak var bir de.”
Evet uzuun süredir inceleme yazmadım ama bu kitaba yazmamak yakışık almazdı :)
1k ailesi olarak Semih UÇAR'ı çevirdiği kitaplardan tanıyor olabilirsiniz ama bu defa yazdığı kitap ile karşımızda.
Çıktığı gibi siparişini verdiğim kitabı bir solukta okudum. Çok keyifli bir okuma ve dil öğrenme konusundaki düşüncelerimi tazeleme oldu benim için. Tazeleme diyorum çünkü doğru bilinen yanlışların bir çoğunu yazardan ders aldıktan sonra öğrenmiştim.
(kendisi aynı zamanda almanca ve ingilizce Dil Koçu ve Öğretmeni)
Dil öğrenme ve diğer tüm öğrenme konularında duyduğumuz, bildiğimiz daha doğrusu bildiğimizi zannettiğimiz safasataların gerçeklerle yer değiştirme vakti geldiğini, kitap öyle net ve sağlam tespitlerle bildiriyor ki.. Bakış açımızı farklı bir pencereyle buluşturup değiştirirken bununla birlikte öğrenmemeye dair bütün bahaneleri deviriyor.
Hatırlatma: Kitabı okumadan önce tembellik putuna balta saplamaya hazırlıklı olun.
Kitabın diğer yazarı Tuğba Hanım ara ara kendi sesini duyurarak güzel bir renk katmış bence, birbirlerini destekler nitelikteki deneyimlerle.
içeriğinden bahsedersem uzun uzadıya anlatırım ama anlatıp spoiler vermeyecem :)
Yazar tanıdık olunca tarafsız olunmuyor evet ama tenkit olarak şunu ekleyebilirim
Başlıkta ve giriş kısmında - ben dil diyecem sen öğrendiğin veya öğrenmek istediğin şeyi anla diye bildiriliyor fakat öğrenilen veya öğrendikleri diğer alanlardan da örnek görmek istiyor insan. Yazarın birçok alanda başarı öykülerini bildiğimden herhalde gözüm aramadı değil.
Şimdiden keyifli, pardon bol savunmalı okumalar :)
Kitabın kapağında Cemil Meriç bu kitap hakkında söylediği bir sözü yer alıyor; "Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim"diyor. Zaten birçok kişi bu sözü okuduktan sonra alıyor ve birçok kişi faydalı bulduğu için elbette.
İrade terbiyesi için güzel bir kitap.
Kitap;ana başlıklar ve onların alt başlıkları şeklinde ayrılmış.
Kitapta; isteksizlik, tembellik bahaneleri, düşüncelerin irade terbiyesindeki rolü gibi birçok konu ele alınmış. Beğendiğim ve istifade ettiğim bir kitap oldu ve tekrar tekrar okunacaklar listesine eklendi.
Tembellik tüm keyifler gibi kendini meşrulaştırmak için aklın onayını ister.
Birçok insanın bu eğilimleriyle baş etme isteği olmadığından sadık bahanelerimiz, deyimlerimiz destek çıkmaya hatta tembelliği yüceltmeye kalkışır.
Jules Payot kaleminden çıkan ve Hakan Alp çevirisi ile okuduğum 'İrade Terbiyesi'adlı kitabın artık başucu kitaplarımdan biri olacağını,kitaplığımda en gözde yerde bulunduracağımı söyleyebilirim.
Jules Payot bu eseri 1893 yılında yazmış ve 'Lécudation de la volonte' adıyla 1909 yılında yayımlanmıştır.Günümüzde ve hatta daha ileri dönemlerde de