Bir yanımız hep bahar, bahçe...
Yeni Şafak Gazetesinde köşe yazarı Yusuf Kaplan'ın yazısı. MENZİL'DEN YÜKSELEN SES VE ÜFLENEN NEFES... İşte Türkiye'de son yıllarda toplumumuz kendi maarif modelini keşfetme, geliştirme ve yeni ufuklara taşıma konusunda büyük gayret gösteriyor. Anadolu'nun çilekeş çocukları, yalnızca Anadolu'da değil Avrupa'nın göbeğinde de, Asya'da da bu
Sovyet yönetmen Andrei Tarkovski, 10 Temmuz 1984 günü Milano’da yaptığı basın toplantısında, artık ülkesine dönmeyeceğini, ancak hangi ülkede kalmak istediğine henüz karar vermediğini açıkladı. 52 yaşındaki yönetmen, 20 yıllık sinema uğraşında altı büyük film gerçekleştirebildiğini, ülkesini, dilediği yoğunlukta çalışma olanaklarına erişemediği
Reklam
Tarkovskiyi sevsem mi yoksa ona kızsam mı, bilemedim.
Kasım 1983'te, gazeteci ve psikiyatrist İrena Brezna, (Basel) Tarkovski ile Londra'da (belki Rusça bildiği için) bir söyleşi yapmayı başarmış. Gazetecinin yönelttiği güncel feminizmi vurgulayan sorulara hiç katılmıyorum, ancak Tarkovski'nin yanıtlarını Türk okuru için de ilginç bulduğumdan bu söyleşiyi çevirmek istedim. Tarkovski: Görüyor musunuz
Etkili insanların 7 alışkanlığı kitabını okumaya devam ediyorum. Kesinlikle bir baş ucu kaynak kitabı değil... Ancak mükemmel bir yol gösterici. Kitabı, akademik eğitime başladığım yıllardan bugüne kadar değişik yer ve zamanlarda kullanan birçok eğitimciye şahit oldum. Bu kitabı her memur, her idareci veya yönetici veya lider okumalı... Mesela 257'nci sayfa... Eğitim sisteminin yöntemlerle değil sonuçlarla ilgilenmesi gerektiğine dair bir bölüm içeriyor. İşte dedim bizim temel sorunumuz bu... Biz eğitimde çocuğa neyi verelimle o kadar çok uğraşıyoruz ki niçin verelime sıra gelmiyor. Yani sonuç odaklı değil yöntem odaklı çalışıyoruz. Lisede okuyan oğlum haftada 17 değişik ders aliyor (!) Niçin?... Yöntem böyle!... Ne maksatla veriliyor? Belli değil... Sordugunuz zaman müdür ve öğretmenlerin hepsi şikayetçi. Ancak müfredata uymak zorundayız deyip veriyorlar. Eğitim ve Öğretimde süreklilik kalıcı öğrenmeyi sağlar. Kelebek gibi oradan oraya uçarak ancak yüzeysel öğrenme sağlayabilirsiniz. Milli Eğitim Bakanlığı çocukların üzerinden bu ağır yükü kaldırabilirse geleceğimiz adına müthiş bir yatırım yapılmış olacak diye düşünüyorum....